KAMPANYA" YAZ MESAJ GÖNDER, BELANI BUL
Hayatımız kampanya oldu.
Televizyon ekranları.
Gazete sayfaları.
Şehir duvarları.
Mağazalar…
Kampanya ile hayat buluyor.
En sıkıcısı ise;
"Cep telefonlarına" gelen kampanyalar.
GSM şirketlerinin, tüketiciden izin almadan sattığı telefon numaraları,
Şirketlere en ucuz en kolay ve de en fazla netice alınan kampanya imkânları sunuyor.
Şirket kampanya sloganını belirleyip, bir tuşa basıyor,
Kampanya milyonlarca tüketicinin cep telefonuna ulaşıyor.
En yaygın kampanyayı,
Petrol şirketleri.
Marketler.
Mağazalar.
Otomobil şirketleri.
Beyaz/kahverengi eşya satan şirketler yapıyor.
Gerçekte her kampanyanın amacı;
Tüketiciyi kandırmak.
Örneğin; mağaza camına ; " Yüzde 50 indirim" tabelası asıyor.
İçeri girdiğinizde indirimin belirli ürünler için olduğunu görüyorsunuz.
Benzin almak için istasyona girdiğinizde gözünüze, indirim kampanyaları ilişiyor.
Benzin aldığınızda kampanyanın sizin niçin değil,
Sadece belirli kredi kartı için geçerli olduğunu görüyorsunuz.
İtiraz, gereksiz bir çaba.
Yetkili, pankartın altında karınca duası gibi yazıda, kredi kartının adını gösteriyor.
Otomobil satışları için de aynı tür kampanyalar yapılıyor.
Televizyondan arabanın reklamı verilirken altından okunması mümkün olmayan küçüklükte,
Ve hızlı akışta kampanyanın neleri ve kimleri kapsadığı geçiyor.
Ne gözlük.
Ne de hızlı okuma yeteneği.
Geçen yazıları okumaya yeterli olmuyor.
Bu tür kampanyaların yanında;
" …yaz… Numaraya mesaj gönder" kampanyaları da revaçta.
Bu tür kampanyalar, tüketiciler için tam bir tuzak.
Aynen" kazı kazan", çekilişleri gibi.
Kampanyada vaat edilen lüks otomobil ya da benzeri hediyeleri kazanmak isteyenler
Hemen telefonlarına sarılıp, verilen adrese mesaj gönderiyorlar.
Kazanan tüketici değil, çekilişi hazırlayan firma oluyor.
Firma hem reklam yapıyor.
Hem de gelen SMS'lerden ciddi kazançlar elde ediyor.
Bir dönem Acun Ilıcalı ve diğer yapımcı firmaların düzenledikleri yarışmalarda olduğu gibi.
SMS göndererek katıldıkları hediye kampanyalarının kumar oldukları bilincinde oldukları için,
Tüketiciler daha çok, market ve benzin istasyonlarının yaptığı kampanyalardan şikâyetçi.
Hafta sonu ilginç bir şikâyet aldım.
İsminin açıklanmasını istemeyen okurum; "Bir dokun bin ah dinle" örneği, dökmüş derdini:
-Muhafazakâr bir aileyiz.
-Bu nedenle de alış veriş yaparken seçici davranırız.
-Yıllardır hem ucuz olduğu hem de yaşayış tarzımızla örtüştüğü için K…markete gittim.
- Duvarlarda: " Elli liralık dört alış veriş yapana elli lira bedava" kampanya afişleri vardı.
İlgimi çekti.
-Kampanyanın şartı… Bankasının kredi kartına sahip olma şartı vardı.
-Kartım olduğu için kampanya hoşuma da gitti.
-Doğru yerden alış veriş yaptığım için kendimi kutladım.
-Ne de olsa emekliyim, dar gelirli bütçemiz var.
-Market, bizim gibiler için bulunmaz fırsat sunuyordu
-Kampanyadan yararlanabilmek için limitlerimi zorlayarak 4 defa 50 liranın üzerinde alış veriş yaptım.
-50 liralık bonusun yüklenmesini beklemeye başladım.
-Aradan günler geçmesine rağmen bonus yüklenmeyince üşenmedim K…Markete gittim.
-Görevlilere sordum?
-Bilmediklerini söylediler.
-Benim gibi sorularına çözüm arayanların sayısı oldukça fazlaydı.
-Market yetkililerinden bilgi alamayınca çağrı merkezini aradım.
Cevap karşısında şok oldum:
- Alış veriş yapmadan önce kampanya yazıp ….'e mesaj gönderdiniz mi?
-Elbette mesaj atmamıştım.
-Benim gibi müşterilerin çoğu da mesaj atmamıştı.
-Bağırıp, çağırmak boşunaydı.
-Afişin altındaki okunmayacak küçüklükteki yazıyı okumamıştım.
-Zaten yetkililer de bu yazıyı okumamızı istemiyorlardı.
Okurum, kendisini yanıltan bu kampanya sonrasında alışkanlığını değiştirerek,
Kampanya yapmayan marketlerden alış veriş yapmaya başlamış.
Tüketicilerin attıkları SMS'lerin fiyatın ise oldukça yüksek.
Firmalar, aldatıcı kampanyalar sayesinde satış cirolarını, karlarını artırdıkları gibi,
SMS'lerden de kazanç sağlıyor.
Bu arada kampanya sırasında ürünlerin fiyat etiketlerinin değiştirildiği de iddialar arasında.
Şöyle bir düşünün; markete yaşlı, cahil insanlar geliyor.
Hatta okuryazar olmayanlar.
Bu insanlar kampanya metninin dibindeki yazıyı okumazlar, okuyamazlar.
Bu gerçeği, kampanya sahipleri de biliyor.
Bu marketi okurum gibi, muhafazakâr kesimin insanları tercih ediyorsa…
Market yetkilileri kampanya yaparken bu gerçekleri dikkate almak zorunda.
Sonuç olarak, bu tür kampanyaların özünü kandırmalar oluşturuyor.
Sözün özü; dinimizde yalan ve haksız kazanç haramdır.
