06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ABD ALTINLARIN ÜZERİNE YATTI

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Daha yazımızın mürekkebi kurumadı.

Ne dedik;

-ABD, Almanya'nın altınlarını geri vermez.

Veremez.

Haberi hatırlayalım.

ABD ve AB Merkez Bankaları'nın sürekli para bastıklarını yazmıştık.

Paranın karşılığı elbette ki yok.

ABD, AB'nin bastığı paraların karşılığı olmadığını biliyor.

Aynı şekilde AB'de Amerika'nın paraları karşılıksız bastığının bilincinde.

Zaten, tüm dünya bu gerçeği biliyor.

ABD'nin en büyük korkusu, dolaşımdaki paranın Dolar dışında bir para olması.

Ki, Venezuela, Irak, Libya, İran gibi petrol zengini ülkelere savaş açmasının ardında yatan gerçeklerden birisi de,

Bu ülkelerin, petrol alışverişinde dolar dışında alternatif aramalarıydı.

ABD süper güç

AB'de Avrupa'nın dev ülkelerinin katılımıyla kurulu, ekonomik gücü kuvvetli bir birlik.

Dünya üzerine tahterevalli kurup, her iki ucuna çöreklenen ABD ve AB denge savaşı veriyorlar.

ABD 'ye;

-Aç kasanı altın rezervlerini göreyim, diyecek bir babayiğit var mı?

Ne gezer.

Bu gerçeği kim biliyor.

Sade vatandaş değil.

ABD ve AB Merkez Bankalarını yönetenler.

Ve dünya ekonomisini takip edenler.

ABD ve AB dışında bir ülke karşılıksız para basabilir mi?

Mümkün değil.

Almanya, AB'nin en ağır topu.

ABD ekonomisine güvenmiyor.

Aynı şekilde Amerika'daki altınlarının da tehlikede olduğunu biliyor.

Almanya, dünyada en fazla ikinci ALTIN rezervine sahip.

Sadece Amerika değil, Fransa Merkez Bankası'nda da altınları var.

Bu yılın başında, altınları ülkesinde toplama kararı aldı.

Amerika'dan altınlarını istedi.

ABD;

-Bana güvenmiyor musun? Dedi.

Almanlar;

-Güvenle alakası yok, altınları kendi kasamızda saklamak istiyoruz, diye ısrar etti.

ABD'den haftalar sonra gelen cevap, Almanya'da şok etkisi yarattı.

Altın fiyatlarında yaşanan şok düşüş sonrasında 500 milyar doları aşan zarar oluşunca ABD;

Almanya'nın isteğine 4 ay sonra cevap verdi;

-İsteğinizi yerine getirmeyeceğim, dedi.

Neden olarak da, rezervlerinde Almanya'nın talebini karşılayacak altın olmamasını gösterdi.

FED ayrıca, Almanya'nın altınlarını geri alması için 2020 yılına kadar beklemesi gerektiğini açıkladı.

Daha açık anlatımla;

-Altınları unutun, dedi.

Bu arada bizim altınların da ABD Merkez Bankası kasasında olduğunu hatırlamakta yarar var.

Neden biz saklamıyoruz, sorusuna en doğru cevap;

Borçlarımızın teminatı olarak tutuluyor, olur.

ABD ve AB karşılıksız para basıyor.

Türkiye karşılıksız para basabilir mi?

Mümkün değil.

Zaten bassa neye yarar!

Paramız, yurt dışında geçerli olmadığı için yurt içinde dolaşacak.

Enflasyon azacak.

Dünya para piyasalarında iki türlü para dolaşır.

İlki, ABD ve AB matbaalarından çıkanlar.

Ve de kara para.

ABD, kendi ekonomisine zarar verdiği için kara paranın dolaşım trafiğini kısıtladı.

CIA kaynaklı dolaşım trafiğini ise nedense kime dile getirmiyor.

Güney Kıbrıs' ta ki banka iflasları sonrasında milyarlarca dolar kara para daha güvenilir liman arayışına girdi.

Ekonomisi tamamen sıcak para girdisi ile ayakta duran.

Sıcak para ile cari açığını dengeleyen Türkiye bu Güney Kıbrıs'ta ki gelişme üzerine atağa kalktı.

Tüm dünya ülkelerine;

-Yüzde 2 vergi ödeyerek getirdiğiniz parayı sorgulamayacağız, açıklamasını yapınca, Rus oligarklar mutlu oldu.

Sadece Rus oligarklar değil, paralarını yurt dışında saklayan yerli zenginler de aynı mutluluğu paylaştı.

Dahası, PKK

Uyuşturucu kaçakçıları.

Tefeciler.

Silah tüccarları.

Kaçakçılar… Hükümetin açıklamasından ziyadesiyle mutlu oldular.

ABD; hükümetin bu girişimine ne der bilinmez ancak, Türkiye aldığı bu kararlar dünya kara para trafiğinin önemli aktörlerinden birisi oldu.

Mevlana'nın;

-Gel ne renk olursan ol, ister ak, ister kara, yeter ki gel, dediği gibi hükümet, parada renk, milliyet ayrımı yapmadıkları mesajını açık ve net olarak dünyaya ilan ettiler.

Bu günlerde kara para için itibarını kaybetmeyen ülke sayısı çok az.

Türkiye'nin yıldızı parlak.

Bankalarımız neden yabancılar tarafından adeta kapışılarak satın alıyor.

Son örnek; A Bank'ın da milyarlarca dolara Katarlı olması.

Dediğim gibi, para piyasaları çok karışık.

Dalgasında sörf yapmak için, büyüklerden icazet almak gerekli.

-Vergisini ödeyin hesap sormayalım, dediğinde, anlı şanlı zenginler neden yüzde 5-6 vergi ödemek için yarışıyorlar.

Çünkü; stok affı ile, hayali ihracat/ithalat ile kazandıkları ve onlar için sıkıntı yaratmaya başlayan onlarca, yüzlerce milyon doları, vergisini ödeyerek aklamış oluyorlar.

Kara para trafiğinde fazla adres yok.

Para sahibi, parasının güvende olması için, ülkenin, ülkeyi yönetenlerin de güvenli olmasını tercih ediyor.

Güney Kıbrıs, AB'ye rest çekerek vergilendirmeyi kabul etmese de itibar kaybetti.

Bu günlerde kara para için itibarını kaybetmeyen ülke sayısı çok az.

Türkiye'nin yıldızı parlak.

Bankalarımız neden yabancılar tarafından adeta kapışılarak satın alıyor.

Son örnek; A Bank'ın da milyarlarca dolara Katarlı olması.

Dediğim gibi, para piyasaları çok karışık.

Dalgasında sörf yapmak için, büyüklerden icazet almak gerekli. 

Türkiye karşılıksız para basabilir mi.

Mümkün değil.

Zaten bassa neye yarar.

Paramız, yurt dışında geçerli olmadığı için yurt içinde dolaşacak.

Enflasyon azacak.

Dolar ve Euro , dünya vatandaşı.

Her yerde geçiyor.

ABD'nin, petrol satışlarını dolar ile yapmak istemeyen ülkeleri hemen kara listeye alıyor hatta savaşıyor.

Çünkü; dolar'ın yerini bir başka paranın almasına tahammülü yok.

Dünya para piyasalarında iki türlü para dolaşır.

İlki, ABD ve AB matbaalarından çıkanlar.

Ve de kara para.

ABD, kendi ekonomisine zarar verdiği için kara paranın dolaşım trafiğini kısıtladı.

Daha düne kadar adlarını bilmediğimiz ülkelerin bankalarında onlarca, yüzlerce milyar dolar kara para ve vergiden kaçan para vardı.

Küresel kriz sonrasında ABD'nin aldığı önlemler bankaların batmasıyla buhar olan milyarlarca dolar nedeniyle para trafiğinin yönü, güvenli liman görülerek tekrar ABD'ye çevrildi.

Bu gelişmelerden sonra kara para trafiğinin uğrak limanı, AB'nin şımarığı Güney Kıbrıs oldu.

Özellikle Rus oligarklarının milyarlarca doları Güney Kıbrıs bankalarına aktı.

Aynı şekilde, Yunanistan, İngiltere ve diğer ülkelerden de Güney Kıbrıs'a para aktı.

Ekonomisi batan Rumlar AB'den setsek isteyince, AB;

-Bankalarındaki paraları vergilendir, ültimatomu verdi.

Yüzde 10'luk vergi, doğal olarak bankalarda milyarlarca doları bulan mevduatları olan para sahiplerini şok etti

Bu durumun, zor durumdaki diğer AB ülkeleri için de geçerli olabileceği endişesi, AB ve dünya borsalarında düşüşlere neden oldu.

Amerika'da gümüşün iki yıllık üretimi bir günde açığa satıldı.

Bu ilginç, ilginç olduğu kadar hesap sorulamayan satış, gümüş fiyatlarında çok ciddi düşüşe neden olamadı.

ABD'nin arzusu, halkın altın ve gümüşe yatırım yapmaması.

Ne yazık ki, piyasaları yöneten tek aktör olmadığı, karşısında Çin, Rusya, Hindistan gibi ekonomileri taş gibi, borsaları yakından izleyen ülkeler olduğu için ABD , gümüş fiyatlarını yeterince düşüremedi.

Kolay anlaşılsın diye gümüşü ABD sattı diyorum.

Gerçekte açığa satış ve alışlar ABD borsalarında yapılıyor.

Ancak, böylesine büyük alım ve satışları sadece borsa oyuncularının yapması oldukça zor.

Yani, bu işler oldukça karışık.

İçinden çıkmak mümkün değil.

Almanya, ABD'nin kasasında yeterince altın olmadığını düşündüğü için olacak, emanete verdiği! Altınlarını geri istedi.

ABD;

-Bana güvenmiyor musun, dedi.

Almanlar, altınları geri almakta ısrarcı oldu.

ABD, Almanların altınlarını geri verdi mi, bilmiyorum.

Bu arada bizim altınlar da ABD kasalarında emanet duruyor.

İşin gerçeği, bize borç verenler bir anlamda kendilerini garantiye alıyorlar.

Para piyasalarının en büyük oyuncularından birisinin Çin olduğu konusunda hiç kimsenin tereddüdü yok.

Çin; ABD'nin şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyor.

Kasası; ABD tahvili ile dolu.

Bu tahvilleri eritmek için 10 yıllık bir program yaptı.

İki yıldır, borsalardan alım yapıyor.

Ülkelere yatırım yapıyor.

Şirketlere ortak oluyor.

ABD tahvillerinden bir anda kurtulmak istese , ABD yüzünden ekonomiler batar, dünya savaşı çıkar.

Bu nedenle de Çin, tahvillerden zamana dayalı bir program çerçevesinde kurtulmayı planlıyor.

Tekrar Güney Kıbrıs'a dönecek olursak.

Yüzde 10 vergi, kara para için caydırıcı mı.

Hayır.

Düşünün bankada 10 milyar dolar kara paranız var.

Hükümet yüzde 10 verdi kesmeye karar veriyor.

Ne yaparsınız.

Parayı bankadan çekme şansınız yok.

Çekseniz nereye götüreceksiniz.

İsmi üstünde kara para.

Bankadan virmanla başka bir ülkeye gönderme şansınız yok.

Bavulla taşıma şansınız da yok gibi.

Tek çare, vergiyi ödemek.

Ara sıra hükümet;,

-Vergisini ödeyin hesap sormayalım, dediğinde, anlı şanlı zenginler neden yüzde 5-6 vergi ödemek için yarışıyorlar.

Çünkü; stok affı ile, hayali ihracat/ithalat ile kazandıkları ve onlar için sıkıntı yaratmaya başlayan onlarca, yüzlerce milyon doları, vergisini ödeyerek aklamış oluyorlar.

Kara para trafiğinde fazla adres yok.

Para sahibi, parasının güvende olması için, ülkenin, ülkeyi yönetenlerin de güvenli olmasını tercih ediyor.

Güney Kıbrıs, AB'ye rest çekerek vergilendirmeyi kabul etmese de itibar kaybetti.

Bu günlerde kara para için itibarını kaybetmeyen ülke sayısı çok az.

Türkiye'nin yıldızı parlak.

Bankalarımız neden yabancılar tarafından adeta kapışılarak satın alıyor.

Son örnek; A Bank'ın da milyarlarca dolara Katarlı olması.

Dediğim gibi, para piyasaları çok karışık.

Dalgasında sörf yapmak için, büyüklerden icazet almak gerekli. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *