TAKSİM'İN EKONOMİK YÜZÜ...
Bakın şu 15 günün Bilançosuna.
Borsa 93 binlerden,
73 bine geri geldi.
Kayıp yüzde yirmi beş.
Özetle çöktü.
Yani borsada yüz lira yatırım olanın,
25 lirası artık yok.
Yabancılar hisse senetlerini satıyor.
Hem de yangından mal kaçırırcasına.
İş Bankası "DİP" oldu.
Hem de çok uzum zamandır en istikrarlı hisse senediyken.
İki haftanın bilançosu,
Yaklaşık 50 milyar dolar kayıp.
Hisse senedini, bonosunu satan yabancı,
Dolar alıp ülkesine kaçtı.
Dolar,
1800'lerden,
2000 binlere dayandı.
Başbakan;
"Yabancılar faiz provokasyonu ile bizi korkutamaz" diyor.
İyi de üç gün önce bu yabancılar borsayı-seni ayakta tutuyordu.
Bu yabancıların soktuğu paralarla ekonomi-borç dengesi yürüyordu.
Yabancı fonların girişi için kredi derecelendirme kurumlarından,
Notumuzun yükseltmesini istiyordunuz?
Başbakandan anlaması gereken,
Yabancının "PUSLU" havayı gördüğünde,
Yatırım yaptığı ülkeden tüydüğüdür.
Ve hisse senedini kar zarar önemli olmadan,
Gördüğü her fiyata sattığına göre,
Yabancı yatırımcı Türkiye'nin MEVCUT halinden korkmaktadır.
Kendine GÜVENLİ bir liman aramaktadır.
Yabancı raporlar gelmeye başladı.
Buradaki yorumlar,
İncelemeler hiçte iyi değil.
Bu arada unutmamamız gereken bir şey var,
Başbakanın sert söylemleri,
76 milyonun Başbakanı olmasına rağmen kendi kitlesinden başkasını KUCAKLAMAYAN görüntüsü ülkemize zarar veriyor.
Bakın şu bilançoya;
3 kişi hayatını kaybetti.
Ağır yaralılar,
Yaralılar.
Ve tahrip edilen milli servetler,
Yaklaştık 100 trilyonluk hasar.
En önemlisi de insanlarımızın yüreğine dolan,
"GELECEK korkusu.
TAKSİM İHALESİ i bunlara değer mi?
Önceki gün kadim dostum Prof dr Erşan Aygün Hocamla bir öğle yemeğinde buluştuk.
Merak edip olayların yoğun olduğu o saatlerde eşi ile TAKSİM'İ dolaşmış.
İzlenimleri;
"Başbakanın dediği o MARJİNAL gruplar ortada yok.
Sadece yeşile sahip çıkıp RANT ı öteleyen insanlar var".
Oranın özeli o çevrede,
Taksim ve de Maçka parkından başka yeşil alanın olmaması.
Ve insanların da bu alana sahip çıkması gayet doğal.
Aslında sorulması gereken soru,
Başbakanın kendi yandaşları o TAKSİM alanını doldursaydı,
Aynı sert tepkileri verir miydi?
Öze gelirsek,
Ne var bu TAKSİM'DE Allah aşkına.
Başbakanın geri adım atmamasını,
Oradaki sanatçıyı, Atatürkçü gençleri, bayrakları evlatlarımızı kucaklamamasına sebep olan!
Tamam, TAKSİM yeşil kalacak demek o kadar zor mu?
Evet, o alan Türkiye'nin RANT olarak en kıymetli yeri gibi.
Başbakan,
Yıkacağız OTEL yapacağız diyor.
Otelin etrafına ağaç koyarız oraya otursunlar diyor.
Şaka gibi, otel görevlileri de ağaç altına oturanları döver.
Bu arada insanların ağzı çuval değil konuşuyorlar.
Bu TAKSİM ihalesini alan kim?
Vatandaşlar sokaklarda birinin KİYMETLİSİNİN bu ihaleyi aldığını konuşuyorlar.
Canlı yayında bu soru Bülent Arınç'da soruldu.
O reddetti.
Bunlar tabii ki hoş olmayan iddialar
Belli ki bu iş bitmiş.
Burası birilerine ihale edilmiş.
Ama kime?
Türkiye Cumhuriyetinin insanları adına bu soruyu sorma hakkımız var;
Sayın Başbakan Taksim ihalesini hangi şirket aldı?
Bu ihaleyi yürütenler arasında hükümete yakın isimler var mı?
Lütfen bu soruya cevap verin.
Çünkü birileri artık YEŞİL alan gördüklerinde,
Gözlerinin bebeklerinde "AVM" canlanıyor.
Hemen yeşili yok edip betonu buraya yığayım diyorlar.
Siz de onlardan olmayın lütfen.
Bırakın da TAKSİMLİLER nefes aldıkları tek yeşil alanda,
Çocukları ile birlikte arada bir yorgunluk gidersinler.
Ha bu arada TAKSİM'DE
ABD elçiliğini bombalayan DHKP-C'liler var diyerek,
ABD'ye şirin görünmek anlamsız.
Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz.
Başka gücün desteğine ihtiyacımız yok.
