ŞEHİDLER'İN YIKANMASI....
Savaş alanında kafirler tarafından öldürülen şehitler, cünüp bile olsalar yıkanmaz, sadece kefen olmayan uygun bir elbiseyle kefenlenir.
Elbise eksik gelirse tamamlanır.
Sünnet kefeni üzere fazla gelen elbise ise, çıkarılır.
Şehitler, Kanları İle Gömülür:
Kanlardan hiç bir şey yıkanmaz. Zira Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur; "Şehitleri yıkamayınız. Çünkü her yara ve her kan damlası kıyamet günü etrafa misk kokusu yayar."
Rasulullah (s.a.v.), Uhud şehitlerini kanlarıyla defnetmeyi emretti.
Onları yıkamadılar ve namaz kılmadılar. İmam Şafii şöyle demiştir;
"Şehitleri yıkamamanın ve namazlarını kılmamanın nedeni, yaraları ile Allah'a kavuşmaları içindir."
Kanlarının kokusu, misk kokusu olunca Allah'ın onlara olan bu ikramı, onları bu namazdan müstağni kılmıştır.
Bu durum, yaralar içinde savaşan ve düşmanın geri dönmesinden korkan, bir an önce ailelerine kavuşmayı, ailelerinin de onlara kavuşmasını arzulayan müslümanlara kolaylık sağlamıştır.
Şehitlerin namazlarını kılmamaktaki hikmet şudur: Namaz ölülere kılınır. Şehitler ise, diridir.
Veya namaz bir şefaattır. Şehitlerin de buna ihtiyacı yoktur. Kafirler tarafından öldürülmeyen fakat cihat sırasında vefat edenler hakkında şehit, sözü kullanılmıştır.
Ancak bunlar yıkanır ve namazları kılınır.
Rasulullah (s.a.v.), hayatta iken, bunlardan ölenleri yıkamış; müslümanlar da daha sonra şehid düşen Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'yi yıkamışlardır.
Eğer su bulunmazsa ölüye teyemmüm verdirilir. Allah'u Te'ala şöyle buyuruyor:
"Eğer su bulamazsanız teyemmüm ediniz."
(en-Nisa, 4/43; el-Maide, 5/6).
Rasulullah (s.a.v.); "Yeryüzü bana mescid ve temiz kılındı." (Buhari). buyurmuştur.
Eğer ölü yıkandığı zaman dağılma tehlikesi varsa yine teyemmüm verdirilir.
Yabancı erkekler arasında ölen kadın ile yabancı kadınlar arasında ölen erkeğe de teyemmüm verdirilir.
Ebu Davud ve Beyhaki'nin de Mekhul'den rivayet ettiği hadise göre;
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kadın, kendisi ile beraber başka kadın olmadığı halde erkekler arasında ölürse; erkek de kendisi ile beraber başka erkek olmadığı halde, kadınlar arasında ölürse, her ikisine de teyemmüm ettirilir ve gömülürler. Her iki durumda da su bulunmamış sayılır."
***
Şehitlik; ''Allah yolunda canını feda eden, dinini, vatanını, bayrağını, namusunu müdafaa ederken ölen, haksız yere öldürülen Müslüman.''
Şehitlik; Allah katında peygamberlikten sonra en yüksek mertebedir.
Peygamberlerden sonra derecesi en yüksek olan şehitlerdir. Şehitler, Allah'ü Te'ala'nın sevgili kullarıdır.
Cennette, onlar için sonsuz nimetler hazırlanmıştır. İmanla ölen ve Cennet'e giren bir kimse, dünya'ya tekrar gelmek istemez. Fakat şehitler böyle değildir. Onlar, tekrar dirilmek ve tekrar şehit olmak arzu ederler.
Bu arzuları, şehitlik mertebesinin Cennet nimetlerinden daha tatlı, daha zevkli olmasındandır. Şehitlerin, Cennet nimetlerine kavuştukları vakit;
''Ey Rabbimiz, biz senin yolunda tekrar şehit olmak için dünyaya döndürülüp öldürülmeyi istiyoruz.'' diyerek, Allah'ü Te'ala'ya yalvaracaklarını Peygamber efendimiz haber vermektedir.
Şehitlerin, kul borçlarından başka bütün günahları affolunur.
Kul borçlarını da, Allah'ü Te'ala kıyamette, hak sahibine Cennet nimetleri ihsan ederek, helallaştıracaktır.
Allah yolunda savaşırken, hudut boylarında nöbet tutarken ölenlere, kıyamete kadar bu ibadetlerinin sevabı verilir.
Kabirlerinde diridirler. Her biri, kıyamette 70 kişiye şefaat eder. Suda boğularak şehit olana, karada şehit olanın iki misli sevap verilir. Havada şehit olanlar da böyledir.
***
''Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
***
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
***
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.''
Mehmet Akif ERSOY.
