23 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Meşaril-Haram...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Meş'ar; bilmek, anlamak, hissetmek anlamındaki "şuur" mastarının yer ismidir.

Hissetme, duyma, bulma yeri, hac sırasında ziyaret edilecek yerlerden her biri. Haram da; yasak, haram, saygı duyulan demektir. Meş'aru'l-Haram tamlaması; sözlükte saygıya değer, ibadet alameti taşıyan ve yer anlamına gelir. Müzdelife'nin bir başka adı yanında, Meş'aru'l-Haram, Müzdelife'de bulunan ve Cebel-i Kuzah da denilen, üzerinde "mikade" adlı silindir biçiminde bir taş olan tepenin adıdır.

Önceleri burada odunlarla ocaklar, Halife Harun Reşid zamanında büyük mumlar, sonraları da büyük kandiller yakılırdı.

Daha sonra bu kısım üzerine bina yapılmıştır. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili)

Müzdelife ve orada bulunan Meş'aru'l-Haram hac menasikinin ifa edildiği yerlerdendir.

Kurban Bayramı akşamı sabahleyin şafağın sökmesiyle güneşin doğması arasına Müzdelife'de bir an da olsa durmak ''vakfe yapmak'' vacip, geceyi orada geçirmek sünnet, Meş'aru'l-Haram denen Kuzah dağına gitmek ise, müstehaptır.

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Arafat'tan sel gibi akıp inerken Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin." (Bakara Suresi; 198.)

Hadis-i Şerifte de şöyle buyrulmuştur:

"Kim bizim şu sabah namazımızda hazır bulunur, biz ayrılıncaya kadar bizimle birlikte vakfe yapar ve daha önce gece veya gündüz, Arafat vakfesini de yapmış durumda ise, onun haccı tamam olur." (Tirmizi, Nesai)

Cabir b. Abdullah'tan rivayete göre, şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.v.), Arafat'ta vakfeden, güneş batıp ayrıldıktan sonra Müzdelife'ye geldi.

Orada bir ezan ve iki kametle akşam ve yatsı namazlarını birleştirerek kıldırdı.

Bu iki namaz arasında tesbih getirmedi. Sonra şafak sökünceye kadar yan üstü yattı.

Sonra sabah namazı vakti gelince bir ezan ve bir kametle sabah namazını kıldı.

Sonra devesi Kusva'ya binerek el-Meş'aru'l-Haram'a geldi. Kıbleye yöneldi, Allah'a dua etti, tekbir ve tehlil getirdi, kelime-i tevhid okudu. Ortalık iyice aydınlanıncaya kadar vakfeye devam etti. Güneşin doğmasından önce oradan ayrıldı." (İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim)

***

Safa ve Merve Tepeleri:

Safa Tepesi Mescidi Haram'ın kuzeydoğusunda Ebukubeys Dağı'nın eteğindedir.

Merve Tepesi ise, Harem-i Şerif'in kuzeybatısındadır. Safa ile Merve tepelerinin arası 400 m. kadardır. Kur'an-ı Kerim'de:

''Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah'ın koyduğu nişanlardandır.

Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve yapılanı hakkıyla bilir.'' buyurulmaktadır.

Ayet-i Kerime'de Safa ve Merve isim olarak geçmektedir. Hz. Hacer, Hz. İsmaile su bulabilmek için Safa ve Merve arasında telaşla koşturuvermiştir. Bundan dolayı burada Hz. Hacer'in koşturmasına temsil olarak sa'y yapılmaktadır.

***

Kabe'nin Yapıları:

Kabe'nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir.

Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır:

Doğu köşesine; "Hacerü'l-Esved" veya "Şarki", kuzey köşesine; "Iraki", batı köşesine; "Şami" ve güney köşesine; "Yemani" denir.

Kabe Kapısı:

Kabe'nin doğu duvarında zeminden 2, 13 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Hacerü'l-Esved:

Doğu köşesinde bulunan cennetten inen kara parlak taştır . 684'te Kabe'de çıkan bir yangında bu taş sıcaktan çatlayıp 15 parçaya bölünmüştür. Günümüzde taşın parçaları gümüş bir çerçeveyle tutulmaktadır.

Kabe'nin içerisi:

Kabe'nin içerisine ancak yılda iki defa ''Ramazan ayı başlamadan ve Kurban Bayramı ile Hac ziyaretleri başlamadan yaklaşık 15 gün önce'' "Kabe'yi temizleme töreni" adı verilen törenle Kabe'nin anahtarını geleneksel olarak ellerinde tutan, "Ben-i Şaybat" kabilesi mensupları ve seçilmiş misafirler girebilmektedir.

Kabe kapısı zeminden yüksekte olduğu için özel bir tekerlekli merdiven kullanılarak girilir.

Kabe'nin tavanı ahşaptır:

Tabanı mermer ve kireçtaşı kareler ile kaplıdır. Tavana kadar iç duvarlarının alt yarısı mermerle kaplı olup, bu mermer duvar üstüne üzerine Kur'an'dan ayetler kazılmış olan mermer tabletler konulmuştur.

İç duvarların üst tarafı üzerinde altın işleme ile Kur'an ayetleri bulunan bir yeşil bez ile kaplıdır.

Multazam:

Kabe'nin doğu duvarında Kabe kapısı ile Hacerü'l-Esved arasındaki duvar kısmı.

Cebrail makamı:

Kabe'nin kapısının bulunmadığı doğu duvarının önunde hemen "Iraki" köşesinin yanında bulunan bir mevkii.

Mizab veya Altın oluk:

Kuzey duvarı üzerinde bulunan altından yapılmış oluk. Mekke'de ender yağan yağmur sularını Kabe'nin çatısından indirmek için 1627'de Osmanlılar tarfından yapılmıştır.

Şadarvan:

Kabe'nin duvarlarının diplerini ender yağmur ve sel sularından korumak amacıyla yapılan mermerden koruma.

Sitare veya kisve:

Kabe'nin üzerine örtülen altın işlemeli hat yazıları bulunan siyah bir örtü. Üzerindeki örtü ipekli bir kumaştan dokunmuş olup, üzerine Kelime-i Şehadet işlenmiş, çatıya yakın kısmında çevresine altın işlemeli bir şerit geçirilmiş; kemer biçiminde olan bu şeritte de Kur'an ayetleri işlenmiştir.

Bu örtü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir.

Hatim:

Kabe'nin batı duvarının önünde bulunan ve 90 cm yüksekliğinde ve 1, 5 m eninde beyaz mermerden yapılmış İsmail duvarı adı verilen kavisli yarım daire şeklinde alçak duvarla sınırlanmış bir bölge.

Makam-ı İbrahim:

İbrahim ve oğlu İsmail tarafından Kabe inşaa edilmekte iken İbrahim'in ayak izini bıraktığı bir mevki.

Tavaf'ın başlangıç çizgisi olarak kullanılan mermer bant.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *