31 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İman Ölçülürmü...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Rabbimiz Allah:

"Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Rasulüne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler.

İşte onlar, sadık olanların ta kendileridir." (Hücrat;49/15)

"Elif, Lam, Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir Kitabtır.

Onlar, gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirette de kesin bir bilgiyle inanırlar. İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır." (Bakara;2/1/5)

"Ey iman edenler, Allah'a, Rasulüne, Rasulüne indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, Meleklerini, Kitablarını, Rasullerini ve Ahiret gününü inkâr ederse, Şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır."

(Nisa; 4/135)

İman eden ve imanına büyük zulüm olan şirki bulaştırmayan (Lokman; 31/13) muvahhid mü'minlerin imanı vasıfları bunlardır...

Katıksız iman eden muvahhid mü'minler için, yegane önderimiz ve hayat örneğimiz Rasulullah (s.a.v.), iman ölçüsünün ne olduğunu, bu ölçünün korunmsını, diri tutulmasını beyan buyurmuştur...

Muvahhid mü'minler, Rasulullah (s.a.v.)'in beyan buyurduğu bu değişmez mutlak iman ölçüsüne çok dikkat etmeli, her zaman ve her mekânda ona uymaya çalışmalıdır!..

İbn. Ömer'in rivayetiyle şöyle buyuruyor Rasulullah (s.a.v.):

"Her kimi, iyiliği sevindiriyor ve kötülüğü üzüyorsa, işte o kimse mü'mindir." (Tirmizi)

İyilik, Rabbimiz Allah'ın emredip razı olduğu ve Rasulullah (s.a.v.)'in uyguladığı, ümmetine örnek olup nasıl, yapılacağını gösterdiği her hal ve hareketin bütünüdür...

Rabbimiz Allah;

"Kendi istek ve tutkularını heuasını ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? Yoksa sen, onların çoğunu, söz işitir, ya da aklını kullanır mı sanıyorsun?

Onlar, ancak hayvanlar gibidirler. Hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın ve aşağıdırlar."

(Furkan; 25/43/44)

Ebu Said el-Hudrî (r.a, )'ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Sizden herhangi biriniz bir kötülük görürse, onu hemen eliyle değiştirsin. Eğer buna gücü yetmiyorsa, diliyle değiştirsin. Ona da gücü yetmiyorsa, kalbiyle değiştirsin buğz etsin.

İmanın en zayıfı da budur!" (Müslim)

"Rasulullah (s.a.v.):

"Sizden herhangi biriniz bir kötülük görürse, onu hemen eliyle değiştirsin!" buyurması, bilicma, vücub ifade eden bir emirdir.

İslam'da iyiliği emre, emr-i bi'l-ma'ruf, kötülükten nehye de, nehy-i anil münker derler.

Bu mesele, müslümanlara, Kitab, Sünnet ve icma-ı ümmetle, yani bütün nakli delillerle farz kılınmıştır. İyiliği emir, kötülükten nehiy, aynı zamanda din demek olan nasihattan ma'duddur.

İmam Nevevi; emr-i bi'l-ma'ruf ve nehy-i anil münkerin çok zamandır zayi, olduğundan, O'nun zamanında bundan pek az birtakım izler kaldığından bahsettikten sonra sözüne şöyle devam ediyor;

Emr-i bi'l-ma'ruf çok büyük bir babtır. Bu işin, nizam ve kıvamı ancak onunla kaimdir.

Fenalıklar çoğalınca azab, iyiye ve kötüye umumi olarak gelir. Zalime mani olmazlarsa, Allah'ın azabını onlara umumil eştirmesi pek yakındır.

Kadı İyaz, şunlara söylemiştir

Bu hadis, münkerin nasıl değiştirileceğini beyan hususunda esastır. Münkeri değiştiren kimseye düşen vazife, kavlen olsun, fiilen olsun onu gideren her şeyle değiştirmektir.

''Münkeri değiştirirken, cahil ile şerrinden korkulan kuvvet sahibi zalime karşı son derece yumuşak davranmalıdır. Çünkü bu şekilde hareket etmesi, sözünün kabulüne daha ziyade yarar." (İ.Ahmed)

İnsanlık alemine yapılan ve yaradılış gayelerine aykın her türlü zulmü ve kötülüğü ortadan kaldırmak, hayırlı, faydalı ve iyi olanı egemen kılmak, her muvahhid mü'minin vazifesidir...(Bakara; 2/103).

Bu vazifesini, imkanı varsa eliyle yapar, imkanı yoksa, diliyle yapar, buna da imkan bulamazsa, zulme, sömürüye ve her türlü zulme karşı kalbiyle nefret eder...

O kötülük ve zulümleri yapıp insanlık aleminin huzurunu bozan, insanlar arası barışı yok eden, her yerde fitne çıkaran, katliamlar yapan kötülere karşı buğz eder... Bu hali, imanın en zayıf durumudur...

Abdullah b. Mes'ud, rivayet eder:

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Benden önce Allah'ın hiçbir ümmete gönderdiği Peygamber yoktur ki, O Peygamberin ümmetinden havarileri ve Sünnetine tabi olan, emrine uyan ashabı olmasın. Kıssa şu ki, sonra onların ardından, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıkları şeyleri yapan birtakım kötü nesiller meydana çıkar.

İşte kim bunlara karşı eliyle mücahede ederse o, mü'mindir. Kim onlara karşı diliyle mücahede ederse o, mü'mindir. Kim onlara karşı kalbiyle mücahede ederse o, mü'mindir. Amma bunun ötesinde imandan bir hardal tanesi de yoktur." (Müslim)

"İmandan bir hardal tanesi olmama" hali, çok iyi düşünülmelidir!.. "Ben de müslümanım" diyen kadın olsun, erkek olsun her ferd, bir kez daha kendini, inancını ve amelini gözden geçirmeli, bunun üzerinde uzun uzun düşünmelidir!..

Burada her müslüman, iman ölçüsünü ölçüp tartmalıdır...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *