TERÖRİSTE "BODRUM" HAZIRLIĞI MI?

Kalolimnos adasında yaşayan Rumların geçim kaynağı; soğan ve balıktı.

Orhan Bey'in komutanlarından, Emir Ali'nin Bizanslılardan aldığı adanın adı, Emir Ali olarak değiştirildi.

Mudanya kazasına bağlı, içinde üç Rum Köyü bulunan adanın adı, zamanla İMRALI'YA dönüştü.

250 hane olan adada 1200 Rum yaşıyordu.

Lozan Antlaşmasından sonra ada halkı Yunanistan'a gidince ada boş kaldı.

İmralı, Armutlu Yarımadasının batı ucundaki Boz burun'a yaklaşık 20 km,

 Bursa, Karacabey kıyısındaki Susurluk Çayı ağzına 12 uzaklıktadır.

Bursa sınırları içinde kalır.

Marmara Denizi'nde yerleşim birimi bulunmayan, yüzölçümü bakımından Marmara Adası'ndan sonra ikinci büyük adadır.

İmralı Adası eskiden Deniz Kuvvetleri idaresindeydi. 

Şimdi ise İmralı Cezaevi bulunmaktadır

Hükümlü inşaatçı Fahri Usta, harap kilisenin duvarlarını onararak koğuşa dönüştürünce Türkiye'nin ilk yarı açık cezaevi faaliyete geçti.

Konukları da cinayetten hüküm giyen 50 kişi oldu.

İmralı, Yassıda Yargılamaları sonunda ölüm cezasına çarptırılan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın cezalarının burada infazı ile tanındı.

İdam mahkûmlarının naaşları 29 yıl İmralı'da kaldı. 

Ve Vatan Caddesi'ne nakledildi.

1999'da, PKK lideri terörist başı Abdullah Öcalan buraya nakledilene kadar adada ki mahkûmların çalıştığı tarımsal işletmelerin ürünleri İstanbul ve diğer şehirlerde satılıyordu.

Sabun ve konserve gibi fabrikalarda çalışan mahkûmlar, belli bir ücret alıyorlardı.

Bebek katilinin gelmesiyle adadaki diğer mahkûmlar boşaltıldı.

Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan PKK asker katili Öcalan'ın yanına 2009'da benzer suçlardan hüküm giymiş 5 mahkûm daha gönderildi.

İmralı'nın nüfusu oldukça kalabalık.

Bir müdür, 3 müdür yardımcısı ve 34 infaz koruma memuru bir doktor, 700 de jandarma komando var.

 Personel ve hükümlüler, aynı mutfaktan çıkan yemeği yiyor.

Öcalan ve 5 mahkûm 11, 8 metrekare olan koğuşlarda tek başlarına kalıyor.

Mahkûmlar yakınlarıyla haftada 45'er dakika açık görüş yapıyor.

 Kapasitesi 9 kişi olan cezaevinde, hükümlüler, haftada 3 saat sohbet toplantısı yapabiliyor.

Salı ve Cuma günleri de basket ve voleybol oynayabiliyor.

Öcalan ile birlikte İmralı'da kalan diğer teröristlerin de ellerinde bolca kan var.

Ada çevresinde, terörist başına bir şey olmasın diye kuş uçurtulmuyor.

Ziyaretçiler için alınan özel tekne/ gemi var.

Geçenlerde MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, bir soru önergesi verdi. Ataman ;

·-Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Aselsan arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmeyle, İmralı adasına radar sistemleri, elektro optik kameralar ve kızılötesi görüntüleme sistemleri kurulacağı iddiaları doğru mudur?

- Şayet iddialar doğruysa böyle bir sisteme neden ihtiyaç duyulmuştur?

- Bu sisteme kaç para harcanacaktır, diye sordu?

Önergeye hala cevap verilmedi

Görüldüğü gibi, Apo kıymetli. 

Uğruna milyon dolarlar harcanıyor.

 Yeter ki canı sıkılmasın.

 Şikâyetçi olmasın. 

Yediği yemeklerden zehirlenmesin. 

Kendini bilmez biri tarafından öldürülmesin.

 Avrupalı dostlarımız 30 bin kişinin katilini ziyaret ettiğinde, cezaevi koşullarında bir eksiklik bulmasın.

Peki, radar sistemi niçin kurulur?

Kızılötesi görüntüleme sistemleri, elektro optik kameralara neden ihtiyaç duyulur?

Bir eli balda bir eli yağda teröristi ve eli kanlı arkadaşlarını zaten 1000 e yakın asker koruyor.

Denizden gelecek bir saldırıya karşı her türlü önlem alınmış durumda.

Yetmiyor, ASELSAN ile daha yüksek koruma için anlaşma yapıldığı söyleniyor.

Dahası, bölücü başının kardeşi yüksek sesten konuşuyor. 

Kimseden çekincesi yok;

- İmralı'nın havası nemli, ağabeyimin kaldığı yer değiştirilsin.

Emriniz olur, küçük Öcalan!

Hükümet tez elden bir tezkere ayarlayıp, katil abiyi nemi az olan Bodrum' göndermeli.

Eh, Bodrum' da turizm sezonu da açıldı.

Abi, Ege'nin tuzlu sularında kanlı ellerini yıkar.

Neymiş efendim, katil başı denizin ortasında rahatsız oluyormuş, İnişli çıkışlı bir durumu varmış. Yaşı 64'müş. 

Dört duvar arasında kalıyormuş.

Yani, değerli Türk büyüğümüz!

Serbest bırakılsın demek istiyor, küçük Öcalan!.

Silivri'nin havası çok iyi. 

Yöneticilerimiz, bölücü başını buraya gönderebilir. 

Hatta Engin Alan 'ın koğuşuna verilir. 

Eski günleri yad ederler.

Olmazsa Genelkurmay Başkanlarının koğuşuna gider,

 Kürt açılımını tartışır. 

Canı sıkıldığında gazetecilerin koğuşuna uğrar, memleket konularını konuşur.

Küçük Öcalan haklı,

Apo bugünden tezi yok İmralı'dan çıkarılıp, Silivri'ye nakledilmeli.