Sabuncuoğlu Şerafeddin...
Darüşşifa denilen binalar, Selçuklu ve Osmanlı döneminde hastaları iyileştirme amacıyla inşa edilmiş yapılardır.
Amasya'da bulunan Darüşşifa'yı ''Bimarhane'' diğerlerinden ayıran en önemli özellik, bütün dünyada, akıl hastalarının müzik ve su sesiyle iyileştirildiği ilk yer olmasıdır.
1308 yılında İlhanlı Sultanı Muhammed Olcaytu Hüdabende'nin hanımı, Yıldız Hatun tarafından azatlı kölesi, Amber bin Abdullah'a inşa ettirilmiştir.
Yapı, tıpfakültesi işlevinde hem hastaların tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp eğitimim yapıldığı bir kurumdur.
Dar-üş-Şifa; ''şifa evi, '' Bimarhane ise, Hastahane anlamına gelmektedir.
Kuruluş amacı doğrudan bir tıp merkezi olan Bimarhane'nin, Fatih döneminde başhekimlik yapan ''Sabuncuoğlu Şerefeddin'' sayesinde cerrahi müdahalelerin yapıldığı bir öneme haiz olduğunu görmekteyiz.
Amasyalı bir hekim olan Sabuncuoğlu Şerafeddin,
bu Darüş-şifada 14 yıl hekimlik yapmıştır.
Burada; ''Cerrahiye-i al Haniye'' isimli tıbbi minyatürlerle süslü bir kitap yazarak dönemin padişahı, Fatih Sultan Mehmet Han'a sunmuştur.
XIX.yüzyılda Bimarhane önemini yitirmiş, ipekböceği kozacılarının yeri olmuş, sonra da Amasyalı esnaf burayı depo olarak kullanmıştır.
Erzincan depreminden sonra 1939 harap olmuş,
1945 yılında dış cephesi, 1992-1997 yıllarında tümü ile restore edilmiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, Amasya Belediyesi'ne tahsis edilmiş ve1999 yılından sonra Belediye Konservatuarı olarak 11 yılı aşkın kullanılan bu önemli mekanın yapılış amacına uygun ''SABUNCUOĞLU TIP VE CERRAHİ TARİHİ MÜZESİ'' olarak düzenlenmesi yoluna gidilmiştir. Müzeye, Darüş-Şifa'da 14 yıl başhekimlik yapan ve yaşadığı dönemde, hem de günümüz tıp ve ilim tarihi çevrelerinde haklı bir şöhreti ve yeri olan Amasyalı hekim ve cerrah, Şerefeddin Sabuncuğlu'nun adının verilmesiyle hem onun anısı yaşatılmak istenmiş, hem de kentimizin insanlık tarihine yaptığı katkıları vurgulanmak istenmiştir.
Ayrıca; Amasya Darüşşifası bünyesinde ilkleri de barındıran 703 yıllık tarihi bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bunlardan bazıları:
''Anadolu da akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği ilk Anadolu hastanedir. Kronolojik olarak üçüncü sıradadır.''
Osmanlı İmparatorluğundaki ilk musiki grubu orkestrası burada kuruldu:
Osmanlı'nın ilk cerrahı Şerefeddin Sabuncuoğlu, burada eğitim görüp, hekim olarak, görev yapmıştır.
Anadolu da ilk cerrahi operasyonları ve başarılı dağlama tekniği uygulamaları, Şerefeddin Sabuncuoğlu tarafından burada yapılmıştır.
Türk İslam Edebiyatın da ilk resimli cerrahi kitap olan ''Cerrahiyyetül Haniyye'' Şerefeddin Sabuncuoğlu tarafından burada kaleme alınmıştır.
Müzede
Sabuncuoğlu Cerrahi Aletleri ve Cerrahiyyetü'l- Haniyye.
Mücerreb- Name, kitaplarının yer aldığı, Sergi Salonu.
Akıl ve Ruh Sağlığı bozuk psikolojik Tedaviye ihtiyaç duyan hastaların, müzik ve su sesiyle tedavilerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılan müzik, makam unsurlarının yer aldığı Müzik salonu.
Sabuncuoğlu'nun tedavilerini gerçekleştirdiği ve uygulamalı olarak iki adet silikon heykelin bulunduğu Sabuncuoğlu kiliniği,
Müzik icrasının haftanın 3 akşamı gerçekleştirildiği açık avlusu ve eyvamıyla Amasya Belediyesi Konservatuarı Konser Alanı.
Amasya Belediyesi Kültür Evlerinde ki bayanların yöresel el emeklerinin ve Sabuncuoğlu'na ait eserlerin satışının yapıldığı hediyelik eşya salonu.
Sabuncuoğlu'nun Mücerreb-Name adlı eserinde yer alan tedavilerinde o dönemde kullandığı, kremler, jeller ve macunların yapımında kullandığı farmasötik botanik ve tıbbi bitkilerini içeren ''Sabuncuoğlu Şifa Bahçesi''.
