Bağdat...
Bağdat, Irak'ın başkenti. Irak'ın en büyük kenti olan Bağdat, aynı zamanda Ortadoğu'da Kahire ve Tahran' dan sonra en büyük üçüncü şehirdir.
Şehrin Coğrafi Yapısı
Mezopotamya çanağının ortasında, Dicle Irmağının iki yakası üzerinde ve Dicle'nin Fırat'a en çok 40 km yaklaştığı noktada, geniş bir alüvyon ovası üzerinde yer alır.
Bağdat'ta yazlar kuru ve çok sıcak, kışlar yumuşak ve serin geçer. Ortalama yağış yılda 130 mm dolayındadır.
İsim
İsiminin İran kökenli olduğuna dair üzerinde bir ihtilaf olmamasına rağmen, kesin bir bilgi de mevcut olmamakla beraber; isim Farsça Bag ''Tanrı'' ve dad ''verilen'' kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş olup, Tanrı'nın verdiği veya; ''Tanrı hediyesi'' manasına gelmekte.
Modern farsçada, Başkaca bir önde gelen iddiaya göre Bağ, bahçe ve dad verilen kelimeleri ile oluşup Verilen bahçe, Tanrı hediyesi Bahçe manasına gelmektedir.
Bu isimler İslam öncesi zamanlara ait olup, net değildir. Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur'a kadar politik ve ekonomik olarak büyük bir şehir olamamıştır.
Tarihi
Dünyaca ünlü eski medeniyet merkezleri olan Babil, Seleukeia, Meda'in gibi şehirlerin kalıntılarının yakınında kurulan Bağdat, Aşağı Mezopotamya'da, Dicle Nehri'nin iki yakasında yer almaktadır.
Abbasiler zamanında 2, 5 milyon nüfusu ile İslam Devleti'nin başkenti olan şehir, 1058 yılından sonra Selçuklu sultanlarının uğrak yeri olmuştur.
Osmanlı döneminde önemli bir vilayet olmuştur.
İlk defa Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur tarafından Bağdad adlı, eski bir Sasani köyünün yerine; Darüs-selam adıyla kuruldu.
Daha sonra; Medinet-üs-Selam adını alan şehir,
en sonunda halk arasındaki adı olan, Bağdat adını alarak, gelişimini devam ettirdi.
Harun Reşid devrinde, büyük bir kültür merkezi ve Abbasiler'in başkenti oldu.
Bundan sonraki dönemlerde de Bağdat kültür ve ticaret merkezi olarak, önemini sürdürdü.
İslam dünyasının dinsel önderi konumundaki Abbasiler XI. Yüzyıldan itibaren Bağdat'ı nüfuzlarına alan Büveyhoğulları'nın siyasal baskısı altına girdi. Büyük Selçuklu SultanıTuğrul Bey, Halife Kaim'in çağrısı üzerine 15 Aralık 1055'te Bağdat'a girdi ve Büveyhoğulları'nı halifeliğin merkezinden çıkardı.
Bu olayın ardından Büyük Selçukluların İslam dünyasındaki itibarı arttı.
1059'dan 1142'ye dek Büyük Selçuklular, Bağdat'ta şahne adında Türk asıllı komutanlar bulundurdular. Bu komutanlar, Bağdat askeri valisi ve zaptiye nazırı olarak, görev yaparlarken, ayrıca Halife'nin şerefini ve hayatını da koruyorlardı.
Bağdat'ın tarihindeki ilk felaket 1258'de Moğol İlhanlı hükümdarı Hülagu Han'nın istilasıyla geldi.
Hülagu, şehri yakıp yıkarken buradaki halifeyi de öldürttü.
Bağdat çeşitli devletlerin elinde kaldıktan sonra 1534 Kanuni Sultan Süleyman'ın Irakeyn Seferi sonucunda Safevilerden alınarak Osmanlı topraklarına katıldı.
1624'te Safeviler'in geçici işgaline uğrayan kent padişah IV. Murat'ın Bağdat Seferi sonucunda tekrar Türk ordusunca fethedildi.
I. Dünya Savaşı'na kadar Osmanlıların elinde olan Bağdat, 1917'de İngiliz kuvvetlerince işgal edildi ve 1921'de kurulan bağımsız Irak Krallığının başşehri oldu.
Bu durum Türkiye tarafından da, Lozan Antlaşması ile 1923 resmen kabul edildi.
II. Dünya Savaşı sonrasında petrol gelirlerindeki büyük artış, Bağdat'ın gelişmesinde büyük rol oynadı. Irak sanayiinin çoğu buradadır.
Deri eşya, ipek ve pamuklu dokuma, tuğla, çimento, hurma, tütün mamüllerinin yanı sıra petrol rafinerileri, demiryolu atölyeleri ve bir de demir çelik fabrikası vardır.
Bağdat'ta eski şark pazarlarından, cam ve selih binalara kadar her çeşit mimari yapı görülebilir. Şehrin eski manzarası değişmekle beraber, pekçok eski bina, kaldırım kahveleri, eski tarz minare ve camiler bugün de durmaktadır.
Kazımeyn'deki 19. yüzyıl yapısı altın kubbeli görkemli cami ile yüzü aşkın başka cami ve minare, şehrin mimari güzelliğine ayrı bir hava vermektedir.
Irak'ın başlıca devlet kurumlarının merkezleri yine Bağdat'tadır.
1958'de kurulmuş olan Bağdat Üniversitesinden başka El-Mustansır Üniversitesi, Teknoloji Üniversitesi, İlahıyat ve Edebiyat Fakültesi ve birçok yüksek okul vardır.
Saddam Hüseyin yönetiminin 1990'da Kuveyt'i işgal etmesi üzerine başlayan Körfez Savaşı'nın ardından kurulan ve Amerika önderliğindeki BM Gücü, 1991 Ocak ayından itibaren Bağdat'ı bombaladı.
İki ay süren bombardıman neticesinde şehir harab oldu.
2003 yılındaki Irak savaşı sırasında 9 nisan tarihinde ABD tarafından işgal edildi.
***
Osmanlının gözbebeği bağdat, şu anda harabe halinde eski sevenlerini bekliyor ama o şuur kimde var ki....!
