13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Zinanın kurtuluş kapısı tevbedir...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

"İçinizden zina eden iki kimseye eziyet edin, tevbe edip düzelirlerse onları bırakın.

Doğrusu Allah, tevbeleri daima kabul eder ve merhamet eder." (Nisa; 15-17)

"Kadınlarınızdan çirkin fiilde bulunanlara karşı aranızdan dört şahit getirin.

Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.

İçinizden bu çirkin fiili işleyen ikilinin canlarını yakın. Eğer tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse artık onlara eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden, çok esirgeyendir."

Nur Suresi hicri VI. yılda, Nisa Suresi ise, IV-VI. yıllar arasında vahyedilmiştir.

Kur'anın; ''çirkin fiil" diye isimlendirdiği fuhuş kelimesi Kur'an'da, hemcinsler arasındaki cinsel ilişki için de kullanılmıştır. (Ankebut, 29/28.)

Buradan hareketle ayetler lafızlarına uygun olarak yorumlandığında 15. ayette kadınların kendi aralarında yaptıkları fuhuştan ''sevicilik, lezbiyenlik'', 16. ayette de erkeklerin kendi aralarında yaptıkları fuhuştan ''livata, homoseksüellik'' bahsedildiği anlaşılmaktadır.

Nur Suresi'nin 2. ayetinde ise, kadınlarla erkekler arasında yapılan fuhuş ''zina'' suçunun hükmü açıklanmıştır.

Seviciliğin cezası kadınları evlerde hapsetmektir. "Allah'ın onlara bir yol açması" ise, hallerini düzeltmeleri ve erkeklerle evlenmeleridir.

Livata suçunun cezası, bunu yapanlara söz ve fiille eziyet çektirmek, onlara maddi ve manevi olarak acı vererek canlarını yakmak, böylece bu iğrenç fiili işlemekten vazgeçmelerini sağlamaktır.

Ceza olarak ne söyleneceği, ne yapılacağı ayette açıklanmamış, ictihad ve uygulamaya bırakılmıştır.

Kadınla erkek arasında yapılan fuhuşun cezası ise, Nur Suresi'nde (24/2) açıklandığı üzere yüzer sopa vurmaktır.

İbn Abbas, "Allah'ın açtığı yolun, getirdiği çözümün "Evlilerin zinası için recm ''taşlayarak öldürmek'', bekarların zinası için ise, yüz sopa." olduğunu belirtmiştir. (Buhari, "Tefsir", 4/1.)

Hz. Peygamber (s.a.v); "Allah'ın açtığı yolun evli zaniler için recim, bekar zaniler için ise, yüz sopa" olduğunu açıklamıştır. (Müslim, "Hudud".)

Yine Resulullah (s.a.v), Allah'tan başka İlah olmadığına ve kendisinin Allah'ın elçisi olduğuna iman eden kimseler arasında sadece üç büyük suçtan birini işleyenlerin ölüm cezasına çarptırılacağını belirterek, bunlardan birinin de zina eden "evlilik yaşamış" kadın ve erkek olduğunu belirtmiştir. (Buhari, "Diyat", 6; Müslim, "Kasame")

Hz. Peygamber (s.a.v) hayatta iken, onun bilgisi dahilinde ve verdiği hükme dayanan birden fazla recim cezası uygulanmıştır. Bunların bir kısmı Müslüman kadınlarla ve erkeklerle, bir kısmı ise, kendi istekleriyle bir hakim olarak, Hz. Peygamber (s.a.v)'e başvurdukları için bu konuda onun hüküm vermesini isteyen Yahudilerle ilgilidir. (Müslim) Yahudiler, zina eden bir kadınla erkeğin davasını Resulullah'a getirdiklerinde o, Tevrat'ta bunun cezasının ne oluğunu sormuş, Yahudiler gerçeği gizleyerek sopa cezasından bahsetmişlerdi. Yahudi iken Müslüman olan Abdullah b. Selam'ın müdahalesi ve Tevrat'taki yerini göstermesi üzerine Yahudiler onu doğrulamak mecburiyetinde kalmışlar, Hz. Peygamber'de gereğinin yapılmasını emretmişti. (Müslim)

Bugünkü elimizde bulunan Tevrat'ta da recim cezasına yer verildiğini görüyoruz.

(Levililer, 20, 24/16 vd.; Tesniye, 22/13 vd.)

Hz. Peygamber'in irtihalinden sonra Raşid Halifeler devrinde evlilere zina cezası olarak recim uygulanmıştır. (el-Muvatta)

Hz. Ömer, recim cezasının Allah Te'ala tarafından Peygamberine bildirildiğini, bunu ayet gibi okuduklarını, ihmal edilmemesi gerektiğini önem verdiğini gösteren bir tavır ve üslup içinde- açıklamıştır. (Müslim)

ZİNAYA TEVBE ETMEK:

Maiz isimli sahabi, infaz başlayınca can acısıyla kaçmaya başlamış; arkasından yetişen infazcılar onu öldürmüşlerdi. Dönünce durumu Hz. Peygamber'e anlatmışlar. O da; "Keşke bıraksaydınız! Tövbe ediyor, Allah da onu kabul buyuruyordu." demiştir. ''Allah, kötülüğü bilmeyerek yapıp da, hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmeyi üzerine almıştır. Allah işte onların tevbesini kabul eder. Allah Bilendir, Hakim olandır.''

Mü'min bir günahı ancak bir bilgisizlik sonucu, bir gaflet sonucu işleyebilir.

Evet işlenen günahın akabinde hemen tevbe edilecek ve bir daha o günaha dönmeme kararı verilecek.

"İşlediği bir günahın akabinde tevbe eden, pişmanlık duyarak, bir aha dönmeme azmi içinde olan kişi günah işlememiş gibidir." (İbn. Mace)

Bir adam gelip Rasulullah'a; Ya Rasulullah bir kul bir günah işlese sonra tevbe etse Allah affeder mi? dedi. Allah'ın Resulü buyurur ki;

''Bir kul günah işledi, tevbe etti. Affedilir.

Yine günah işledi yine tevbe etti, yine affedilir. Yine günah işledi, tevbe etti yine affedilir.

En son Rasulullah şöyle buyurdu; ''Hatta şeytan me'lül mahsur oluncaya, ümidini kesinceye kadar.'' (Hakim)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *