30 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Mute savaşı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

H. 8-M.629.

Mute, Suriye'de bir yer olup, Belka denilen vilayete bağlıdır. Rumlarla yapılan ilk savaş...

Savaşın sebebi:

Peygamberimiz'in, Basra valisine gönderdiği elçisi Haris bin. Umeyr, vali, Şurahbil tarafından öldürülmüştü.

Ondan başka hiçbir elçi öldürülmemişti.

Elçisinin öldürüldüğünü haber alınca son derece üzülen Peygamberimiz, hemen azatlı kölesi Zeyd bin. Harise'yi kumandan tayin ederek, sancağı eline verdi. Ve; üç bin kişilik sahabe ordusunu Mute'ye doğru sefere çıkardı.

Zeyd bin. Haris Şehit olursa yerine Cafer bin Ebi Talib, O'da şehit olursa Abdullah bin. Revaha geçsin, O'da şehit olursa Müslümanlar içinden birini seçsin, diye emir buyurdu.

Şurahbil; İslam ordusunun hareketini işitince kardeşi Sedüs'ü elli kişilik keşif birliği ileri gönderdi.

Sedüs süratli bir şekilde hareket ederek İslam askerlerine karşı geldi.

Lakin savaşa başlayınca askerin bir kısmı ve kendisi öldürüldü. İslam askerleri oradan kalkıp Maan'a vardıklarında yüz bin kişiden fazla mükemmel bir Hıristiyan ordusunun hareket etmiş oldu ğu işitildi.

İki gün Maan'da kaldılar ve durumu Resulü Ekrem'e yazalım da gelecek cevabını bekleyelim, dediler.

Mute adlı yere vardıklarında düşman askeri gelip göründü.

Gerek sayıca gerekse savaş malzemesi bakımından o kadar büyük ve mükemmel bir ordu idi ki, üç bin askerle ona karşı varmak mümkün değildi.

Lakin geri çekilip de paçayı kurtarmakta zordu.

Zeyd bin Haris, sancağı eline alıp savaş meydanına girdi.

Müslümanlar da onun etrafında saf bağlayıp durdular.

Zeyd, mızrak ile vurulup şehit edilince sancağı,

Cafer bin Ebi Talib aldı.

O'da birçok yerinden yaralandı. Lakin asla aldırış etmeyip yerinde sebat etti.

Hatta sağ eli kesildi.

Hemen sancağı sol eline aldı. Sol eli de kesilince bu sefer sancağa sarıldı, vücuduyla onu kavradı ve nihayet şehit oldu.

Abdullah bin Revaha, hemen koşup sancağı aldı ve savaşmaya devam ettiler.

O'da şehit olunca İslam ordusu başsız kaldı.

Bu sırada; on kadar Müslüman daha şehit oldu. Bundan dolayı İslam ordusu dağılıp bozulmaya başladı.

Sonra Kutbe bin Amr Hazretleri askerin önüne geçip: "Ey cemaat! Kaçarken ölmektense boğaz boğaza erkekçe savaşarak can vermek hayırlıdır" diyerek, askeri geri çevirdi.

Hepsi yanına gelip toplandılar. O'da sancağı Halid bin Velid'e verdi.

Hazreti Halid:

"Sen ona benden daha layıksın zira benden yaşlısın ve hem de Bedir savaşında bulunan seçkin sahabeler densin" dedi.

Sabit Bin Erkam'da:

"Sen harp sanatını daha iyi bilirsin. Ben sancağı ancak sana vermek için aldım" dedikten sonra:

"Ey cemaat Halid'in kumandanlığına razımısınız" dediğinde;

Herkes;

"Evet" dediler. Hemen onun emri altına girdiler. Hazreti Halid sancağı aldı. Askeri güzelce tertipleyerek, yiğitçe müdafaaya girişti. Nihayet akşam oldu ve iki taraf bir birinden ayrıldı.

Halid, sabahleyin üstün harp taktiğiyle öncüleri arkaya, ardçıları öne, sağ tarafta kileri sola, soldakileri sağa aldı. Ve yeniden savaşa başladılar.

Düşman karşısında hiç görmedikleri askerleri görünce, bunlara taze asker gelmiş sanarak, iradeleri sarsıldı.

Bundan yararlanan İslam askerleri iyice bastırdı ve onları bozguna uğrattı.

Üç bin kişilik sahabe ordusu, yüz bin kişilik Bizans ordusu karşısında helak olmaktan kurtuldu.

Bunun üzerine düşmanın bozuluşunu fırsat bilen Hazreti Halid bin. Velid, ordusunu geri çekti, böylece üstünlük kazanarak savaş sona erdi.

Mute'de bu şekil savaş yapılırken Allah Resulü Medine'de savaş alanını önünde seyreder gibi sahabelerine anlattı ve:

''Zeyd bin. Harise sancağı aldı ve şehit olduğunu söyledikten sonra mübarek gözlerinden yaşlar geldi.

Sonra sırasıyla Cafer ve Abdullah Hazretlerinin de şehit oldu ğunu söyledi.''

Sonra sancağı, Allah'ın kılıçlarından biri olan Halid aldı ve iş onunla feth oldu, buyurdu.

Ondan sonra Halid bin Velid'e;

Seyfullah ''Allah'ın kılıcı'' lakap'ı verildi.

Yine o zaman Resulü Ekrem:

"Cafer'in kesilen iki koluna karşılık Cenab-ı Hak O'na iki kanat verdi. Gördüm ki meleklerle birlikte uçuyordu" buyurdu.

Bundan dolayı Cafer bin. Ebi Talib'e daha sonraları Cafer-i Tayyar denildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *