Omuzlarımızdaki Yük Ağırdır...
Yüce Türklüğün Çınarı Dr. Devlet BAHÇELİ,
yerel seçim adaylarını açıklarken; Artık bundan sonra yöreleriniz sizleri bekliyor.
Şimdi Türkiye sizleri istiyor. Şimdi Türk milleti sizlerle bütünleşmek için sabırsızlanıyor'', sözleriyle konuşmasına başladı.
Türk Vatanının bölünmesi tehlikesinden kuşku duyan Başkan; karşınızda ki, birinci tehlike, ülkemizi uçuruma sürükleyen güvenlik tehditleridir, diyerek, endişelerini şöyle sürdürdü; ''Hudut boyları teröristlerin insafına terk edilmiştir. Türkiye'nin milli devlet niteliği ve üniter yapısı hedef alınmıştır.
Artık kimsenin mal ve can güvenliği kalmamıştır. Türk milletinin bin yıllık kardeşliği tehdit altına girmiştir.
''İkinci tehlike olarakta; milletimizi bölünmeye
doğru götüren cepheleşmedir''.
Etnik temelde bölünme, inanç temelinde cepheleşme, mezhep temelinde iç ve dış tahrikler artmıştır.
Kimlikler kaşınarak gerilim ortamı körüklenmiştir.
İç huzur, kardeşlik ve dayanışma ruhu hasar almıştır, diyerek, Birlik ve beraberliği, kardeşliği tavsiye ederken de; ''Yüce dinimiz İslam'ın emirlerine uyulmasını tavsiye ederken de şu görüşlere uymamızı tavsiyede bulundu.
Bu tavsiyeler ise, halkımızın gönüllerine bir ''NUR PARÇASI'' gibi düştü''
Bir Olun Ayrılmayınız:
Bir olunuz, beraber olunuz, sakın ayrılığa düşmeyiniz.
Bağışlayıcı ve Merhametli Olunuz:
''Onlar, iyilikten önce kötülüğü çabuklaştırmak istiyorlar; oysa onlardan önce nice örnekler gelip geçmiştir. Ve şüphesiz, senin Rabbin, zulümlerine karşılık insanlar için bağışlama sahibidir ve şüphesiz senin Rabbin, cezası çok şiddetli olandır''.(Rad; 6)
Dinimiz İslam Terörle Bağdaşmaz:
İslam Dininde öldürmek değil yaşatmak esastır. Kur'an-ı Kerim;
''Ey insanlar! Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah'a ve elçisine uyun'' (Enfal;24)
Dinimiz, barış ve hoşgörüyü emrediyor, diyen BÜYÜK ÇINAR, şöyle devam etti;
''İslam, Allah'ın sonsuz merhamet ve şefkatinin yeryüzünde tecelli ettiği huzur ve barış dolu bir hayatı insanlara sunmak için indirilmiş bir dindir.
Allah tüm insanları, yeryüzünde merhametin, şefkatin, hoşgörünün ve barışın yaşanabileceği model olarak İslam ahlakına çağırmaktadır.''
Bakara Suresi'nin 208. ayetinde şöyle buyurulmaktadır:
"Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe" ''Silm'e, İslam'a'' girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin.
Çünkü o, size apaçık bir düşmandır."
Allah bozgunculuğu lanetlemiştir:
Allah, insanlara kötülük yapmaktan sakınmalarını emretmiş; küfrü, fıskı, isyanı, zulmü, zorbalığı, öldürmeyi, kan dökmeyi yasaklamıştır.
Allah'ın bu emrine uymayanlar, ayetin ifadesiyle "şeytanın adımlarını izleyenler" olarak, nitelendirilmiş ve açıkça Allah'ın haram kıldığı bir tutum içerisine girmişlerdir.
Kur'an'da bu konudaki birçok ayette şöyledir:
"Allah'a verdikleri sözü, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip-koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir." (Rad;13-25)
Görüldüğü gibi, Büyük Çınar; Allah, İslam dininde, terör, şiddet anlamlarını da kapsayan her türlü bozgunculuk hareketini yasaklamış ve bu tür bir eylem içinde olanları lanetlemiştir.
İslam, düşünce hürriyetini ve hoşgörüyü savunur:
İnsanların fikir, düşünce ve yaşam özgürlüğünü açıkça sağlayan ve güvence altına alan bir din olan İslam, insanlar arasında gerginliği, anlaşmazlığı, birbirlerinin hakkında olumsuz konuşmayı ve hatta olumsuz düşünceyi ''zan'' dahi engelleyen ve yasaklayan emirler getirmiştir.
Değil terör ve çeşitli şiddet eylemi, İslam; insanların üzerinde fikri olarak bile en ufak bir baskı kurulmasını yasaklamıştır.
"Dinimizde zorlama ve baskı yoktur. Şüphesiz, doğruluk ''rüşd'' sapıklıktan apaçık ayrılmıştır." (Bakara, 2/256)
"Onlara ''zor ve baskı'' kullanacak değilsin." (Gaşiye; 88-22)
***
Son cümlelerinde de; Dinimizde kibirliliğin, gururun yeri olmadığını savunarak, lüks arabalara binilmemesini ve insanlıkla kalplerimizin birleşmesini önererek, ''TÜRK'ÜM, ÜLKÜCÜYÜM'' diyenlere de büyük görevler düştüğünü belirtmiştir.
