28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Mevlana Dilinde Aşk...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Aşkı anlatmak, açıklamak için ne söylersem söyleyeyim, kendim aşka gelince,  aşkı hissedince söylediklerimden utanırım.  

Her bahsi yazmakta koşup duran kalem, aşk bahsi gelince dayanamadı, ortasından yarıldı.

Aşk söze sığmaz, istemekle anlaşılamaz.

O bir denizdir, gökler bu denizde ancak bir köpük gibidir. 

Göklerin dönüşünü aşk dalgasından bil. 

Aşk olmasaydı dünya donar kalırdı. Aşk olmasaydı her şey yerinde buz gibi donar kalırdı (Mesnevi).

Dünyanın her cüzü, her parçası aşıktır. 

Her parçası bir buluşma sarhoşudur. 

Fakat onlar, sırlarını sana söylemezler. Çünki sır layık olandan başkasına söylenmez. 

Eğer şu gökyüzü aşık olmasaydı, göğsü gönlü böyle saf ve lekesiz olur muydu? 

Eğer güneş de aşık olmasaydı onun yüzünde bu parıltı, bu ışık bulunur muydu? 

Yeryüzü ve dağ aşık olmasalardı her ikisinin de gönlünde bir ot bile bitmezdi. 

Eğer deniz aşktan habersiz olsaydı böyle dalgalanabilir miydi? 

Elbette bir yerde donar kalırdı (Divanı Kebir) 

Aşkın mezhebi yetmiş iki dinden ayrıdır. Padişahların tahtları onun gözünde tahta parçalarından başka bir şey değildir. 

Aşıklar, değirmen taşı gibi gece gündüz döner dururlar. Ağlarlar, inlerler, bir kararları yoktur. Değirmen taşının dönmesi ırmağın akışına delildir. Hiç kimse bu ırmak duruyor, diyemez. 

Sen arktaki ırmağı görmüyorsan, gel de değirmen taşının dönüşünü seyret. 

Gizli sevgiliyi göremiyorsan onun eseri olan göklerdeki dünyaların dönüşünü seyret. 

Feleğin aşk yüzünden bir kararı, bir durup dinlenmesi yoktur. Ey gönül, sen de durup dinlenmeyi arama, yıldız gibi dön, dolaş (Mesnevi).

Aşıkların sevinçleri de kederleri de Hak'tır. 

Hizmetleri de, hizmetlerine karşılık aldıkları da Hak'tır. 

Bir aşık sevgilisinden başkasına bakacak olursa, o gerçek aşık değildir, onun aşkı boş bir sevdadır. Aşk, öyle bir ateştir ki, alevlenince sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar, yandırır (Mesnevi).

Bir aşık, Allah yolunda insanları hidayete götüren yüzlerce cana sahip olduğu halde, onların hepsini bir anda feda eder. 

Aşık her feda ettiği cana on karşılık alır. 

Kur'an'ı aç da; "Bir hayra on sevap var" ayetini oku. (En'am;160: ''Her kim bir iyilik ile gelirse kendisi için onun on misli vardır. Ve her kim bir kötülük ile gelirse o ancak onun misli ile cezalandırılır.''

Kimi aşık görürsen, bil ki o maşuktur. Yani seven kişi aynı zamanda sevgilidir. 

Çünki seven kişi bir bakımdan aşık ise, bir bakımdan da maşuktur (Mesnevi). 

Aşık yılmaz, yanar, yakılır ve canını sakınmaz. Utanma ve sıkılma da bilmez. Değirmen taşının altındaki buğday gibi o da ezilir, belalara katlanır, sabreder. Öyle sert, çetin yüzlüdür ki, arkasını dönmez. 

O, gönlündeki faydalanma arzusunu, menfaatini öldürmüştür. Neyi var, neyi yoksa ortaya koyar, aşk kumarı oynar, yutulur. 

Kar aramaz. Hak'tan aldığı gibi hepsini yine Hakk'a verir. Hak ona bu varlığı şartsız vermiştir. 

O cömert kişi de şartsız olarak Hak vergisini yine Hakk'a bağışlar. Çünki yiğitlik şartsız vermektir, bağışlamaktır. 

Aşıktan daha deli ve divane kimse yoktur. 

Akıl onun sevdasına karşı kördür, sağırdır. 

Çünki aşıkın deliliği herkesin bildiği delilik değildir. Tıp bilgisinde aşk derdinin devası yoktur. 

Ey aşk yoluna düşen kişi; yüzünü kendine çevir, kendi yüzüne bak. 

Ey aşık; sana aşık olan ancak sensin, senden başkası değil (Mesnevi).

Aşıklık derdi gönül iniltisinden belli olur. 

Hiç bir hastalık, gönül hastalığı gibi değildir. Aşıkın hastalığı, derdi, diğer bütün hastalıklardan ayrıdır. Aşk Allah'ın sırlarını belli eden bir usturlab, bir vasıtadır. 

Ey hekim ben yine aşk delisi oldum. 

Ey sevgili ben tekrar kara sevdalara daldım. 

Senin gibi hünerli hekimin aşk delisine vurduğu zincirin her halkası bir başka çeşit delilik verir. 

Hele insan şanı yüce Allah'ın zincirine bağlandıktan sonra sayılamayacak kadar çeşitli delilikler yapar. Hakk'ın çeşitli tecellilerini müşahede etmek bendeki akıl bağlarını öyle kopardı ki, akıllı geçinen deliler bana akıl vermeye başladılar (Mesnevi).

Beşer, her şeysiz olabilir ama sevgisiz olursa tabiatından çıkar. Sevgi olunca da gerisi vesairedir. Çünkü geriye kalan erdemlerin hemen hepsi sevgiden sonra yer alır. 

İnsaniyet, hoşgörü, yardımseverlik, dostluk vs... Aşk deyince geriye ne kalır ki!.. 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *