Suriye Alimlerinin Fetvası...

Suriyede yaşanan içsavaş sebebiyle, burcu burcu Sahabe toprağında Suriye halkı, açlıkla mücadele ediyor.

Bir gazetenin manşet haberine göre, dört milyon kişinin açlıkla mücadele ettiği Suriyede din adamları, yiyecek bulamayan yoksullara eşek, köpek ve kedi eti yemeleri için; ''FETVA'' vermiş.

Bende bir fetva kurulu üyesi olarak, şu anda zarurete binaen, Suriye halkının açlıktan ölmeyecek kadar at veya eşek eti yemesinde sakınca yoktur, diyorum.

Merhum Fahrettin Paşa Hazretleri de, Medine müdafasında İngiliz ve asi Arapların erzak yolunun kesmesi sebebiyle askerlerine çekirge yemeleri hususunda fetva vermişti.

Suriye halkını bu duruma düşürenler, ne dünyada nede ahirette saadet yüzü görmiyecektir.

Bırak devlet hazine gelirlerini, kendi öz hesabına milyarlar dolar yatıran Arap Emirlikleri bu vahşeti görmüyorlar mı...?

Birleşik Arap Emirlerinden bir tanesi dahi Suriye halkını besler. Paraları Avrupa Bankalarında yatıyor.

Milyarları ile Avrupayı dahi kıskandıran S.Arabistan nerede...? Darbeci ve hain Sisi'ye yardım yaparken, masum Suriye müslümanlarına neden yardım etmiyor.

Müslüman ülkeler, müslümanları anlamaktan güçlük çekiyor.

Senede bir Ramazan ayı gelir, müslüman devletler aralarında andtlaşma sağlayamaz.

Senede Bir Kurban bayramı gelir, müslümanlar aralarında anlaşamazlar.

Egemen Bağış, bir konuşmasınada; ''Gün ve gün Avrupalılar bizden uzaklaşıyor, AB'ye müracaat edeli 54 sen geçmiş, artık Türk halkı Avrupaya inanmıyor'' diyor.

Türk halkı asil bir millet, şanı şerefi ulvi bir millet, geçmişi temiz bir millet, soyu temiz bir millet.

Üç kıtaya hükmetmiş asil bir neslin torunları olarak, elbette Avrupalıları haklı göremeyiz. Şamda ve Mısırda katledilen o masum insanlar, Avrupanın bir ülkesinde olsaydı acaba bu kadar susarlarmıydı..?

Katil Esad, tankla topla öldürüyor, ses yok. Ama kalktı bir kimyasal silah kullandı. Avrupa hemen Şama gitti. Ölen insan, ha tankla topla öldürülmüş, ha kimyasal silahla, ne farkı var..! Neticede ikiside ölüm...!

Durum böyleyken, Türk Halkı Avrupayı nasıl sevsin!

Çünkü bunlar; ''BİRBİRLERİNİN DOSTUDURLAR''

Müslüman ülkelerindeki tererüstleri kim besliyor, kim destekliyor...?

Bunlar artık bilinmeyen şeyler değil...

Ben müslümanım, ben Allaha ve Onun Rasülü Hz. Muhammede inanıyorum diyen müslüman, Avrupayı, bırakıp, Allah'ın Kitabına sarılmalı, Hz. Muhammedin yolundan gitmelidir.

İşte o zaman doğru yolu seçmiş oluruz.

''Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve anın Allah'ın size verdiği nimeti,

anın o zamanı ki, düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nimetiyle kardeş oldunuz.

İçinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız,

sizi kurtardı oradan.

Allah, doğru yolu bulursunuz diye delillerini böyle açıklar işte.''(Al-i İmran; 3)

Kur'an-ı kerimde me'alen buyuruluyor ki;

''Muhammed aleyhisselam, Allah'ın peygamberidir, Onunla birlikte bulunanlar Ashab, kafirlere karşı şiddetli ve birbirlerine karşı merhametlidir.'' (Feth; 29)

''Allah, hepsine hüsnayı ''Cenneti'' vaad etmiştir!'' (Nisa; 95)

''Muhacir ve Ensar ile iyilikte onların Ashabın izinden gidenlerden Allah razıdır, onlara Cenneti hazırlamıştır.'' (Tevbe; 100)

İşte müslümanın gideceği yol budur.