28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz. Muammed (S.A.V) Sevgisi, Bir Başkadır...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İnsanlığın ufku sevmekse, sevginin en yücesi de; Hz. Peygamberin sevgisidir.

Peygamberin ufku ise, Ümmetine olan düşkünlüğüdür. Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V) bir sevdadır kalplerde.

O'na izafi edilen şiirler, natlar ise, İslam edebiyatında belirtilmiştir.

Türk Edebiyatı tarihi boyunca, her şair bu sevgiye ulaşmayı amaçlamıştır.

Çünkü Naat; sevginin, aşkın şiiridir.

Hazreti Peygambere yönelen sonsuz sevginin şiiri, ona duyulan hasretin kelimelere, tezahürü, her mısrada biraz daha ona yaklaşmadır, hayranlıktır, hasretliktir ve büyük saygıdır.

Bu sebeplede Naat, şairin miracıdır.

Divan şiiri geleneğinde her şair mutlaka Naat yazma gereği duymuştur. Hemen hemen bütün divan şairleri bu geleneğe uymuştur.

Hatta şair padişahların bile naatlerı vardır.

Peygamberi sevmek herkese nasip olmaz. Sevginin anlamını seven yürek anlar.

Yüce Türk Milleti O'nu öyle sevdi ki; O'na sen Sultanımsın dedi.

SULTANIM:

''Gül cemalini gören, hayran olur Sultanım

Cennet bile seninle, seyran olur Sultanım

Sen ki Nuri hüdasın, rahmetsin yere göğe

Yanmışlar hep kapında, reyhan olur Sultanım

Ta ezelden ebede, mislin yaratılmadı

Senin lütfuna eren, Sultan olur Sultanım

İlahi bir güneşsin, Nuruna pervane can

Aşkından mahrum sine, zindan olur Sultanım

Fazlının eteğine, aklın eri erişmez

Sensiz Gülzarı Cennet, Hicran olur Sultanım

Alemde kimse değil, sensin kalplere tabi

Nurun gönül derdime, derman olur Sultanım

Didarına aşıkım, yanmakda ciğerde zar

Ne gün ne gün gel, diye ferman olur Sultanım

Nurunun incisidir sema, güneş, ay, yıldız

Sende küçük bir damla, umman olur Sultanım

Bütün alem halkının, bir sensiz tek öğüncü

Şanına yüce kılan, Rahman olur Sultanım

Senin kerem kapına, koşmada büyük küçük

Ümmetine başka kim, mihman olur Sultanım

Sana tabi olmayan, yaren buğzu kezada

Bindefa yüzbindefa, pişman olur Sultanım

Bu Necati mücrime, nazarın erişmesse

Artık ona herbirşey, düşman olur Sultanım

Senin gül hatırına, nice bin günahkara

Cennetler ve firdevsler, ihsan olur Sultanım

Senin sevmeyenlere, saadet günü yoktur

Anlarlar kıymetini, zaman olur Sultanım

Kimin can toprağına, nurundan zerre, düşse

Bir Bilal, bir Amar, bir Selman olur Sultanım

Sen habibi hüdasın, hiç ümit kesermiyim

Miskinlere ihsanın, her an olur Sultanım

Mucize parmakların, çölde sular çağlattı

Bir çalıya el sürsen, elvan olur Sultanım

Cennetler müştakındır, bin türlü ihtiramla

Senin selamlayacak, Rıdvan olur Sultanım

Devletiğin eşiği, güneşden daha parlak

Sana bütün Nebiler, ihvan olur Sultanım

Bir şan ki dile sığmaz, kelamın gücü yetmez

Kaç Süleyman yoluna, gurban olur Sultanım

Sensin bu mülkün seyidi, alemin tek rahmeti

Şanlığına şanlar katan, süphan olur Sultanım

Nurunun incileri, cennetin ziynetidir

Orda dertler kederler, mihan olur Sultanım

Sen nasıl şanlı isen, senin vezirlerinde

Sıddık gibi bir şahı, cihan olur Sultanım…''

Ali Ulvi Kurucu. Allah Ramet eylesin..

***

Nat-ı Diğer:

''Günahtan gayri yok bir özge karım ya Rasulallah

Geçer gafletle her leyl ü neharım ya Rasulallah

Serapa dolmada defterler a'mal-i kabihimle

Kiramen Katibin'den şermisarım ya Rasulallah

Nide pervaz edem uçmağa ferda kalmışım aciz

Kemend-i nefs ü şeytana şikarım ya Rasulallah

Eşiğin görmeğe bin canım olsa eylerim kurban

O rütbe hadden aştı intizarım ya Rasulallah

Ölür isem gubar-ı Ravzana yüz sürmeden ta haşr

Döğünsün taş ile seng-i mezarım ya Rasulallah

Senin evsafını kaabil midir etmek Şeref ifa

Ne çare elde yoktur ihtiyarım ya Rasulallah''

Şeref Hanım (1809-1861)

  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *