Kerbela Katliamından Sonra, Herkes Ağlıyordu...
Hz. Zeyneb halkın göz yaşlannı görünce çok kızdı ve onlara dönerek, şöyle buyurdu:
"Yüce Allah'a hamd-ü sena, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beytinin pak ruhlarına selam olsun! Ey Kûfe halkı! Ey hilekar ve düzenbazlar!
Ey Mektup yazarak bizi davet edenler! Siz bizi buraya çağırdınız ve biz gelince hak dininizi ayaklar altına aldınız ve düşmanlarımızla anlaştınız.
Şimdiyse görüyorum ki, bizim başımıza gelenlere ağlıyorsunuz.
Halbuki bu büyük musibeti kendi elinizle hazırladınız. Sizin kıssanız iplerini kendi eliyle toparlayıp kazak ören sonra sökerek kendi emeğini heba eden kadının durumuna benziyor.
Sizin aranızda hiç bir şey yalan ve hile değildir hiçbir kötülüğü kötü görmüyorsunuz.
Çünkü bize verdiğiniz ahdinizi bozdunuz.
Her zamanki gibi yalan ve hokkabazlıkla başka bir tutum içine girdiniz. Bukalemun gibi renk değiştirdiniz. Bazen hiç olmayan birşeyi savunuyorsunuz. Bazen satılmış yağcı köleler gibi oluyorsunuz. Kimi zaman da kindar düşman gibi intikam peşine düşüyorsunuz.Siz az yağmurlu siyah bulut, çöplükte biten güzel çiçek gibi görünüyorsunuz. Ancak sizin içiniz boş ve koftur. Siz geleceğiniz için kötü bir zahire ''vebal'' kazandınız. Biliniz ki, Allah'ın hışmı ve gazabı sizi beklemektedir.
Siz bizim kardeşlerimizi ve yardımcılarımızı öldüren cinayetkarlarla işbirliği yaptınız. Şimdiyse utanmadan bizim musibetimize ağlıyorsunuz.
Allah'a and olsunki ağlamalısınız kendi halinze.
Çünkü sizin, Resulullah'ın hanedanının haysiyet ve hürmetini ayaklar altına almanız hiçbir şeyle telafi edilemez.
Siz, size gerçek rehber olan birini öldürdünüz.
Allah'ın Resulunun seçtiği evlatlarının kanına elinizi boyadınız. Siz ismet ve taharet evladını takva ve fazilet sahibi kişileri esir ettiniz.
Bu kötü amelinizin karşılığında her kesin yanında rezil ve rüsva olacaksınız. Ahirette ise, azab ve kısas sizi beklemektedir.
Azabın gecikmesi, sizi yaptıklarınız unutuldu düşüncesine sevk etmesin.
Kesinlikle böyle değildir. Zira, kahhar olan Allah her zaman suçlu, ve rüsva insanları takip altında tutmaktadır."
Hz. Zeyneb'in konuşması Kufe halkını korku ve dehşete düşürdü, Özellikle hutbesinin sonunda şöyle buyurması:
"Ey Kufe halkı erkekleriniz bizi öldürüyor, kadınlarınız da buna ağlıyor.
Allah kıyamette aramızda hakem olacaktır."
Hz. Zeyneb'in bu ölümsüz sözleri, bütün iradesiz ve zillet altında bulunan halkları kınamaktadır.
Özellikle zalimlerle işbirliği yapan veya sessiz kalarak zalimin zulmüne yardımcı olan, sonra da ahmakça ağlayan ve sonunda kurtuluş bekliyen toplumları kınamaktadır.
İbn-i Ziyad'ın Karşısında:
İbni Ziyad, Hz. İmam Zeynel Abidin ve Zeyneb'in hükümet konağında huzuruna gelmeleri için plan hazırlamıştı.
O, hükümet konağında hazırladığı geniş bir toplantıda
Peygamber'in Ehl-i Beytini küçük düşürmeyi amaçlamıştı.
Bu vesileyle kendisini büyük bir makama ulaştırmayı ve
Hz. Zeyneb'in halkı galeyana getiren sözlerinin etkisini azaltıp, yok etmeyi hedeflemişdi.
Esirler hükümet konağına getirilmeden önce İbn-i Ziyad, gösterişli bir elbise giyerek, tahtına oturdu. O psikolojik olarak, kompleksli bir insandı. Hayatı boyunca, karanlık bir geçmişe sahip idi.
Bundan dolayı da Kerbela olayı onun için kazanılmış büyük bir askeri başarı sayılıyordu.
İbn-i Ziyad bir kaç tane alçak Kufeli eşrafla konuşuyordu ki birden esirler konağa girdiler. İbn-i Ziyad büyük bir savaşın fatih komutanı edasıyla, esirleri görünce kahkahayla gülerek şöyle söylendi: .
"Sizler; Yezid'in adil hükümetine karşı ayaklanan güruhun kalıntılarısınız.''
Esirlerin önünde Hz. İmam Zeynel Abidin ve Zeyneb vardı. Hz. Zeyneb, zalim İbn-i Ziyad'ın durumuna bakınca, onun Ehl-i Beyt'in moralini bozmayı amaçladığını hemen fark etti. İbn i Ziyad Hz. Zeyneb'e dönerek şöyle dedi:
''Allah'a şükürler olsun ki, Allah sizi rüsva etti ve yalanınızı ortaya çıkardı.''
O, bu sözü söylemekle Kerbela kahramanı Zeyneb'i susturacağını düşünmüştü. Bu ani ve saldırgan tutum başkasına yapılmış olsaydı, şüphesiz etkili olurdu ancak Hz. Zeyneb cesaretle şöyle cevap verdi:
"Allah'a şükürler olsun ki, Peygamberini göndererek bizi aziz ve değerli kılıp bütün kötülüklerden temizledi.
Gerçek şudur ki Allah, alçak ve kötü insanları rüsvay eder. Ancak fasık ve kötü amel sahipleri yalan söyler, biz de böyle insanlardan değiliz ve böyle insanlar da bizden değildir."
Hz. Zeyneb'in bu peşin cevabını duyan İbni Ziyad çok rahatsız olup şöyle dedi:
"Gördün mü Allah kardeşine ne yaptı?''
Hz. Zeyneb buyurdu:
''Biz, Allah'tan iyilik ve güzellikten başka birşey görmedik. Allah onlara şehadeti takdir etmişti. Onlar da isteyerek alın yazılarına koşarak gittiler. Kıyamet günü Allah onları sizi adaletini icra etmek için aynı yerde toplayacaktır. Kendi yaptığına bak o zaman kıyamet gününde kimin lehine hüküm verileceğini kimin kurtulacağını bileceksin. Ve kurtuluş doğruların olacaktır... Ey Mercane'nin oğlu! Anan yasında ağlasın senin!"
Hz. Zeyneb bu sözleriyle mağrur zalim İbni Ziyad'ı perişan etti.
Bu sözler, aslında bütün zalimler için de geçerlidir.
