30 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kerbela Katliamından Sonra, Herkes Ağlıyordu...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Hz. Zeyneb halkın göz yaşlannı görünce çok kızdı ve onlara dönerek, şöyle buyurdu:

"Yüce Allah'a hamd-ü sena, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beytinin pak ruhlarına selam olsun! Ey Kûfe halkı! Ey hilekar ve düzenbazlar! 

Ey Mektup yazarak bizi davet edenler! Siz bizi buraya çağırdınız ve biz gelince hak dininizi ayaklar altına aldınız ve düşmanlarımızla anlaştınız.

Şimdiyse görüyorum ki, bizim başımıza gelenlere ağlıyorsunuz. 

Halbuki bu büyük musibeti kendi elinizle hazırladınız. Sizin kıssanız iplerini kendi eliyle toparlayıp kazak ören sonra sökerek kendi emeğini heba eden kadının durumuna benziyor.

Sizin aranızda hiç bir şey yalan ve hile değildir hiçbir kötülüğü kötü görmüyorsunuz. 

Çünkü bize verdiğiniz ahdinizi bozdunuz. 

Her zamanki gibi yalan ve hok­kabazlıkla başka bir tutum içine girdiniz. Bukalemun gibi renk değiştirdiniz. Bazen hiç olmayan birşeyi savunuyorsunuz. Bazen satılmış yağcı köleler gibi olu­yorsunuz. Kimi zaman da kindar düşman gibi intikam peşine düşüyorsunuz.Siz az yağmurlu siyah bulut, çöplükte biten güzel çiçek gibi görünüyorsunuz. An­cak sizin içiniz boş ve koftur. Siz geleceğiniz için kötü bir zahire ''vebal'' kazandınız. Biliniz ki, Allah'ın hışmı ve gazabı sizi beklemektedir. 

Siz bizim kardeşlerimizi ve yardımcılarımı­zı öldüren cinayetkarlarla işbirliği yaptınız. Şimdiyse utanmadan bizim musibetimize ağlıyorsunuz. 

Allah'a and olsunki ağlamalısınız kendi ha­linze. 

Çünkü sizin, Resulullah'ın hanedanı­nın haysiyet ve hürmetini ayaklar altına al­manız hiçbir şeyle telafi edilemez. 

Siz, size gerçek rehber olan birini öldür­dünüz. 

Allah'ın Resulunun seçtiği evlatları­nın kanına elinizi boyadınız. Siz ismet ve taharet evladını takva ve fazilet sahibi kişi­leri esir ettiniz. 

Bu kötü amelinizin karşılı­ğında her kesin yanında rezil ve rüsva ola­caksınız. Ahirette ise, azab ve kısas sizi bek­lemektedir. 

Azabın gecikmesi, sizi yaptıklarınız unutuldu düşüncesine sevk etmesin. 

Kesin­likle böyle değildir. Zira, kahhar olan Allah her zaman suçlu, ve rüsva insanları takip altında tutmaktadır."

Hz. Zeyneb'in konuşması Kufe halkını kor­ku ve dehşete düşürdü, Özellikle hutbesinin sonunda şöyle buyurması:

"Ey Kufe halkı erkekleriniz bizi öldürüyor,  kadınlarınız  da buna ağlıyor. 

Allah kıyamet­te aramızda hakem olacaktır."

Hz. Zeyneb'in bu ölümsüz sözleri, bütün ira­desiz ve zillet altında bulunan halkları kına­maktadır. 

Özellikle zalimlerle işbirliği yapan veya sessiz kalarak zalimin zulmüne yardımcı olan, sonra da ahmakça ağlayan ve sonunda kurtuluş bekliyen toplumları kınamaktadır.

 

İbn-i Ziyad'ın Karşısında:

İbni Ziyad, Hz. İmam Zeynel Abidin ve Zey­neb'in hükümet konağında huzuruna gelme­leri için plan hazırlamıştı. 

O, hükümet kona­ğında hazırladığı geniş bir toplantıda 

Pey­gamber'in Ehl-i Beytini küçük düşürmeyi amaçlamıştı. 

Bu vesileyle kendisini büyük bir makama ulaştırmayı ve 

Hz. Zeyneb'in halkı galeyana getiren sözlerinin etkisini azaltıp, yok etmeyi hedeflemişdi. 

Esirler hükümet konağına getirilmeden ön­ce İbn-i Ziyad, gösterişli bir elbise giyerek, tah­tına oturdu. O psikolojik olarak, kompleksli bir insandı. Hayatı boyunca, karanlık bir geç­mişe sahip idi. 

Bundan dolayı da Kerbela ola­yı onun için kazanılmış büyük bir askeri başarı sayılıyordu. 

İbn-i Ziyad bir kaç tane alçak Kufeli eşrafla konuşuyordu ki birden esirler konağa girdiler. İbn-i Ziyad büyük bir savaşın fatih komutanı edasıyla, esirleri görünce kahkahayla gülerek şöyle söylendi:        .

"Sizler; Yezid'in adil hükümetine karşı ayaklanan güruhun kalıntılarısınız.''

Esirlerin önünde Hz. İmam Zeynel Abidin ve Zeyneb vardı. Hz. Zeyneb, zalim İbn-i Ziyad'ın durumuna bakınca, onun Ehl-i Beyt'in moralini bozmayı amaçladığını hemen fark etti. İbn i Ziyad Hz. Zeyneb'e dönerek şöyle dedi:

''Allah'a şükürler olsun ki, Allah sizi rüsva etti ve yalanınızı ortaya çıkardı.''

O, bu sözü söylemekle Kerbela kahramanı Zeyneb'i susturacağını düşünmüştü. Bu ani ve saldırgan tutum başkasına yapılmış olsaydı, şüphesiz etkili olurdu ancak Hz. Zeyneb cesaretle şöyle cevap verdi:

"Allah'a şükürler olsun ki, Peygamberini göndererek bizi aziz ve değerli kılıp bütün kötülüklerden temizledi. 

Gerçek şudur ki Allah, alçak ve kötü insanları rüsvay eder. Ancak fasık ve kötü amel sahipleri yalan söyler, biz de böyle insanlardan değiliz ve böyle insanlar da bizden değildir."

Hz. Zeyneb'in bu peşin cevabını duyan İbni­ Ziyad çok rahatsız olup şöyle dedi:

"Gördün mü Allah kardeşine ne yaptı?''

Hz. Zeyneb buyurdu:

''Biz, Allah'tan iyilik ve güzellikten başka birşey görmedik. Allah onlara şehadeti takdir etmişti. Onlar da isteyerek alın yazılarına koşarak gittiler. Kıyamet günü Allah onları sizi adaletini icra etmek için aynı yerde toplayacaktır. Kendi yaptığına bak o zaman kıyamet gü­nünde kimin lehine hüküm verileceğini ki­min kurtulacağını bileceksin. Ve kurtuluş doğruların olacaktır... Ey Mercane'nin oğlu! Anan yasında ağla­sın senin!"

Hz. Zeyneb bu sözleriyle mağrur zalim İbni Ziyad'ı perişan etti. 

Bu sözler, aslında bütün zalimler için de geçerlidir.

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *