GAZ ODASINA GÖNDERELİM
Gurur mu?
Duyalım!
Üzülüp,
Utanalım mı?
Başbakanımız ekran karşısına geçmiş,
Ekonomik verilerimizi anlatıyor.
İki kat büyüdük,
Üç kat büyüdük,
Beş kat büyüdük.
Milli gelirimizi şu kadar artırdık,
Üçe katladık,
Beşe katladık.
Muhteşem,
Çok güzel.
Ancak bunun garibanlara,
Emeklilere,
İşçilerimize,
Akşam evine bir somun ekmek götüren insanımıza,
Yansımaları çok önemli.
Yansıyor mu?
Bana göre;
"ASLA".
Evet, birileri zengin oluyor,
Birileri servetini katlıyor,
Ama kim?
EMEKLİLER olmadığı kesin.
Asgari ücretle çalışanlar olmadığı kesin.
İşçi-memur olmadığı kesin.
Milli gelir arttığında,
Bu çalışan takımımın da,
Bu gelirden pay almaları gerekmez mi?
Gerekir.
Peki, alıyorlar mı?
ASLA.
Milli gelirimiz üç kat arttığına göre,
Senin emeklin niçin?
Hala yüzde üç zam alıyor.
Niçin hala beş yıl öncesinin maaşını alıyor.
Niçin hala pazarlarda akşamları,
Çürük meyve sebze artıkları arasında,
Sebze meyve arıyor?
Bu katlanan gelir nereye gidiyor?
Olmuyor dostlar,
Hele hele emeklilerimizin durumu inanın vahim.
Çözüm, artık yaşları da ilerlediğinden,
Çalışacak takatleri da olmadığından,
Geçinecek paraları da olmadığına göre,
Onları toptan gaz odasına göndermek.
Böylece emeklilerin bu dünyadaki meselelerini,
Toptan haletmiş oluruz.
Şöyle zamlara bir bakın,
Elektrik, doğalgaz, kömür, telefon beş yıl öncesine göre yüzde kaç artmış.
Üç beşe katlamış.
Mutfak giderleri ne olmuş?
Üçe beşe katlamış.
Bina vergilerine yüzde yüz zam yapacaksın,
Milletvekillerine yüzde bilmem kaç zam yapacaksın,
Benzinin-mazotun beş bin liraları aşmış.
Milletvekillerinin sülalesini bile,
Hastanelerde birinci sınıf ağırlayacaksın.
Babanı parasıymış gibi Suriyelilere 2 milyar dolar harcayıp,
Bazılarına belediyelerden maaş vereceksin.
Onlara bedava üniversite yolu açacaksın.
Hastanelerde bedava tedavilerini sağlayacaksın.
Örtülü ödenekten Cumhuriyet tarihide görülmemiş rakamlarda harcama yapacaksın.
Kendi EMEKLİNİ DE ölüme mahkûm edeceksin.
Sonra kalkıp,
Milli gelirimi üçe beşe katladım diyerek tafra satacaksın.
Hadi canım sende. Bence AKP ekonomi yönetenlerinin,
En basitiyle,
En ucuz bilinen Sirkeci dolaylarını bir dolaşmalarında yarar var.
Orası bile ateş pahası.
Kuru erik bile ikiye katlamış.
12 liraya aldığımız kabak çekirdeği,
Şimdi 29 lira.
Nohut, fasulye, mercimek almış başını gitmiş.
İyi bir kuru fasulyenin fiyatı 9 lira.
Beş yıl öncesinde bu fasulye 1, 5 liraydı.
Evet, dostlar emekli, işçi asgari ücretli aç.
Kaburgaları ciğerine yapışmış,
Etiopya'da ki o sefil insanların durumundalar.
Fakirin ekmeği,
Simide bile kan doğradılar.
1.5 liraya simit mi?,
Olur!
Onun için ekrana çıkarken biraz dikkatli olalım.
Evet, zengin olduk!
Olanlar belli.
Ama yukarıda saydığım kişiler değil
Onlar hala SÜRÜNÜYOR.
