13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Efendimiz, Hanımlara Çok Merhametli Davranırdı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Peygamber efendimiz, kadınları hiçbir şekilde ihmal etmemiş ve onlar konusunda da bazı yenilikler getirmiştir.

O derece ki, tarihin her döneminde; ''ezilmiş, horlanmış, itilip kakılmış, hakları çiğnenmiş''

olan kadın konusundaki yenilikleri, farklı anlayış ve görüşleri herkesin dikkatini çekmiştir.

Hz.Peygamber tarafından bu olumsuzlukların kaldırıldığı, büyük çapta değişikliklerin yapıldığı da herkes tarafından bilinmektedir. Her şeyden önce o, kadına insan olduğunu, ona onur, şeref ve iffet gibi kutsal duygularını geri iade etmiştir.

Hz. Peygamber, kadınların erkeklere nazaran farklı yapıda yaratıldıklarını, onların; narin, zarif, hassas, duygusal ve kırılgan bir tabiatlarının olduğunu, onların bu psikolojilerini çok iyi bildiği için onlarla olan ilişkilerini ayarlamada ve düzeyli, erdemli bir şekilde yürütmede son derece başarılı olmuş ve örnek davranışlar sergilemiştir.

O; daima güler yüzlü, mütebessim, tatlı dilli, hoşgörülü, yumuşak tabiatlı bir anlayışa sahipti. O; baskı, dayatma, azarlama, kaba, katı, kırıcı, sert, rencide edici, azarlayan, bağıran bir insan da değildi.

O; nazik, kibar, iltifat eden, nezaket ve zarafet sahibi, eşitliğe ve adalete riayet eden, sevgi dolu bir insandır.

O; hayatı boyunca hem hanımlarıyla, hem de çocuk ve torunlarıyla ideal manada ve örnek teşkil edecek tarzda ilişkilerini sürdürmüştür.

Onun bu ilişkilerini tetkik ettiğimizde erkek olsun kadın olsun her iki cinsin de Allah katında sorumlu, değerli ve saygın bir yere sahip olduklarını görmekteyiz.

Hz. Peygamber'in anlayışında, ahlakında, cinsiyet ayırımcılığına, hiçbir şekilde yer yoktu.

Onun, kadınlara ne derece değer verdiğini ve onlara karşı ne kadar zarafet ve incelikle hareket ettiğini rahatlıkla müşahede etmek mümkündür.

Hz. Peygamber, evinde asla gönül kırıcı söz ve davranışlarda bulunmazdı.

Hanımlarını ve çocuklarını incitmez, her zaman gönüllerini hoş tutar, asla kabalıktan hoşlanmazdı. (Kutlu Doğum Sempozyumu, TDV.)

Hz. Peygamber, kadınlara şiddet uygulanmasını asla tasvip etmemiştir:

Dolayısıyla o, hayatı boyunca ne bir kadına,

ne bir hizmetçiye ve ne de bir çocuğa el kaldırmış,

ne de şiddet ve kaba kuvvet kullanmıştır. (Müslim)

O; ''kadınları dövenlerin Müslümanların iyileri, hayırlıları olmadığını ifade etmiş''

(Ebu Davud)

''Kadınları ancak kötüleriniz döver.''

(İbn Sa'd) buyurarak, sert uyarılarda bulunmuştur.

Onun şefkati ve merhameti o derece geniş ve kapsamlıdır ki, savaş esnasında düşman tarafında bulunup, zararı olmayan yaşlıların, çocukların öldürülmesini dahi yasaklamış, (Buhari) ve şöyle buyurmuştur; ''Sakın ha! Ne bir kadın, ne bir çocuk ve ne de pir-i fâni bir yaşlıyı öldürmeyesin.''

(Malik, Muvatta)

Hanımlarla olan ilişkilerinde özellikle de aile hayatında ilgi, değer verme, adalet, eşitlik, hoşgörü, sevgi, saygı, nezaket, güven, iffet, feragat, haklara saygı, sabır ve tahammül, empati, îsâr ve zarafet hakim olduğu için neticede o ailede huzur, uyum ve mutluluk hakim olmuştur.

Hz. Peygamber, o derece nazik bir insandı ki, hayvana binerken dahi hanımlarına yardımcı olurdu. (Buhari)

Bir seferinde kendisi bir yemeğe davet edilmiş, bu daveti ancak hanımıyla gelmesi şartıyla kabul edebileceğini beyan etmiştir. (Müslim) Bu da hanımına vermiş olduğu değeri ortaya koymaktadır. Ev hayatında sadeliği ve mütevaziliği tercih eden

Hz. Peygamber, ev işlerinde dahi aile hanımlarına yardımcı olmuş ve onların işlerine katkıda bulunmuştur.

''Vefakarlık imandandır.'' buyuran Hz. Peygamber, benzer iltifatları, çocukluğunda evlerinde geçirdiği ve kendisine çok iyi baktığı amcası Ebu Talib'in eşi Fatıma binti Esed hanıma göstermiştir.

Hatta kendisine öz evlat muamelesi yapmış olan Ebu Talib'in eşi Fatıma, kendisine yaptığı iyilikleri, gösterdiği şefkat ve merhameti hiç unutamayacağını, Ebu Talib'den sonra Fatıma hanımın kendisine en çok iyilikte bulunduğunu belirtmiştir.

Fatıma hanım vefat ettiğinde Peygamberimiz; ''annem öldü'' diyerek, gözyaşı dökmüş, gömleğini kefen olarak vermiş ve mezara kendi eliyle indirmiştir.

Ebu Talib'ten sonra bu kadın kadar bana iyiliği dokunan hiçbir kimse yoktur.

Ahirette cennet elbiselerinden giyinmesi için ona gömleğini kefen olarak verdim. O benim annemdir! Kendi çocukları aç dururken, suratlarını asarken o, benim karnımı doyurur, saçımı tarardı, o benim annemdi.'' (Hakim en-Nisaburi)

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *