Hırsızlık ve Rüşvet...
Günerdir basın ve halk arasında Bakan çocuklarının yolsuzluk iddiaları konuşuluyor. Yalan desek olmuyor, iftira desek, herşey gözönünde.. ekranlarda sergileniyor.
Bütün ekranları izliyoruz, bunların hepside mi yalan...
Peygamber Efendimiz zamanında; Beni Mahzum kabilesinden bir kadın hırsızlık yapmıştı.
Yaptığı suç deliller ile sabit olunca kadının elinin kesilmesi kararı verildi..
Beni mahzun kabilesi kalabalık ve oldukça etkin, sözü geçen bir kabile idi.
Kureyşle de ittifakları vardı.
Kadın da kabilesinin ulularından birinin kızı idi.
Eğer eli kesilirse aralarındaki ittifak bozulur korkusuna kapıldı, Kureyşden bazı kimseler.
''Bu kadının durumu hakkında Rasulullah (sav)'den kim şefaat isteyebilir?'' diye kendi aralarında müzakere etmeye ve bu durumu Rasulullah'a arzadecek bir adam aramaya başladılar..İçlerinden bazıları:
''Bu işe sadece Rasulullah (sav)'in çok sevdiği Üsame b. Zeyd cesaret edebilir'' dediler.
Üsame, Rasulullah'ın huzuruna çıkarak onların isteklerini Efendimize iletti..
Bunun üzerine Rasulullah, Üsame'yi;
''Allah'ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için, şeriatten taviz vermem için aracılık mı yapıyorsun?'' diye azarladı.
Sonra ayağa kalktı ve orada bulunan herkese şu konuşmayı yaptı;
''Rasulullah efendimiz, orada bulunanlara ve kendisine şeriati uygulamaması için aracı olanlara öyle bir söz söyledi ki, artık bundan sonra değil şeriatten kıl kadar taviz verilmesini teklif etmek, bunu akıllarından dahi geçirmemeleri gerektiğini anladılar. İşte Efendimizin tam bu anda söylediği o ibret dolu sözler; ''Rasulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur;
''Eğer hırsızlık yapan kızım Fatıma olsa idi, O'nun dahi elini keserdim.'' (Buhari)
***
Birkaç gündür halk arasında çalkalanan hırsızlık ve rüşvet iddiaları, insanları adeta rahatsız etti.
Hele hele, asgari ücretle çalışıp faturasını, evinin kirasını ödemede zorlanan insanları, adeta çileden çıkardı.
Bunu yapanlar; ''T.Cumhuriyetinin Bakanlarının çocukları olunca yaralar dahada müzmin bir hal almaktadır.''
Bu devletin malı, hiç bir hırsıza yaramaz.
Çünkü bu halk onlara haklarını asla helal etmiyor. Daha önceki banka soyanların da akıbetlerini gördük...!
Bu olayın aksini düşünelim;
bu hırsızlık ve rüşvet olaylarını sıradan bir vatandaş yapsaydı, evindeki milyon paraları sayma makinesi ile yakalansaydı acaba bu sorumlu bakanlar, o insana ne gibi ceza-i mü'eyyedesi uygulardı..?
Bu insanları, dünyada dokunmazlıkları kurtarıyor, Ahiret dokunmazlığınıda aldılar mı diye düşünüyorum..
***
Kuranda hırsız, hırsızlık:
Kuranı kerimde geçen hırsız-hırsızlık ile ilgili ayetler.
Kuranda hırsız-hırsızlık ile alakali tahmini 6 ayet geçiyor
5:38-''Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.''
12:70- ''Sonra onların bütün hazırlıklarını görünce, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal şöyle bağırdı; "Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız!"
12:73- "Allah'a yemin ederiz ki, " dediler, "Muhakkak siz de anlamışsınızdır ya, biz buraya fesat çıkarmak için gelmedik. Biz hırsız da değiliz."
12:77- Dediler ki; "Eğer o çalmışsa, daha önce bunun kardeşi de çalmıştı". O vakit Yusuf bunu içine attı, onlara hiç belli etmeden;
"Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sıfat verdiğinizi Allah çok iyi biliyor" dedi.
12:81- "Siz dönün de babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. Yoksa gaybın bekçileri değiliz."
60:12- ''Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.''
