30 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Solgun Yüzler, Yaşlı Gözler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Bir şehit daha uğurladık..Cengiz Akyıldız kardeşimizi solgun yüz ve yaşlı gözlerimizle yolcu ettik.

Mahşeri bir kalabalık, hepsinin ağzında tekbir sesleri, dualarla yolcu ettik. 

Uzaktanda olsa baktım, büyük çınar, Dr. Devlet BAHCELİ, son derece üzgün ve solgundu. 

O mahşeri kalabalık O'nun işaretini bekliyor ama O, ''hep itidallı ve sabırlı olmayı tavsiye ediyordu.'' 

Bu vatan bizim vatanımız, bu vatan TÜRKLERİN'dir. 

Bu vatanda yaşayan, havasını teneffüs, edip ekmeğini yiyenler arasında çok hainlerin ve TÜRK düşmanlarının da olduğunu çok iyi biliyoruz.

Ülkücü camia'nın tek uyacağı kurallar var, oda; 

''Büyük çınarın uyarılarına dikkatle uymaktır..'' 

Sabır, büyük kurtuluşun anahtarıdır.

''Sabredenlere, mükafatlar hesapsız verilir.'' (Zümer; 10)

''Ey iman edenler, Allah'tan sabır ve namazla yardım isteyin. Allah'ü Te'ala elbette sabredenlerle beraberdir.'' (Bakara; 153)

''Ey Resulüm, kafirlerin eziyetlerine, ülül'azim Peygamberler gibi sabret!'' (Ahkaf; 35)

''Allah Te'ala, sevdiği kulu dertlere müptela kılar, o da sabrederse, ondan razı olur.'' (Deylemi)

''Allah, sabredeni sever.'' (Taberani)

''Yeminle söylüyorum, uğradığı zulme sabredenin Allah'ü Te'ala şerefini arttırır.'' (Taberani)

***

Gıyabi Cenaze Namazı:

İstanbula gelemiyen ülküdaşlar, ülkenin tümünde gıyabi cenaze namazı kılarak, Cengiz kardeşimize sadakatla, dualarını yaparak, görevlerini yerine getirmişlerdir.

Hz. Peygamber'in (s.a.v) bu davranışı bir teşri olup, uzakta bulu­nan herkesin gıyabında cenaze namazı kılmak ümmet için sünnettir. 

Şafiİ ve iki rivayetten birine göre bu görüştedirler.

Ebu Hanife ve Malik; "Bu yalnız Hz. Peygamber'e (s.a.v) mahsus­tur. 

Başkası için böyle birşey söz konusu değildir." diyorlar. Bu imamların müntesibleri diyorlar ki; Necaşi'nin tabutunun Hz. Peygamber'e (s.a.v) yaklaştırılması ve böylece ne kadar uzak mesafede olursa olsun Peygamberi­mizin onu görerek tıpkı hazır, gözle görülen cenazeye kıldırdığı namaz gibi bir namaz kıldırması mümkündür. 

Sahabiler her ne kadar cenazeyi görme­seler de namazda 

Hz. Peygamber'e (s.a.v) tabidirler. 

Hz. Peygamber'in (s.a.v) Necaşi'den başka, uzakta ölenlerin hepsinin gıyablarında cenaze namazla­rını kıldığının nakledilmemiş olması da bunu gösterir. 

Onun yaptığı sünnet olduğu gibi terkettiği de sünnettir. Artık bu işin ona mahsus olduğu anlaşılmıştır. 

Rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v) Muaviye b. Mua­viye el-Leysi'nin gıyabında cenaze namazı kıldırmıştır.

Ancak bu riva­yet sahih değildir. 

Çünkü rivayetin senedinde İbn Zeydil denilen Ala b. Zeyd   adında  biri  vardır.   

Onun  hakkında  Ali  b. el-Medini; "Hadis uydururdu" demiştir. Bu hadisi Mahbub b. Hilal, Ata b. Ebi Meymune yoluyla Enes'ten rivayet etmiştir.

Buhari; "Ona, Mahbub'a muta­baat edilmez" demiştir.

Şeyhülislam İbn. Teymiye diyor ki; doğrusu şudur: 

''Uzakta olan kimse cenaze namazı kılınmayan bir yerde ölmüşse, onun gıyabında cenaze namazı kılınır. 

Nitekim Hz. Peygamber (sav), Necaşi'nin cenaze namazını, kafirler arasında öldüğü ve cenaze namazı kılınmadığı için gıyaben kılmış­tı. 

Hz, Peygamber (s.a.v), uzakta ölen kimsenin gıyabında ce­naze namazı kılmış; ama kılmadığı da olmuştur. Onun yaptığı ve terkettiği sünnettir.

***

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan: 

''Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; 

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. 

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,  

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. 

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. 

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. 

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; 

Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler. 

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. 

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.''

YAHYA KEMAL BEYATLI... 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *