29 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Makam-ı İbrahim...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Hz. İbrahim Kabe yi yaparken iskele olarak kullandığı taşta, mucize olarak kalan ayak izidir. 

Bugün bu izleri mucize eseri olarak, görebilmekteyiz. 

Bu taşın kalınlığı 20 cm, kenar uzunlukla rından biri 38, diğerleri 36'şar cm dir. 

Peygamberimiz, veda haccında Kabeyi tavaf ettikten sonra Makam-ı İbrahim'i arkasına alarak, Kabe ye doğru iki rekat namaz kılmıştır. 

Ayak izinin, Peygamber Efendimizin ayak izine benzediğini Ahmet b. Hanbel tarafından rivayet edilmektedir. Kur'anda apaçık bir nişane olduğunu bahseder. (Al-i İmran; 97) 

Nuzül sebebi, Peygam berimiz, Hz. Ömer'in elini tutarak Makam-ı İbrahime geldiklerinde Ömer; ''Bu babanız İbrahimin namazgahı mı?'' diye sordu. 

Resülüllah; ''Evet'' dedi. 

Hz. Ömer; ''Onu siz niçin namazgah edinmiyorsunuz?'' diye sordu. Sonra Allah; ''Siz de Makam-ı İbrahim den bir namazgah edinin'' diye ayeti inzal buyurdu. (Bakara;125). Abdulah b. Ömer; ''Namaz kılınan yerlerin hayırlısı Makam-ı İbrahimin arkası ve imamların sağ tarafıdır'', buyurmuştur.

MEKKE; yapılan araştırmalara göre, dünyanın merkezidir. 

İslam alimleri haritalarını Mekkeyi dünyanın merkezi olacak şekilde çizmişlerdir. 

Hz. İbrahim Mekke için dua ederken, Emin şehir olmasını diledi. (Bakara; 126-İbrahim 35). 

Medine de Peygamber Efendimizin duasıyla kutsal şehir olmuştur. 

Her ikisi de Harem bölgesi tayin edilmiştir. Mekke-i Mükerreme, Kabe nin, ibadetlere bire yüz bin sevap verildiği mescid'i haramın bulunduğu, Peygamberimizin doğduğu, kendisine peygamberlik verildiği, Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir çoğunun nazil olduğu, islamın beş şartından biri olan Hac vazifesi'nin yerine getirildiği, bir çok peygamberlerin vefatlarında defnedildiği, ilk insan ve ilk peygamber olan 

Hz. Adem ile Hz. Havva validemizin dünyaya indirildiklerinde buluştuğu mübarek bir şehirdir. 

 Mekke, şerefini Kabe'den almaktadır. Mekke bizzat Allah tarafından harem kılınmıştır. 

Habeş krallığına bağlı Yemen valisi Ebrehe, Kabeyi ziyarete engel olmak için San'ada bir kilise yaptırır ki, Kabeye teveccühü kırmış olsun. 

Ama emeline ulaşamayınca Kabe'yi yıkmaya karar verir ve büyük bir ordu hazırlayarak Mekke yakınında ki, Muğammes vadisine konaklar. 

Bu arada küçük bir müfreze gönderir ve etraftaki develeri toplayıp ordugaha getirirler. 

Develerin arasında Kureyşin reisi, Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalibin 200 devesi de vardır. 

Ebrehe Abdulmuttalibe bir elçi gönderir, savaşmaya gelmedikleri, sadece Kabeyi yıkmaya geldiklerini, kendilerine engel olunması halinde savaşacaklarını bildirir. Abdulmuttalip ordugaha gelir, develerini ister. 

Kabe ile ilgili olarak bir istekte bulunmaz. 

Buna şaşıran Ebreheye; ''Kabe'nin sahibi var, onu,  

O koruyacaktır, ben develerimi istiyorum'' der. 

Ertesi gün Ebrehenin ordusu harekete geçer. Ordunun önündeki fil, Mekkeye doğru yön verildiğinde gitmiyor, yerinden kımıldatılamıyor, san'a tarafına çevrildiğinde koşa koşa gidiyordu. Bu kargaşada ordu daha doğru dürüst hareket edemeden Mina ile Müzdelife arasında kalan Muhassır vadisinde askerler üzerine Allah, ebabil kuşlarını göndererek taş yağdırdı. 

Ebreheyle beraber kurtulabilen bazı askerler, Yemene dönmek mecburiyetinde kaldılar. 

Bu hadiseye İslam tarihinde Fil vakası denir. 

Kuran'da fil suresinde anlatılan olay şöyle gerçekleşmiştir:

Ardından kırlangıç sürüsüne benzer kuşlar, ebrehenin ordusuna saldırır ve telef ederler.

Bu olay fil suresinde şöyle geçer:

''Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yaptı? 

Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? 

Üstlerine sürü sürü kuşlar gönderdi. 

Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı. 

Nihayet onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı.?'' 


 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *