28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Osmanlı Padihşahlarının Peygamber Sevgisi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Fatih Sultan Mehmet:

''Senin teninde değmeyen,

Yağmuru istemem,

Meltemi istemem.

Sana yanmayan yıldızı, istemem.

Bülbüller söyleyecekse, seni söylesin

Senden okumayan Bülbülün

Ne söylerse dinlemem.

Özlemim sen olacaksan, yansın yüreğim

sılası sen olmayan vatanım,

Gurbet istemem vatan istemem.

Senden gayri bir aşkla kül olursa kalbim,

Bu kalbi istemem,

Sonu sana çıkmayan yollum,

Yönü istemem yollu istemem.

Kalbini fethedecekse,

Geçerim bin Sina'yı birden,

Yoksa neyime bu fethi,

İstemem Mısrı, istemem cihanı.

Ben sultan Mehmet'im,

Önündeyim Kostantın'ın,

Yakarım ben bu şehri,

Bir tebessümün için.

Ben senin ümmetinim,

Sensin benim efendim,

Senden gayrı senden başka,

Efendi istemem sevgi istemem.''

***

Sultan I.Ahmet ve Peygamber sevgisi:

Allah'a O'nun öğrettiği şekilde iman ve ibadet etmek Müslümanlığın temelidir.

O'nun sevgisiyle aydınlanan bir gönüle karanlık musallat olamaz.

O'nu sevmenin alameti, O'nun sünnetine sarılmak, O'nun yolunu tutmaktır. Bu, aynı zamanda onun şefaatine nail olmanın teminatıdır.

O'nu bütün evvelkiler ve sonrakiler tanırlar.

Allah'ın nûrunu insanlara götürmekle vazifeli bütün Peygamberlerin O'nun geleceğinden müjde vermeleri, onların en zevkli ve mübarek vazifeleri arasında bulunmuştur.

KULLARIN O'nu sevip, O'na bağlanmaları şüphesiz saadetlerin en büyüğüdür.

Fakat sultanların O'nu sevip bağlanmaları ise, daha büyük saadet sebebidir.

Bu şerefi taşıyan ecdadımızdan biri de; ''nurlu yüzü ayın on dördü" gibi olan son Resulün aşıklarından.

Sultan Birinci Ahmed'dir ki, Osmanlı padişahlarının on dördüncüsü olarak, on dört yaşında tahta geçmiş ve on dört yıl padişahlık etmiştir.

İstanbul, Topkapı Sarayı'nda, Mukaddes Emanetler Dairesi'nde bulunan, Peygamberimizin ayak izini ilk defa ziyaret ederken;

''N'ola tacım gibi başımda götürsem daim

Kademi resmini ol Hazret-i Şah-ı Rusülün

Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir

Ahmeda durma yüzün sür kademine o gülün''

mısraları dudaklarına dökülmüştür.

Sultan Ahmed, ömür boyu bu sözüne sadık kalmış, fani dünyadan göçünceye kadar bunu başında taşımıştır.

Hayatta olduğu müddetçe onun gönül kuşu Resulullah'ın Mukaddes Ravzasıi etrafında uçmuş, daima oranın sevgisiyle yaşamış ve hatıraları ile teselli bulmaya çalışmıştır.

Muvacehe-i Saadet'e altınla süslenmiş bir takım gümüş şebeke göndererek yeniletmiş, eskilerinin İstanbul'a getirilip teberrüken ve tevessülen kendi türbesine konulmasını vasiyet eylemiştir.

Gümüş Levha:

Sultan Ahmed'in Muvacehe-i Saadet'e göndermiş olduğu hediyelerden bugüne kadar ulaşan bir gümüş levha vardır ki, bu levha, Resulullah sevgisi ve O'na bağlılığın ifadesidir.

LEVHAYI dört tarafından çevreleyen ve yaklaşık 3 cm. eninde bulunan gümüş çerçeve, inceliğin son haddinde, büyük bir itina ile ve hatayi motiflerle süslenmiştir.

Güllerin, karanfillerin ve nazenin yapraklarının süslediği zeminde yazı zemini gibi matlaştırarak süslemeler parlatılmış ayrıca süslemelerin içi de işlenmiştir.

Levhadaki yazının Tercümesi:

RAHMAN ve Rahim Allah'ın adıyla.

"Kullarıma haber ver ki Habibim, ben şüphesiz günahları, hataları örten ve merhamet edenin ta kendisiyim."

"Ey Peygamber; Muhakkak ki biz seni şahid, müjdeci, uyarıcı ve Allah'ın izniyle Allah'a çağırıcı ve ışık saçan bir nur kaynağı olarak gönderdik. Buna inananlara, müjde ver ki, onlara Allah tarafından büyük bir fazlu kerem vardır."

''Ey Rahman ve Rahim Allah! Bu şerefli Peygamberin senin yanındaki makamı ve itibarı hürmetine, senin büyük habibinin yaşadığı dinin emirlerine boyun eğen, itaat eden kulun Sultan Osman oğlu Sultan Orhan oğlu Sultan Murad oğlu Sultan Bayezid oğlu Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman oğlu Sultan Selim oğlu Sultan Murad oğlu Sultan Mehmed oğlu Sultan Ahmed'i mağfiret eyle.''

***

Yavuz Sultan Selim:

Ey cemal-i nur-i çeşm-i evliya

Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda

Hak-i pay-i tutiya-yı asfiya

Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda

Kimse sensiz bulamaz Hakk'a vusul

Feyz-i lutfunla olur merd-i kabul

''Rahmeten li'l-alemin''sin ya Resul

Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda

Eyledim bi-had cürüm ile cerim

Oldum eşhas-ı heva ile nedim

Eyle isyanım şefaat ya Kerim

Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda

Ey kerem-kan-ı Resul-i Kibriya

Kemterindir bu Selimi pür-hata

Dergehinden iltica eyler ata

Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *