Osmanlı Padihşahlarının Peygamber Sevgisi...
Fatih Sultan Mehmet:
''Senin teninde değmeyen,
Yağmuru istemem,
Meltemi istemem.
Sana yanmayan yıldızı, istemem.
Bülbüller söyleyecekse, seni söylesin
Senden okumayan Bülbülün
Ne söylerse dinlemem.
Özlemim sen olacaksan, yansın yüreğim
sılası sen olmayan vatanım,
Gurbet istemem vatan istemem.
Senden gayri bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem,
Sonu sana çıkmayan yollum,
Yönü istemem yollu istemem.
Kalbini fethedecekse,
Geçerim bin Sina'yı birden,
Yoksa neyime bu fethi,
İstemem Mısrı, istemem cihanı.
Ben sultan Mehmet'im,
Önündeyim Kostantın'ın,
Yakarım ben bu şehri,
Bir tebessümün için.
Ben senin ümmetinim,
Sensin benim efendim,
Senden gayrı senden başka,
Efendi istemem sevgi istemem.''
***
Sultan I.Ahmet ve Peygamber sevgisi:
Allah'a O'nun öğrettiği şekilde iman ve ibadet etmek Müslümanlığın temelidir.
O'nun sevgisiyle aydınlanan bir gönüle karanlık musallat olamaz.
O'nu sevmenin alameti, O'nun sünnetine sarılmak, O'nun yolunu tutmaktır. Bu, aynı zamanda onun şefaatine nail olmanın teminatıdır.
O'nu bütün evvelkiler ve sonrakiler tanırlar.
Allah'ın nûrunu insanlara götürmekle vazifeli bütün Peygamberlerin O'nun geleceğinden müjde vermeleri, onların en zevkli ve mübarek vazifeleri arasında bulunmuştur.
KULLARIN O'nu sevip, O'na bağlanmaları şüphesiz saadetlerin en büyüğüdür.
Fakat sultanların O'nu sevip bağlanmaları ise, daha büyük saadet sebebidir.
Bu şerefi taşıyan ecdadımızdan biri de; ''nurlu yüzü ayın on dördü" gibi olan son Resulün aşıklarından.
Sultan Birinci Ahmed'dir ki, Osmanlı padişahlarının on dördüncüsü olarak, on dört yaşında tahta geçmiş ve on dört yıl padişahlık etmiştir.
İstanbul, Topkapı Sarayı'nda, Mukaddes Emanetler Dairesi'nde bulunan, Peygamberimizin ayak izini ilk defa ziyaret ederken;
''N'ola tacım gibi başımda götürsem daim
Kademi resmini ol Hazret-i Şah-ı Rusülün
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine o gülün''
mısraları dudaklarına dökülmüştür.
Sultan Ahmed, ömür boyu bu sözüne sadık kalmış, fani dünyadan göçünceye kadar bunu başında taşımıştır.
Hayatta olduğu müddetçe onun gönül kuşu Resulullah'ın Mukaddes Ravzasıi etrafında uçmuş, daima oranın sevgisiyle yaşamış ve hatıraları ile teselli bulmaya çalışmıştır.
Muvacehe-i Saadet'e altınla süslenmiş bir takım gümüş şebeke göndererek yeniletmiş, eskilerinin İstanbul'a getirilip teberrüken ve tevessülen kendi türbesine konulmasını vasiyet eylemiştir.
Gümüş Levha:
Sultan Ahmed'in Muvacehe-i Saadet'e göndermiş olduğu hediyelerden bugüne kadar ulaşan bir gümüş levha vardır ki, bu levha, Resulullah sevgisi ve O'na bağlılığın ifadesidir.
LEVHAYI dört tarafından çevreleyen ve yaklaşık 3 cm. eninde bulunan gümüş çerçeve, inceliğin son haddinde, büyük bir itina ile ve hatayi motiflerle süslenmiştir.
Güllerin, karanfillerin ve nazenin yapraklarının süslediği zeminde yazı zemini gibi matlaştırarak süslemeler parlatılmış ayrıca süslemelerin içi de işlenmiştir.
Levhadaki yazının Tercümesi:
RAHMAN ve Rahim Allah'ın adıyla.
"Kullarıma haber ver ki Habibim, ben şüphesiz günahları, hataları örten ve merhamet edenin ta kendisiyim."
"Ey Peygamber; Muhakkak ki biz seni şahid, müjdeci, uyarıcı ve Allah'ın izniyle Allah'a çağırıcı ve ışık saçan bir nur kaynağı olarak gönderdik. Buna inananlara, müjde ver ki, onlara Allah tarafından büyük bir fazlu kerem vardır."
''Ey Rahman ve Rahim Allah! Bu şerefli Peygamberin senin yanındaki makamı ve itibarı hürmetine, senin büyük habibinin yaşadığı dinin emirlerine boyun eğen, itaat eden kulun Sultan Osman oğlu Sultan Orhan oğlu Sultan Murad oğlu Sultan Bayezid oğlu Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman oğlu Sultan Selim oğlu Sultan Murad oğlu Sultan Mehmed oğlu Sultan Ahmed'i mağfiret eyle.''
***
Yavuz Sultan Selim:
Ey cemal-i nur-i çeşm-i evliya
Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda
Hak-i pay-i tutiya-yı asfiya
Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda
Kimse sensiz bulamaz Hakk'a vusul
Feyz-i lutfunla olur merd-i kabul
''Rahmeten li'l-alemin''sin ya Resul
Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda
Eyledim bi-had cürüm ile cerim
Oldum eşhas-ı heva ile nedim
Eyle isyanım şefaat ya Kerim
Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda
Ey kerem-kan-ı Resul-i Kibriya
Kemterindir bu Selimi pür-hata
Dergehinden iltica eyler ata
Elmeded ey ma'den-i nur-i Huda
