Engin Alan Paşa'mıza...
YÜCE Türk Milletinin Silahlı Kuvvetlerine hizmet vererek, Paşalık rütbesine yükselmek, her Türk için şerefli ve kutsal bir vazifedir. Hazreti Yusuf kadar nasum olan gönlünüzün sonunda mahkum edilmesi, başta zati alinize ne kadar zorsa inanın ki, aynı yaşadığınız duyguları şu anda bizlerde yaşıyoruz.
Biz Türk milleti olarak; ''Asker doğarız, asker yaşarız, asker olarakta ölürüz.''
Şimdiye kadarda tercihimiz bu yönde olmuştur.
Medine'yi savunan merhum Fahrettin Paşanın hayatını okuyor, kendimi tutamıyorum. Ne kadar yüce bir insan.
Paşam; Allah sizi çok sevdiği için imtihan ediyor.
Bu güçlü imtihana karşı sabırlı ve metanetli olduğunuza ben yürekten inanıyorum.
O masum gönlünüz rahatlığa kavuşacaktır, inşallah...
***
Dinimizde Sabır, üçe ayrılır:
İbadete sabır, masiyete sabır, musibete sabır.
Musibete sabır; ''sabrın en zorudur, çetin bir sınavdır.'' İkiye ayrılır; ''İnsanlardan gelen ve giderilmesi elde olmayan musibetlere yani haksızlığa uğramak, iftiraya maruz kalmak, zulüm görmek gibi hallere sabretmektir ki, peygamberlerin müşriklere sabrı bu türdendir.''
Diğeri de; ''kurtulmanın insanın elinde olmadığı; ''sevdiklerinin ölümü, hastalık, malının telef olması,
tabii afetler gibi musibetlere, doğrudan Allah'tan gelen dertlere sabırdır.''
Musibete sabır zordur:
Mevlana, sabrın önemini şu ifadelerle belirtir:
''Sabır iman yüzünden baş tacı olur.
Sabrı olmayanın imanı da yoktur.''
Peygamber;
''Sabır ve hesaplı olmak, Cenab-ı Hakk'ın lutfudur'' (Mesnevi)
''Tespihlerinin ruhu sabırdır. Sabır, başlı başına bir tespihtir. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabırlı ol.
"Sabır, kurtuluşun anahtarıdır" Sabır, sırat gibi insanı cennete ulaştırır.'' (Mesnevi)
''İnsanların en çetin belaya uğrayanları peygamberlerdir,
sonra temiz kişiler gelir, sonra da onlara benzeyenler, benzeyenlere benzeyenler belaya uğrarlar''..
***
DERTLER KUL İÇİN İMTİHANDIR:
Altın ateşte, insan mihnette belli olur. İnsanın gerçek şahsiyeti dertlerle denendiği zaman ortaya çıkar.
Mevlana kısaca açıklar;
''Dost, hiç dostun zahmetinden kaçar mı?
O zahmet içtir, dostluksa onun kabuğu.
Gam çeken dost için muhabbetin şartı mihnete,
derde, belaya katlanmaktır.
Mevlana'nın sabrın hikmetleri konusundaki Kur'anı bir örneği de; 103. sure olan Ve'l-Asr Suresi'dir.
İmam Şafii'nin; "Başka bir şey nazil olmasaydı, Kuran'dan bu sure yeterdi" dediği, Ve'l-Asr, Kuran-ı Kerim'in bütün nasihatlerini özetler mahiyettedir.
***
Mehmet Akif Ersoy, surenin önemini şu mısralarla belirtir:
"Hani ashab-ı kiram ayrılalım derlerken
Mutlaka Sure-i Ve'l-Asr'ı okurmuş bu neden
Çünkü meknun o büyük surede esrar-ı felah
Başta iman-ı hakiki geliyor sonra salah
Sonra hak sonra sebat. İşte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık"
Surenin meali şöyledir:
"Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır."
Mevlana'nın sabrın hikmetlerine ve sabretmenin faziletine dair sözlerini ashabın adetine uyarak noktalayabiliriz:
"Sabır Hakk'ın adıyla beraber geçiyor.
Ve'l-Asr Suresi'nin sonunu oku da gör.
Cenab-ı Hak, yüz binlerce kimya yarattı ama sabır kimyasına benzer var mı ya?" (Mesnevi)
Selam ve dualarımla Paşam...
