Ses ver sayın Başbakan!
Oğuz Kağan'a atfedilen meşhur bir anlatıdır,
Genelde TÜRK Tarihine meraklı olan,
Herkes bilir.
Çin ile yapılan bir savaşta ordu zayıflamış,
Bundan kuvvet alan Çin İmparatoru Oğuz Kağan"a,
Elçiler göndermiş.
Önce atını istemişler, vermiş,
Kılıcını, istemişler, vermiş,
Cariyelerinden birini istemişler, vermiş.
En son istekleri de Çin ile TÜRK sınırındaki bataklık çorak bir araziymiş.
Bunu da istemişler.
Oğuz Kağan'ın cevabı net olmuş;
"Benim ŞAHSIMA ait ne istedinizse verdim.
Ama o toprakları veremem.
Onları verme yetkim yok.
Çünkü o halkıma ait.
Onun için savaşmamız gerekir" demiş.
X
Evet, sevgili gönül dostları biraz dikkatli bir gözle bakarsanız,
Güneydoğu'muzun,
Belirli bir plan ve de,
Pazarlık çerçevesinde,
Yavaş yavaş elimizden kaydığını görürsünüz.
Başbakanımız her yerde,
Özellikle milliyetçilik duygusunun yüksek olduğu illerde,
Hep aynı tekerlemeyi dillendiriyor;
"Tek vatan,
Tek millet,
Tek devlet,
Ve de tek bayrak"
İnsan, Başbakan ağzından bu sözleri duyunca inanın artık gülmüyor,
Üzülüyor, hazin hazin düşünüyor.
Din siyasete alet edildi tamam da,
Milliyetçilik gibi ayaklar altına alınan bir kavram,
Bence siyasete alet edilmemeli.
Başbakanımız kızıyor, PARALE YAPI dediği CEMAATE.
Ama OSLO görüşmelerini kim deşifre etti?
Cemaatin açtığı bir dava sonucunda öğrendik.
İngilizlerin hakemliğinde,
PKK ile devletin pazarlığını.
Savcı zabıtlarından öğrendik.
Hiç yetkisi olmadığı halde orada, DEVLET adına pazarlık eden,
MİT başkanını, Cumhurbaşkanı ile birlikte,
Seri olarak çıkardığınız kanunlarla kurtardınız.
Ondan sonra savcının kimi?
İfadeye çağıracağını sokaktaki vatandaşa bile sorsanız bilir.
Ve hepimiz biliyoruz ki CEMAAT o deşifreden sonra paralel yapı oldu.
Sonra bir gazete "İMRALI ZABITLARINI YAYINLADI".
Pazarlığın boyutlarını TÜRK Halkı oradan öğrendi.
Siz ne yaptınız? Kasetlerdeki ifadeler doğruysa küfür edip tehdit ettiniz.
Gazetecileri, patronları.
Evet, sevgili Başbakan tamam bunlar paralel yapılar.
Kötü şeyler yapıyorlar(!)
Peki, güneydoğudaki PARALEL YAPI,
KCK, PKK, BDP'DEN haberiniz yok mu?
Pervin Buldan;
Öcalan'la devleti tehdit ediyor,
Ayla Ata polisimize en galiz küfürleri ediyor.
Siz şehit olan Mehmetçiğin eskiden tuzaklanmış bir mayınla şahadete erdiğini söylüyorsunuz,
Genelkurmay uzaktan kumanda ile patlatılan mayın yüzünden şehit olduğunu söylüyor.
Demirtaş, ÖZERKLİKTEN bahsediyor.
Otuz marttan sonra yeni KÜRT Devletini ilan edeceğinden bahsediyor.
20 ilin KÜRDİSTAN sınırları içinde olduğundan bahsediyor.
Bunları HİÇ duymuyor musunuz?
Duymazlığa mı? Geliyorsunuz!
Sükûtun, destekleme anlamına geldiğini,
Sokaktaki insan bile biliyor.
Suskunluğunuz anlamı bu alabilir mi?
Dombrayı çalıp,
TÜRK kahramanlık şarkılarını kendinize uyarlatıyorsunuz.
İşinize geldiğinde vatan millet devlet bayrak edebiyatı yapıyorsunuz.
Ama GÜNEYDOĞU"DAKİ PARALEL yapının KALKIŞMA kokan,
Açıklamalarını duymuyorsunuz.
Topraklarımız pazarlık konusu oluyor sesiniz çıkmıyor.
Bu nasıl bir siyasettir.
Kan akmamasının bedeli toprak mı?
Bir Türk insanı olarak bunu sormak zorundayız.
Bu PARALEL yapıdan hiç rahatsızlık duymuyor musunuz?
Bütün bu sessizli OY içinse,
Sormak isterim:
Elimizden alınmaya çalışılan vatan toprağı,
Bu oydan kıymetsiz mi?
Evet, dostlar, durum böyle… AKP iktidardan düşerse,
Yerine gelecek partilere Allah yardım etsin diyorum.
Ruhlarına yolsuzluk işlemiş bazı bürokratları,
Parça parça olan devlet yapılarını
Hukuku, adaleti, polisi, belediyeleri, MİT"i nasıl düzeltecekler?
Açılımla verilen tavizlerle serbest bölge haline gelen Güneydoğu'yu nasıl devletle bütünleştirecekler,
Ve en önemlisi devletin ANA OMURGASINDA OLUŞAN eğrilikleri nasıl tedavi edecekler bilmiyorum?
VE en önemlisi Güneydoğu da bir KÜRT DEVLETİ, TÜRK Devleti eli ile kurulacak mı?
