BERKİN

Kadın.

Çocuk.

Genç.

Yaşlı.

Binler...

On binler sokaklarda.

Herkes Berkin.

Tek bir slogan var;

Özgürlük.

Ne zaman kaybettik özgürlüğümüzü.

İstanbul.

Ankara.

İzmir.

Adana.

Mersin.

Hatay.

Samsun.

Erzurum.

Tunceli.

Türkiye ayakta.

Herkes Berkin için sokakta.

Tek bir istekleri var.

Katillerden hesap sorulsun.

Katil kim?

Gaz fişeğini ateşleyen polis mi?

Polise ateş emrini verenler mi?

Ateş emri verenleri engellemeyen vali mi?

Valiyi denetleyemeyen İçişleri Bakanı mı?

İçişleri Bakanını yönetemeyen Başbakan mı?

Ya da iktidara oy veren milyonlar mı?

Neden bu öfke!

Hiddet.

Şiddet.

TOMA'dan su sıkılan bu ülke insanı değil mi?

Kalabalığa kim bomba atıyor?

Kim gaz sıkıyor, kalabalığa?

Kimler coplarını indiriyor gençlerin sırtına.

Ülkeyi idare edenler televizyon seyredebiliyor mu?

Vicdanları.

Yürekleri... Halk ile polisin karşı karşıya gelmesini kabul ediyor mu?

Mısır da yaşananlar unutulmadı.

Ukrayna'da çatışmalar halen sürüyor.

Yönetenler sınırlarımız dışında yaşanan kanlı oyunları görmüyor mu?

Daha dün, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganları ile yürüyenlere alkış tutanlar,

"Hepimiz Berkin'iz" diyenlerin yürümesini hangi gerekçe ile engelliyor!

Ne olurdu, TOMA"lar bir kenarda beklese.

Polis, kalkanlarını duvara dayasa.

Kendilerine uzatılan karanfilleri kabul etseler.

Karanfili uzatan sıcak ellere, aynı sıcaklıkla dokunulsa.

Gözler, sevgiyle birleşse.

Anlamak mümkün değil!

Kim saçtı güvenlik görevlilerinin yüreğine kin tohumlarını.

Halkın içinden gelen.

Halkı temsil eden.

Halkın kendisi polis, halkla, kendisiyle ne zaman ve nasıl çelişti.

Silahını öldürmek için ateşledi.

Polisin görevi belli;

"Halkı korumak

Ve kollamak".

Oysa ülkemizde iyi şeyler olmaya başlamıştı.

Ergenekon yalanları ortaya çıkmış.

Gerçek vatanseverler,

Yıllarca tutuklu kaldıkları demir parmaklıklar arkasından çıkmaya başlamışlardı.

Genel Kurmay Başkanı.( Eski demiyorum çünkü halkın gönlünde eskimeyen bir komutan) Gazetecililer.

Avukatlar.

Bilim adamları...

Özgürlüğüne kavuştu.

Bir tek APO katilini sorgulayan Engin Alan ZİNDANDA.

Kısa sürdü, ülkenin mutluluğu.

Sevdikleriyle buluşması.

Birileri.

Ülkeyi yönetemeyenlerin...

Verdikleri yanlış kararlar sonrasında polis ile halk bir defa daha karşı karşıya geldi.

Hoşgörümüzü kimler yok etti!

Halk, kol kola sokaklarda.

Ne TOMA dinliyor.

Ne gaza aldırış ediyor.

Ne de yağmurla yarış eden plastik mermilerden korkuyor.

Ekranlara yansıyan hoş olmayan görüntüler,

Kanlı ve çirkin sahneyi hazırlayanları mutlu ediyor.

Bir kadının gözü kör oluyor, mermiden.

Bir gencin ayağı kırılıyor darbelerden.

Bir diğeri şehit düşüyor.

Gaz, yaşlı ve hastaları hastanelik ediyor.

Belki başka ölenler de olacak Berki gibi

Gönül istiyor ki, televizyonu kapatan kumanda düğmesine basıp,

Ülkeyi geren çatışmaları maziye gömmek.

Huzurla uyumak.

Demokrasi dilenmemek.

Hakkını sokakta aramamak.

Mutlu olmak.

Yarınlara güvenle bakmak.

Sözüm size yönetemeyenlere.

Bir defa olsun basın kumandaya,

Yok, edin bu çirkin görüntüleri.