Türk'ün, Türk'ten başka dostları olacak
Bugün “Nostaljik” bir gün yaşadım.
Üniversite yıllarıma geri döndüm.
Bir Dünya Üniversitesinin,
Fatih Üniversitesi'nin misafiri idim.
Tebeşir kokan sınıflarda dolaştım,
Üniversitenin yemekhanesinde “Tablodta” yemek yedim.
Pilav üstü nohut ve İzmir köfte nefisti.
Hele hele yemekte neşeli esprili iki dost,
Hikmet hocamla,
Trabzon'un yiğit evladı İsmail Hocam olunca,
Değmeyin keyfime.
Örgencilerin arasında, o muhteşem günleri,
Bir daha asla geri gelmeyecek, Üniversite günlerimi bir daha yaşadım.
Fatih Üniversitesi kızım BÜRÇE'in Okulu da olunca,
Anlamı da bir ayrı oluyor.
Hele hele kızımın arkadaşları,
Berra'sı, Sema'sı, Hilal'i, Bican'ı, Yavuz'u.
Onların coşkusu, etrafımda pervane olmaları, okullarını sevmeleri,
İnanın içimi ısıttılar.
Okulda her dinden, her ırktan, her devletten öğrenci görebilirsiniz.
Senegalli, İngiliz, Afgan,
Afrikalı, Rus, Gagazu'lu, yani Gök Oğuzlu.
Kazak, Kırgız, Nijeryalı, Somalı'li…
Tekmili birden hepsi orada, 14 bin öğrenci var, yüzde yirmiye yakını yabancı.
Özetle her 20 kişiden biri yabancı.
Kıvır kıvır saçlı,
Mankenlere taş çıkartacak güzellikte zenci kızları,
Esmer güzeli, güzel gözlü ARAP kızları,
Sarışın beyaz tenli Slav kızları.
Çeşitli ülkelere mensup kara yağız delikanlılar.
Özetle her ırktan, öğrenciler orda.
Bu öğrencilerin ortak özelliği,
Hepsinin senin benim kadar güzel TÜRKÇE konuşmaları.
İstiklal marşımızı bizim kadar düzgün okumaları.
Ve Türkiye'yi bizden iyi tanımaları.
Sadece bu kadar mı?
Üniversitede BAKAN çocukları var,
İktidar-muhalefet MİLLETVEKİLİ çocukları var,
BÜROKRAT çocukları var.
Çocuklar neşeliydi.
Öğrenciliklerini yaşıyorlardı.
Ama yöneten takımında biraz hüzün vardı.
Başbakanın kendilerini hedef almasından rahatsızdılar.
Hizmet hareketinin okullarının hedef haline getirilmesi,
Başbakanın “ÇOCUKLARINIZI BU OKULLARDAN ALIN” çağrıları,
Onları üzmüş.
Başbakanın, bir cihangirin adını taşıyan,
Fatih Üniversite ve okullarına düşmanca tavrı,
Morallerini bozmuş.
Ancak bu çağrılar devede kulak kalmış,
Ne çocuğunu alan var,
Ne de tepki gösteren.
Zaten alsalar bile gönderebilecekleri okul var mı ki!
AKP'nin okullarının olmadığından dem vuruyorlar.
Bu arada bir gözlemim beni mutlu etti.
Yerel seçimlerde oy verilecek birinci parti MHP gibi görünüyor.
Bahçelinin ilkeli,
Vatanı böldürmeyen ve de yalan söylemeyen,
Duruşu insanları etkilemiş gibi.
Bir de kesin olan bir şey var,
Hizmet Hareketinden artık AKP'ye OY DEĞİL “SU” bile yok.
Mesleğimi ve de gazetemi öğrenen gençlerden bazıları yolumu kesti.
Ülkücü usulü kafa tokuşturmaktan,
İnanın beynime sancı girdi.
Hepsi birer BOZKURT gibi.
Ve sordukları tek şey;
“Şu kutu kutu paraların adresi”.
Dini bütün bir partinin bu tür iddialar altında kalması belli ki onları üzmüş.
Evet, dostlar cemaatin okur -yazar aydın takımı bol.
Şimdiden seçim için organize olmuşlar.
Hile yapılmasına karşı sandık başlarında yerlerini alacaklar.
Ve teknolojiyi kullanıp yasal olmayan her şeyi resimleyecekler.
Özetle buralarda artık HİLE'ye göz açtırma olmayacak.
Ve rektörümüz Şerif Ali Tekalan'la küçük bir sohbetimiz oldu.
Okulunu anlattı,
Bir TÜRK aydını olarak hedeflerini anlattı,
Ve çok özel bir şey söyledi;
“Türk'ün TÜRK' ten başka dostu yoktur diyorsunuz.
Eskiden belki doğru idi,
Şimdi artık o söylem tarihe karışıyor.
Burada ki her öğrenci artık TÜRK kültürünü,
Yani bizi öğrenerek yetişiyor.
Yarın ülkesine gittiğinde oranın yöneteni olduğunda,
Burasını asla unutmayacak.
Ve TÜRK'ÜN” dostu olacak.”
İşte böyle dostlar, Başbakanın en “SEVMEDİĞİ” üniversitedeydim,
Bir dünya üniversitesindeydim,
Zenci kızlarla, erkeklerle TÜRKÇE konuştum,
Kanadalı bir genç kız bana ;”Hoş Geldin” dedi.
GAGAVUZLU(Gök Oğuzlu)bir delikanlı bana bayraklarında KURT amblemini anlattı.
Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen delikanlıları,
Bana sarılıp sevgilerini gösterdiler.
Ve bu insanlarla ben, Fatih World Cup 4 Futbol Turnuvası ödül töreni sonrasında,
Ay yıldızlı bayrağımızın altında,
TÜRKÇE olarak İstiklal Marşımızı okuduk.
Özetle dostlar çok güzel bir gün yaşadım.
