Efendimizin Tecelli Eden Yaratılış Güzellikleri...
Peygamber Efendimiz (sav)'in Ashabı, bu kutlu insanın dış görünümünün güzelliği, görenleri hayran bırakan heybetinden nuruna ve duruşundan gülüşüne kadar Allah'ın onda tecelli ettirdiği çeşitli güzellikler hakkında pek çok detay aktarmışlardır.
Sayıca kalabalık olan sahabeler, bu güzellikler hakkında birçok farklı detay vermiş, Efendimiz (sav)'le aynı dönemde yaşamamış olan Müslümanlara Allah'ın Resulünü birçok yönüyle tanıtmışlardır.
Bazı sahabeler onu genel özellikleriyle tarif ederken, diğerleri uzun ve detaylı anlatımlarda bulunmuşlardır.
Bu anlatımlardan bazıları şu şekildedir:
Peygamber Efendimiz (sav)'in dış görünümü ve güzelliği:
Sahabeleri Peygamberimiz (sav)'in güzelliğini şöyle anlatıyorlardı:
"Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem çok yakışıklı ve alımlı idi. Mübarek yüzü ayın on dördündeki dolunay gibi parlardı...
Burnu gayet güzel idi... Gür sakallı, iri gözlü, düz yanaklı idi. Ağzı geniş, dişleri inci gibi parlaktı...
Boynu sanki bir gümüş hüzmesi idi...İki omuzu arası geniş, omuz kemik başları kalın idi...
(Büyük Hadis Külliyatı) "
Enes b. Malik (ra) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz (sav) orta boylu idi; uzun da değildi, kısa da değildi; hoş bir görünüşü vardı.
Saçı ise, ne kıvırcık, ne de düzdü. Mübarek İlahi hayrın bulunduğu şey, bereketlenmiş, çoğalmış, hayırlı, uğurlu yüzlerinin rengi ise, nurani beyazdı (Et-Tirmizi) .
Bera b. Azib (ra) anlatıyor:
"...Efendimizden daha güzel birini görmedim. Omuzlarını döğen saçları vardı. İki omuz arası genişçe idi.
Boyu ise, ne kısa idi, ne de uzundu'' (Sünen-i Tirmizi)
Hz. Ali'nin torunlarından İbrahim b. Muhammed (ra) rivayet ediyor:
"Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)'i anlatırken Onu şöyle tavsif ''vasıflandırırdı'' ederdi:
Peygamber Efendimiz, ne aşırı derecede uzun, ne de kısa idi; O bulunduğu topluluğun orta boylusu idi.
Saçları, ne kıvırcık ne de dümdüzdü; hafifçe dalgalı idi. Mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde beyaz; gözleri siyah; kirpikleri sık ve uzun; omuz başları iri yapılı idi...
O, insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi.
Kendilerini ansızın görenler, O'nun heybeti karşısında çok şiddetli heyecanlanırlar; üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, O'nu herşeyden çok severlerdi. O'nun üstünlüklerini ve güzelliklerini tanıtmaya çalışan kimse;
Ben, gerek ondan önce, gerek ondan sonra, onun gibi birisini görmedim, demek suretiyle, O'nu tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi.'' Allah'ın salat; dua, Peygamberimiz (sav)'e yapılan dua, istiğfar, rahmet, namaz ve selamı O'nun üzerine olsun.
(Tirmizi) .
Hz. Hasan (ra) naklediyor:
"Resulullah Efendimiz, yaradılıştan heybetli ve muhteşemdi. Mübarek yüzü, dolunay halindeki ayın parlaklığı gibi nur saçardı. Orta boyludan uzun, ince uzundan kısa idi.
Saçları kıvırcık ile düz arası idi; şayet kendiliğinden ikiye ayrılmışlarsa onları başının iki yanına salar, değilse ayırmazlardı. Uzattıkları takdirde saçları kulak yumuşaklarını geçerdi. Peygamber Efendimiz (sav)'in rengi, ezher'ul-levn ''pek beyaz ve parlak renk'' idi, yani nurani beyazdı.
Alnı açıktı. Kaşları; hilal gibi, gür ve birbirine yakındı.
Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi gümüş berraklığında idi. Vücudunun bütün azaları birbiri ile uyumlu olup yakışıklı bir yapıya sahipti. (Tirmizi)
Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor:
"Hazreti Peygamber (sav), gümüşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; saçları da hafif dalgalı idi (Tirmizi).
Peygamber Efendimiz (sav)'in hicret yolculuğu sırasında çadırını ziyaret ettiği Ümmü Mabed isimli cömertliği, iffeti ve cesareti ile tanınan biri, Peygamber Efendimiz (sav)'i tanımamıştır. Ancak Peygamberimiz (sav)'i anlatılanlardan tanıyan kocasına, onu şöyle tarif etmiştir:
"Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı bol, gür. Sesi kalındı. Sustuğu zaman vakarlı ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş, konuştuğu zaman da heybetli idi. Uzaktan bakıldığında insanların en güzeli ve en sevimlisi görünümündeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir görünüşü vardı. Çok tatlı konuşuyordu.''
Peygamberimiz (sav)'in Şemaili:
Osmanlı döneminin alimlerinden olan Ahmet Cevdet Paşa Peygamber Efendimiz (sav)'in anlatılan özelliklerini bir özet haline getiren bir çalışma yapmıştır.
"Bazı Evsaf-ı Seniyye-i Muhammediyye" başlığı altında gerçekleşmiştir:
"... Mübarek cismi güzel, hep azası mütenasip uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan, endamı gayet matbu, alnı ve göğsü ve iki omuzlarının arası ve avuçları geniş, boynu uzun ve mevzun yakışıklı, her bir vasfı ölçülü ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları ve baldırları iri ve kalın, bilekleri uzun, parmakları uzunca, elleri ve parmakları kalınca idi. Mubarek cildi ise, ipekten yumuşak idi.''
Salatü selam Onun ve ehlibeytinin üzerine olsun...
