Kadisiye Savaşı...
Kadisiye savaşı, Müslümanlara Kuzey Irak ve İran'ın kapılarını açan meydan savaşı.
Kaynaklar savaşın sebebi olarak, Sasaniler'in, imparatorluğu içine düştüğü buhrandan kurtaracağı umuduyla genç
III.Yezdicerd'i tahta çıkardıktan sonra öncelikle müslümanların fethettiği toprakları geri almayı planlamalarını ve müslümanların da Sevad arazilerindeki yerli halkın yapılan antlaşmalara uymamaya başlaması, hatta yer yer isyana kalkışması üzerine bunu vesile ederek kendilerinin Irak'ın içlerinde güvenli bir şekilde ilerleyebilmelerine engel oluşturan Sasani gücünü kırmayı hedeflemelerini göstermektedir.
Irak'taki Müsenna b. Harise gibi bazı ordu kumandanlarının Sasaniler'in karşı hareketini bildirmeleri üzerine Hz. Ömer amacını sezdirmeden büyük bir kuvvet hazırlamak için faaliyete geçmiş ve ordunun organizasyonuna o güne kadar vermediği derecede önem vermiştir. Esasen İslam orduları, Köprü savaşında Sasani kuvvetleri karşısında uğradıkları ağır yenilgiden bir yıl sonra Büveyb savaşında kazandıkları zaferle Dicle ve Fırat havzasında ciddi bir üstünlük elde etmişlerdi.
Genellikle kabul edilen görüşe göre aynı yılın sonlarına doğru Hz. Ömer, Irak sınırına yakın yerlerdeki kuvvetlerin Müsenna b. Harise'ye, Medine'ye yakın yerlerde bulunanların buradaki kuvvetlere katılması için emir verdi.
Niyeti ordunun kumandanlığını bizzat üstlenmekti; hatta bunun için Medine dışında Sirar mevkiinde konaklamış olan kuvvetlerin ordugahına kadar gitmişti.
Ancak; Hz. Osman, Hz. Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam ve Abdurrahman b. Avf gibi ileri gelen sahâbîlerle görüştükten sonra Medine'de kalmanın daha uygun olacağı kararına vardı.
Bundan sonra da müşavereler neticesinde ordu kumandanlığına o sırada Necid bölgesindeki Hevâzin kabilesinin zekatlarını toplamakla görevli bulunan Sa'd bin Ebi Vakkas'ı getirerek Medine'ye çağırdı; ona ve orduya bazı tavsiyelerde bulunarak Irak'a doğru yola çıkmalarını emretti.
Sa'd beraberindeki kuvvetlerle yola çıktı. Zerud ve Şeraf denilen yerlerde konaklayarak halife tarafından görevlendirilen çeşitli kabilelere mensup yeni birliklerin kendisine katılmasını bekledi.
Nihayet kışın başlayan hazırlıkların tamamlanmasından sonra ordu ilkbaharda Kufe'nin 30 km. güneyinde bulunan Sasaniler'in en önemli sınır şehri Kadisiye'ye vardı.
Kaynaklarda İslam ordusu için 60-70.000. Sasani ordusu için 30.000-250.000 arasında değişen farklı rakamlar verilmekle birlikte bazı araştırmacıların tesbitine göre müslümanların asker mevcudu yaklaşık 9-10.000 kadardı.
Sasaniler ise, tahminen 70-80.000 kişiydiler ve ayrıca müslümanlar için ciddi bir tehlike teşkil eden otuz civarında file sahiptiler.
Sa'd bin Ebi Vakkas, Hz. Ömer'in isteği üzerine cephedeki gelişmeleri devamlı şekilde Medine'ye bildirmekte ve halifeden gelen talimatlara uymaktaydı. Sa'd Nu'mân b. Mukarrin, Hanzale b. Rebi', Eş'as b. Kays, Muğire b. Şu'be. Mugire b. Zürare ve Amr b. Ma'dikerib'in de aralarında bulunduğu bir heyeti III. Yezdicerd'e gönderdi ve onu İslam'a veya cizye Ödemeye davet etti; ancak kisra elçilere sert ve alaycı bir tavırla karşılık verdi.
Savaş başlamadan önce Sa'd ile Sasani ordusu kumandanı Rüstem arasında elçiler aracılığıyla görüşmeler yapıldı;
Rib'i b. Amir, Huzeyfe b. Mihsan ve Muğire b. Şu'be gibi elçilerin ayrı ayrı yürüttüğü görüşmeler bir sonuç vermeyince ordular savaş düzeni aldı.
İslam ordusu onlu sisteme göre düzenlenmişti; onar kişiden müteşekkil mangalara birer arif kumanda ediyordu.
Her kabileye ve büyük kabilelerin önemli kollarına bir onur işareti olarak kendine has bir sancak verildi.
Ordu merkez, sağ kanat, sol kanat olmak üzere üç ana bölümden oluşuyordu.
Sasani ordusunun da ana bölümleri merkez, sağ ve sol kanatlardı. Orduların tanziminden sonra mevki tesbiti gündeme geldi.
Müslümanların teklifi, Sasaniler'in Fırat'tan ayrılan Atik kanalını batı istikametinde aşarak kendilerinin bulunduğu tarafa geçmeleriydi. Muhtemelen Sa'd'ın düşüncesi bir geri çekilme anında askerlerinin hareket yeteneğini kısıtlamamaktı.
Buna karşılık Sasaniler'in geri çekilmesi durumunda kanal onlara engel vazifesi görecekti.
Sasani ordusu kumandanı Rüstem Sa'd'ın bu teklifini kabul etti ve ordusuyla kanalı aştı.
