29 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hazret-i Safiye

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Mü'minlerin annesi...

Medine'deki yahudilerden Nadiroğulları kabilesi reisi Huyevy b. Ahtab'ın kızıydı.

Asıl ismi; Zeynep idi. Arabistan'da reislere veye hükümdarlara düşen ganimet hissesine, "Safiyye" denildiği ve bu sebeple, Zeynep'de Hayber savaşında esir olarak, Resulullah'ın hissesine düştüğü için bu isimle adlandırılmıştı. Babası Hz.Peygambere karşı müşriklerle işbirliği görüşmeleri yapmış, bundan dolayı Medine'den uzaklaştırılmış, kabilesinin bir kısmıyla birlikte Hayber tarafına gitmiş, Ahzab savaşı  sırasında Kureyzoğullarını müslümanların aleyhine kışkırtmak için onların kalelerine gitmiş, akibetide onlar gibi olmuş ve orda öldürülmüştü. 

Hz.Safiyye'nin annesinin ismi Durra idi.

 

İlk evliliği

İlk önce Sellam İbn-i Mişkem el-Kuradi ile evlenmişti.. Bu zat meşhur bir şair, aynı zamanda ileri gelen bir kumandan idi. 

Bir süre sonra boşanarak, daha sonra Kinane İbn-i Ebi Hukayk ile evlenmişti. 

Bu zat Hayber'in en meşhur kalesi  bulunan Şemmus kalesinin kumandanıydı. Hayber'in müğslümanlar tarafından fethi sırasında öldürülür. Safiye bu savaşta babası ve kardeşinide kaybeder. 

O da artık savaş esirleri arasındaydı. Acınacak durumu vardı.

Zatı Saadetleriyle Evliliği:

Ganimet malları taksim edilir. Esirlerde bölüşülmek için toplanılır. O sırada Sahabilerden Vahye el-Kelbi huzuru saadete arz edip;

Bana bir cariye lazımdır, der.

Resulullah, esir kadınlar arasından istediğini  seçmesini  buyurur. 

O da Safiyeyi seçer. Safiye, imtiyaz sahibi bir hatun olduğundan diğer sahabiler bu seçime itiraz ederek;

''Safiye Beni Nudeyr bir kavmin başkanının kızıdır. 

Böyle bir cariye ancak Zatı Risaletpenahilerine yakışır, derler.

Zatı Saadetleri de sahbilerin bu fikrini kabul  buyurdular. Vahye'ye de bir başka cariye verdiler, hem onu razı ettiler, hem de itirazlara meydan kalmadı.

Resulullah, Yahudiler ile bir anlaşma imzaladıktan sonra Safiye'ye İslam ve Yahudilik hakkında görüşlerini sordu.

"Ey Allah'ın Resulü ! İslam'ı arzu etmiş ve sen davet etmeden önce seni tasdik etmiştim. Babam da senin davanın doğruluğu itiraf ederdi. Fakat ırkçılık onu götürdü. 

Ben Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin Allah'ın Resulü olduğuna kesinlikle inanıyorum." cevabını alınca Hz.Safiye'yi azad edip, onunda isteği üzerine kendilerine nikahladılar.

Hz.Peygamber (s.a.v.) yeni hanımını yakından tanımaya fırsat bulabildiği ilk gece onun yanağında yeşil bir benek gördü. 

Sorması üzerine Hz.Safiyye'nin cevabı şu olmuştu;

''Bir süre önce rüyamda, gökteki ayın yerinden ayrılıpgöğsümün üzerine düştüğünü gördüm; bunu kocama anlattığımda o; "Sen şu Medine Kralı ile evlenmek istiyorsun" dedi. 

Suratıma şiddetli  bir şamar indirdi, işte bu onun izidir.

Hayberden ayrılışlarında Resulullah O'nu kendi develerine bindirirler ve kendi hırkalarını onun başına örterler. Bunda maksat halkın Hz.Safiyenin artık Ezvac-ı Mutahherattan olduğunu bilmesidir. 

Medineye geldiklerinde kendilerine büyük bir ziyafet çektiler.

Hz.Safiye'nin güzelliğini  duyan ensar kadınları görmeğe gelirler. Hz.Ayşe de örtünüp  gelir. Kadınlar görüp  gittikten sonra Zatı Saadetleri Hz.Ayşe'ye yanaşıp yavaşcacık buyurdular:

Nasıl, Ayşe?

Hz.Ayşe arz eder;

Bir yahudi kızı.

Zatı Risaletpenahileri  buyururlar:

Hayır Ayşe, böyle deme, müslüman oldu ve iyi  müslüman.

Hayber'in el-Kammus kalesi feth edilmiş. 

Hayber üzerinde İslam bayrağı dalgalanmaya başlamıştı. Hz.Safiye amcazadesi ile birlikte Hz.Bilal r.a. maiyetinde huzuru saadete götürülüyordu. Yoldan geçerken,  

Yahudilerin cesetlerinin bulunduğu yerden geçmek zorunda idiler. Gayet nazik bir durum idi. Yanında bulunan hatun feryd'ü figanı kopardı. Toprakları başına savurmağa başladı. Fakat o metanetini muhafaza etti, hatta kocasının cesedinin yanından geçerkende çıtını çıkarmadı.

Bir ara cariyelerinden biri Hz.Safiye'yi Hz.Ömer'e şikayet ederek;

Safiye'den Yahudilik kokusu geliyor. Şimdi bile "Cumartesi" gününe hürmet gösteriyor. Yahudilerle münasebetini kesmiyor. 

Hz.Ömer de meseleyi Hz.Safiye'ye sorar. Hz.Safiye buyurur:

''Hak Te'ala bana Cumartesi yerine Cumayı inayet kıldıktan sonra Cumartesi'ne hürmet göstermeme ne lüzum vardır. Buy bir tarafa dursun. Yahudilerle münasebetim olduğuna gelince, onlar benim akrabalarımdırlar, ben sılayı rahmi  nasıl keserim, dedi. Hz.Safiye bu olaydan sonra cariyesini azad eder.''

Bir yolculuk esnasında, Hz.Safiye'nin devesi hastalanır, yürüyemez olur. Canı sıkılır, gayri ihtiyari ağlamağa başlar. Zatı Saadetleri durumu haber alır, gelir mübarek elleriyle gözyaşlarını siler. Hz.Safiye, bu muhabetten daha fazla ağlamağ başlar. Resulullah, kafilenin hep inmesini emir buyururlar. Akşam olunca Hz.ZEynep bint-i Cuhuş'a;

Zeynep sen safiye'ye bir deve ver.

Hz.Zeynep:

Nasıl? Ben kendi devemi bu Yahudi kızına mı vereceğim?

Hz. Zeyneb'in bu sözünden Zatı Saadetlerinin canı sıkılır. bunun içinde iki üç ay onunla konuşmazlar. Sonunda Hz.Ayşe'nin araya girmesiyle affederler.

Hz. Safiyer İslam halkasına girdikten sonra kendisine;"Yahudi" denmesine çok üzülürdü. Bir gün Resulullah evine teşrif eder, onu ağlarken bulur. Sebebini  sorduklarında,  

Hz. Ayşe ve Hz. Zeyneb'in şöyle dediğini öğrenir:

''Bütün Ezvacı- Mutahherat arasında biz hepsinden daha imtiyazlıyız daha üstünüz. 

Biz Zatı Saadetlerinin yalnız karısı değil aynı zamanda amca çocuklarıyız.

Zatı Saadetleri buyurdular:

Niçin sen demedin ki, benim dedem Harun (a.s.), amcam Musa (a.s.), kocam da Muhammed (s.a.v.) dir. Böyle olunca siz benden nasıl da üstün olabilirsiniz.

Vefatı:

Hz.Safiyye; Hicri 50 yılında vefat etmiştir. 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *