Kader Kaza Ecel ve Rızık...
Kader; bir iman rüknüdür ve şöyle tarif edilir: ''Kader, Hak Te'ala'nın, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şeyin, her şeyini ve her halini, zamanını ve mekanını, sıfatlarını ve özelliklerini ezeli ilmiyle bilip, ona göre, takdir etmesidir.'' Kaza ise; kaderde planlanan bir şeyin yaratılması, varlık sahasına çıkarılmasıdır. Ecel, Sözlük anlamı; ''Hayatın sonu, ölüm zamanı.'' İslam dininde insanın mukadder, ''Allah tarafından yazılıp kararlaşmış olan ömrünün nihayetine son bulmasına denir. Ecel geldiği zaman, ne bir dakika ileri gider ne de bir dakika geri kalır. İslam inancında insan her ne sebeple ölürse ölsün, eceli ile ölmüş olur. Ecelin ne zaman geleceğini Allah bilir.Yalnız intihar olayında kişinin öleceği Allah katında bilinmektedir. İntihar eceli değiştirmek değil, Cüz'i irade çerçevesinde ölümün şeklini değiştirmektir. İslam inancına göre Yüce Allah, her varlık için bir yaşama süresi belirlemiştir, buna ömür denir. Ömrünü tamamlayan her varlığın yaşamı sona erer. İşte ömrün bittiği, hayatın sona erdiği zamana ecel denir. Külli irade ve cüz'i irade ne demektir? Külli irade , sonsuz işleri birlikte dileyebilen ilahi iradedir. Cüz'i irade ise, bir anda ancak bir şey dileyebilen, iki şeye birlikte taalluk edemeyen insan iradesidir. ECEL: Ecel; Belli bir zaman parçası ve bu parçanın sonu; vakit ve son demektir. Bir şey için belirlenmiş zaman dilimine ecel denir. İnsanın veya herhangi bir canlının eceli, kendisine tayin edilen ömürdür. "Ecelin gelmesi" ise, tayin edilmiş bulunan ömrün son bulması, yani ölümdür. Allah indinde her canlı için tayin edilmiş bir ecel vardır. Eceli geldiğinde dünya hayatı son bulur. "Eğer Allah, insanları, yaptıkları her haksızlıkta cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar erteler. Ecelleri ''süreleri'' geldiği zaman da bir an dahi ne geri kalırlar, ne de ileri geçerler" (Nahl; 61). "Eceli geldiği zaman bir kimsenin ölümünü Allah geciktirmez" (Münafikun; 11). RIZIK: Rızık; Ra-ze-ka fiilinden türemiş bir isimdir. Çoğulu erzak gelir. Faydalanılması için verilen bağış, pay, hisse, nasip, haz, gıda ve mutlaka kendisiyle faydalanılan şey anlamlarına gelir. Rızık; Dünyada ve ahirette verilen pay ve hisse demektir. Rızık; kendisinden yararlanılan şey, veya canlının yaşayabilmesi ve gelişmesi için Allah'ın canlıya sevkettiği şey demektir. Rızık; Allah'ın canlıya zevk ve faydalanma nasip ettiği şeydir. Mülk olsun olmasın, yenilen, içilen ve diğer şekillerde kullanılmasından faydalanılan mallara uygun olduğu gibi; evladı, eşi, gayret ve işi, ilim ve bilgileri dahi içine alır. Fakat hepsinde istifade edilmiş olmak şarttır. Ve bu faydalanma, dünyaya ve ahirete ait faydalanmadan daha geneldir. Buna göre dini ve dünyevi bilfiil faydalanılamayan mal, mülk, evlat ve aile, ilim ve bilgi rızık değildirler. Bu şekilde bir şey, çeşitli faydalanma şekillerine göre farklı kimselerin rızkı olabilir. Fakat malından, gücünden, ilminden faydalanmayanlar rızıklanmış değildirler. İslam Ansiklopedisi...
