Merhamet Peygamberi Efendimiz...
''Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir.
O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.''
Allah, Peygamberimiz (s.a.v.)'i Kur'an-ı Kerim'de övmüş, Tevrat'ta ismi; Muhammed; İncil'deki ismi; Ahmed diye bildirilen iki cihan serveri o Yüce Nebi, Allah Rasulü ve seçkin bir kul ''Mustafa'' olarak ''Makam-ı Mahmud'',
övgü ve sevgi makamını elde etmiştir.
Bütün bu özellikleriyle onu gökte melekler; yerde insanlar ve bütün felekler sevmiş ve övmüştür.
O'nu övenlerden bir zümre de şairlerdir. Sahabeden Şair Hassan b. Sabit ve Ka'b b. Züheyr gibi şairlerle başlayan bu gelenek asırlarca devam etmiş, günümüz şairlerine kadar süregelmiştir.
Ülkemizin önemli şairlerinden merhum Necip Fazıl KISAKÜREK, O'nunla ilgili ''ES-SELAM'' adlı şiir kitabını yazmıştır.
Bir Arap şair O'nunla ilgili şunu söylemiştir:
''Muhemmedün beşerün ve leyse ke'l-beşer
Bel hüve yakutun ve'n-nasü ke'l-hacer.''
Yani;
''Her ne kadar Muhammed de bir insan olsa da O, diğer insanlar gibi değildir.
Bilakis o yakut taşı gibidir, diğer insanlar ise normal çakıl taşı gibidir.''
Her ne kadar Hz. Muhammed de bir insan olsa da diğer insanlarla Hz. Muhammed arasında Hz. Muhammed kadar fark vardır.
Merhum N. Fazıl Kısakürek O'nun için şöyle demiştir:
''Kurtarıcım, efendim, rehberim peygamberim!
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim''
''O Allah'ın emriyle Kainat Efendisi
Varlığın tacı, varlık nurunun ta kendisi.''
Yunus Emre de onu şu şekilde övmüştür:
''Adı Güzel, Kendi Güzel Muhammed!
Canım, kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Gel şefaat eyle kemter ''asi'' kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Mümin olanların çoktur cefası,
Ahirette olur zevk-u safası.
On sekiz bin alemin Mustafa'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Yedi kat gökleri seyran eyleyen,
Kürsinin üstünde cevlan eyleyen,
Miracda, ümmetin Hak'tan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Ol çariyar anın gökler yaridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin alemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
YUNUS n'eyler iki cihanı sensiz,
Sen hak peygambersin şeksiz şüphesiz!
Sana uymıyanlar, gider imansız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
***
O'na olan aşk ve sevgisini ise şu şiiriyle dile getirmiştir:
''Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Ya Muhammed canım arzular seni
Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hub cemalin bir kez düşde seyretsem
Ya Muhammed canım arzular seni
Zerrece kalmadı gönlümde hile
Sıdk ile girmişem ben bu hak yola
Ebu Bekir, Ömer, Osman da bile
Ya Muhammed canım arzular seni
Ali ile Hasan Hüseyin anda
Sevgisi gönülde mahabbet canda
Yarın mahşer günü olur divanda
Ya Muhammed canım arzular seni
Arafat dağıdır bizim dağımız
Anda kabul olur bütün duamız
Medine'de yatar Peygamberimiz
Ya Muhammed canım arzular seni
Yunus medh eyledi seni dillerde
Dillerde dillerde hem gönüllerde
Ağlayı ağlayı gurbet illerde
Ya Muhammed canım arzular seni''
***
Erzurumlu Aşık Sümmani bir şiirinde onunla ilgili şunları söylemiştir:
''Çar anasırdan halk etti ta ezel Hak Adem'i
Cennetten sürgün ettiler hake bastı kademi.
Çıktı Serendip dağına ah-ü figan eyledi
Affetti Mevla günahın, murad aldı encemi.
İsmail sahrada doğdu çünkü Hacer anadan
Ayağını yere vurdu izhar etti zemzemi.
Came sevki nuş eyledi Şahmeran şerbetinden
Cümle çiçek sada verdi anda yaptı merhemi
Çün Yunus'u yuttu balık kaldı umman içinde
Gece gündüz rica etti dedi; ''Gönder çaremi.''
Geçirmeyip beş vaktini borcun eda eyledi
Getirmedi lisanına asla dünya kelami.
Yakub'a hasretlik verdi Yusuf-u Kenan için
Cihanı suya gark etti Nuh'a yüzdürdü gemi.
''Muhabbetten hasıl oldu Muhammed
Onun için halk eyledi on sekiz bin alemi.''
***
Sen, fikir kadar güzel;
Ve tek, birden daha tek !
Itrını süzmüş ezel ;
Bal sensin, varlık petek....
Sensin ölüme hisar;
Bakisi hep inkisar...
Sar bizi, çepçevre sar,
Rahmet rüzgarı etek !..
O'nun Ümmetinden Ol!
Beri gel, serseri yol!
O'nun ümmetinden ol!
Sel sel kümelerle dol!
O'nun ümmetinden ol!
Sen, hiçliğe bakan yön!
Hep sıfır, arka ve ön!
Dosdoğru Kabe'ye dön!
O'nun ümmetinden ol!
Gel dünya, mundar kafes!
Gel, gırtlakta son nefes!
Gel, arşı arayan ses!
O'nun ümmetinden ol!
Solmaz, solmaz; bu bir renk
Ölmez, ölmez; bin ahenk...
İnsanlık; hevenk hevenk,
O'nun ümmetinden ol!
