Veba, Taun Hastalığından Ölen Kimsenin Fazileti...
Cabir b. Atik'in Atik b. el-Harise bildirdiğine göre, Rasülullah (s.a.v) bir gün Abdullah b.Sabit'i hasta iken ziyarete gelmiş te onu baygın bir halde bulmuş, bunun üzerine Rasulullah ona seslenmiş, fakat o baygın olduğu için karşılık verememiş.
Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v);
"İnnalillahi ve inna ileyhi raciun. Ey Ebu'r-Rabi bizim senin yanında yapabilecek bir şeyimiz yok.
Çünkü Allah'ın kaza ve kaderine mağlub olduk" dedi. Bunun üzerine kadınlar feryad edip ağlaştılar.
Atik de onları susturmaya çalıştı. Derken Rasulullah,
"Onları kendi hallerine bırak. Çünkü sesleri fazla çıkmıyor. Fakat vacib olunca hiçbir kadın ağlamasın" buyurdu. Orada bulunanlar, "Ey Allah'ın Rasulü vacib olmak nedir?" dediler. "Ölmektir" buyurdu.
O sırada Abdullah b. Sabit'in kızkardeşi onun hakkında ey kardeşim;
"Ben senin şehit olacağını ümidediyordum. Çünkü sen ahiret için gereken ihtiyaçlarını hazırlamıştın." diye söylenmeye başladı.
Rasulullah (s.a.v) de;
"Aziz ve celil olan Allah ona niyyeti ölçüsünde şehid sevabı verecektir, buyurdu ve siz neyi şehitlik sayıyorsunuz?" diye sordu.
Onlar da;
"Allah yolunda öldürülmeyi" dediler.
Rasulullah (s.a.v)'da; "Allah yolunda öldürülmekten başka yedi tane daha şehidlik vardır.
''Taundan ölen şehiddir. Boğularak ölen şehiddir.
Karın ağrısıyla ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir.
Göçük altında kalarak ölen şehiddir. Doğum üzerine ölen şehiddir." buyurdu.
***
Burada İbn. Mace'nin Sünen'inde Hz. Peygamberin, şehidlerin sayısıyla ilgili olan bu sözü, Hz. Cabir b. Atik b. Kays'ı hastalığı esnasında ziyarete gittiği zaman söylediği ifade edilmektedir.
İbn. Mace'nin bu rivayeti de gözönünde bulundurulursa,
Hz. Peygamberin şehidlerle ilgili olan bu hadisi hem Cabir'in hem de Abdullah b. Sabit'in hastalığı esnasında söylemiş olduğu anlaşılır. Menhel yazarına göre; Hz. Peygamberin
Hz. Abdullah b. Sabit'in komaya girmesinden dolayı ağlaşan kadınları susturmaya çalışan Abdullah b. Atik'e; "Onları kendi hallerine bırak fakat Abdullah ölünce onların hiçbirisi ağlamasın" buyurması, bir kimsenin komaya girmesiyle yakınlarının ağlamalarının caiz olduğunu fakat öldükten sonra, ağlamalarının caiz olmadığını ifade eder.
Hz. Peygamber şehidliğin sadece savaşırken ölmekten ibaret olmadığını ifade buyurup, bunun dışında yedi çeşit daha şehitlik bulunduğunu açıklamıştır.
Şeyh Muhammed Zekeriyya Kandehlevi Bezlü'l-Mechud üzerine yaptığı talikte, şehidliğin burada sayılan sekiz çeşit ölümden ibaret olmayıp aslında elli 50'den fazla şehitlik bulunduğunu ifade etmektedir.
***
Ölen kimsenin ailesine yemek götürülür mü?
Abdullah b. Cafer (r.a.)'den rivayete göre, şöyle demiştir: Cafer'in ölüm haberi gelince Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
''Cafer'in ailesi için yemek hazırlayın çünkü onları cenaze meşgul etti.'' (Ebu Davud)
Tirmiziye göre, bu hadis hasen sahihtir. Bazı ilim adamları ölünün ailesinin sıkıntıyla meşgul olduklarından dolayı bir miktar yiyecek ile gitmeyi müstehab görmüşlerdir.
Şafii'de bu görüştedir.
