28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Haksız yere bir insana iftira etmek ...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki;

Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. 

İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haramdır. 

İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır. Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır.

Müslümanlara suizan, zulüm etmek, mallarını gasp etmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki;

''Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allah'ü Te'ala onu Cehenneme sokar.'' (Ebu Davud)

''Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz.'' (İbni Ebi Şeybe)

''Yalan, münafıklıktan bir kapıdır.'' (İbni Adiy)

Haksız yere birine iftira edenin en büyük düşmanı olan Allah'ü Te'aladır!.. 

Bir gün Musa aleyhisselam, insanların konuşmalarından bıkmış, ''Ya Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın'' diye dua etmiş. 

Allah'ü Te'ala buyurmuş ki;

''Ya Musa, senin istediğin o şeyi ben, kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun, duymuyor musun, Benim hakkımda neler konuşuyorlar.''

Peygamber efendimiz Allah'ın habibi idi, alemlere rahmet idi. İnsanları Cennete davet için, Cehennemden sakındırmak için en acı sıkıntıları çekti. Ona akla hayale gelmeyecek iftiraları yaptılar, haşa, sihirbaz dediler, haşa, mecnun dediler, haşa, şair dediler, haşa, hanımı Aişe validemize iftira ettiler, çok eziyet ettiler, yollarına dikenler döşediler. 

Allah'ın Habibi ile savaştılar. Halbuki O rahmet-i ilahi idi, insanlar yanmasın diye adeta çırpınıyordu. Bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı buyuruyordu. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

''Bir kimse, bir mü'min hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehennemde bırakır.'' (Ebu Davud)

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki;

''Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.'' (Nahl;105)

Resulullah ve varislerinin istisnasız hepsi de aynı eziyet ve sıkıntılarla karşılaşmışlar. Çeşitli iftiralara maruz kalmışlardır. Hatta ibn. Abidin hazretleri, hocası Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerine yapılan iftiralara dayanamayıp, iftiracılara ve onlara inananlara bir reddiye risalesi yazdı. 

Bu risaleye de; Sell-ül-Hüsamü'l-Hindi li-Nusreti Mevlana Şeyh Halid Nakşibendi ismini verdi.

İmam-ı Gazali hazretleri de iftiralara maruz kalan büyüklerdendir. Felsefeciler ve bid'at ehli olanlar hala bu büyük imama iftiralarına devam etmektedirler.

Kim Muhammed aleyhisselama çok benzerse o derece,  

bu sıkıntılar, bu iftiralar başına gelir. Bunlar, bu yolun şanındandır. Eden kendine eder. Allah'ü Te'ala kimi azaba atmak isterse büyüklerin üstüne salar, yani o insanlar büyüklere dil uzatır. 

Yaradılışında said olanlar kesinlikle büyüklere dil uzatmazlar. Başka günahları olabilir ama büyüklere dil uzatmazlar.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki;

''Şeyhül-İslam Abdüllah'ı Ensari Hirevi; ''Ya Rabbi! Dostlarını öyle yaptın ki, onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor'' buyuruyor. 

Bu büyüklere düşmanlık etmek, sonsuz ölüme sürükleyen bir zehirdir. Onları incitmek, sonsuz felaketlere sebep olur. Allah'ü Te'ala bu belaya düşmekten korusun! Şeyhül-İslam yine buyurdu ki, ''Ya Rabbi, her kimi felakete düşürmek istersen, onu bizim üzerimize atarsın.''

Peygamberlerden başka herkes günah işler. Allah'ü Te'ala sevdiği kullarının günahlarının cezasını ahirete bırakmaz. 

Çünkü günah suçtur. Karşılığı cezadır. 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *