Tarihi Medine Kuyuları...
Revha Kuyusu:
Eski Mekke, Medine arası yolu üzerinde yer alan ve Medine'den 75 kilometre uzaklıkta bulunan bu vadi, rivayetlerde sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V) efendimizin bir kaç kez bu vadiden geçtikleri ve dinlenip kuyularından su içip bu noktada namaz kıldıklari rivayet edilir. Ebva, Bedir savaşı, Mekke fethi ve haccetül vedaya giderken buradan geçmiş, ve; bu vadinin ismi nedir? diye eshabına sorduklarında Allah ve Resulü bilir diye ashab-ı kiram kendilerine cevap vermişlerdir. Burası Secasic (Revha) vadisidir, Hz. Musa, Revha vadisine yetmiş bin kişi ile uğramıştı.
Yetmiş Peygamber gelip bu mescidde namaz kılmıştır. Bu vadi; ''Cennet vadilerindendir.'' Yine Peygamber efendimiz, Revha vadisi hakkında; ''Bu vadi, Cennet vadilerindendir.'' ''Musa bin İmran'ı, bu vadide, kısa saçaklı aba içinde ihrama girmiş bir halde görür gibiyimdir! ''Varlığım, kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; Meryem'in oğlu da, hac veya Umre edici, ya da, her ikisini birleştirici olarak, muhakkak Fecc-i Revha'da Telbiye edecektir!'' buyurmuştur.
Secsec arapça kelime manasıyla; ne sıcak nede soğuk orta halli manasıyla kullanılır. Revha vadiside Peygamberimizin(S.A.V) buyurduğu gibi cennet vadilerindendir, sözünü simgeleyen cennet hava iklimine sahiptir.
70 Peygamberin ve bilhassa Peygamberimizin (S.A.V) kuyusundan su içtiği Revha vadisi kuyusu, elbet şifa kaynağı ve halen olmağa da devam etmektedir.
***
El Ihın Kuyusu:
Kuba mescidinin doğusuna düşen bu kuyu Peygamberimizin (S.A.V) ensardan ben-i ümeyye kabilesini ziyaretlerinde abdest alıp su içtiği kuyulardandır, Peygamberimiz (S.A.V) ziyaretleri sırasında kuyunun adını sormuşlar (el usra) zorlaştırıcı anlamını taşıyan kuyunun adı bundan sonra (yusra) yani kolaylaştırıcı adının konmasını buyurmuşlardır. Medine'nin yedi meşhur kuyularından biri olma özelliğine sahiptir.
***
Hz. Osman (R.A) Kuyusu:
Diğer adıyla Rume kuyusudur.
Medine'de bir de su problemi vardı. Su ihtiyaçlarını kuyulardan temin etmeğe çalışıyordu Medine halkı.
Suyu içilebilir kuyu sayısı çok azdı.
Kuyulardan suyu en içilebilir olan ise Rüme kuyusu idi.
Bu kuyu Gıfar oğullarından birine aitti. Bu şahıs sahip olduğu Rüme kuyusunun suyunu satarak gelir elde ediyordu. Mekke'den Medine'ye hicretten sonra bu kuyunun sahibi iyi satış yapmaya başladı. Bunu fark eden bir Yahudi.
Yahudiler dünyaya çok bağlı oldukları için dünyalık menfaatlerin de çabuk farkına varıyorlar, kuyuyu sahibinden iyi bir parayla satın aldı.
Su olmayınca hayatta olmaz. Allah'ın kullarına lütfetmiş olduğu büyük bir nimettir su. Kuyuyu satın alan Yahudi, bunun farkındaydı ve suyu fahiş bir fiyatla satmaya başladı.
Bu durum Müslümanları iyice yıpratmaya başladı.
Bu duruma bir çözüm üretmek isteyen Allah Resulü (S.A.V) kuyunun kamu malı olmasını ve Müslümanların bundan ücretsiz faydalanmasını istedi. Kuyuyu satın almaları için ekonomik durumu iyi olan Müslümanlara seslenişte bulundu. Bu duruma Hz.Osman (R.A) müdahale etti, kuyuyu satın almak için kuyunun sahibi olan Yahudi'ye iyi bir teklifte bulundu.
Teklifi geri çevirmek istemeyen Yahudi, kuyunun yarısını satmaya razı oldu. Artık kuyunun suyu bir gün Müslümanların bir gün Yahudi'nindi. Müslümanların olduğu gün su ücretsizdi herkes ihtiyacını temin edebiliyordu. Yahudi'nin olduğu gün ise, kimse su almıyordu.
Dolayısıyla Yahudi kuyunun diğer yarısını da Hz.Osman'a(R.A) satmak istedi.
Ve artık Rüme kuyusunun tamamı Müslümanlarındı.
Nasıl bir sistem kurduklarını ve olayı kendi lehlerine döndürdüklerini öğrenince hayran kalmamak mümkün değil Allah Resûlüne (S.A.V) ve onunla olan sahabelere…
Ayrıca imanlarına teslimiyetlerine… Şartlar ne kadar ağır ama pes etmek yok. Azimle, sabırla vakarlı bir duruş sergiliyorlar.
***
Hz. Hüseyin efendimizin(R.A) kızı Fatıma(R.A) validemizin kuyular:
Hz. Hüseyin efendimizin (R.A) kızı Fatıma (R.A) validemizin evinin yanında bulunan su kuyuları, bu mubarek kuyu zemzem adıyla adlandırılır. Emevi sultanı Velid bin Abdulmelik, efendimizin mescidini genişletmek isteyince, Hazreti Hüseyin efendimizin kızları Fatıma validemiz, evlerini terk etmek zorunda kalır ve bu mekanda evlerinin yanında iki rekat namaz kılarak, abdest ve içme suyunu karşılamak amacıyla burayı kazdırıp su elde ederler…
