14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

YARALI KERKÜK'ÜN KİMLİĞİ....

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

BİR İslam İmparatorluğu olan Osmanlı Devleti, farklı din ve milletlerin bir arada yaşamasına imkan veren hoşgörü anlayışına bağlı kalmıştır. 

Kuzey Afrika, Batı Asya ve güneydoğu Avrupa'da yaklaşık 600 yıl suren bir siyasi istikrar sağlamış. 

Bu süre, tarihin kaydettiği bütün devletlerden daha uzun bir suredir.

 

***

İLK TÜRKMEN KATLİAMI:

Kerkük ve Musul Türkiye'den ayrıldıktan 6 sene sonra ilk katliamlarına maruz kalır. 

Tarih 4 Mayıs 1924 Ramazan ayının son günü İngilizlerin şehri işgal etmelerinden cesaret alan Tayyari askerleri olayların patlak vermesine sebep olurlar. 

Planlı bir katliam olmamakla birlikte ölenlerin çoğunluğunun Türkmen oluşu kayda değer bir hadisedir. 

GAVURBAĞI KATLİAMI:

12 Temmuz 1946 günü polis bütün Gavurbağı Mahallesini kuşatır ve kahvelerde oturanları tutuklamaya başlar. 

Olaylar büyür, 20'ye yakın kişi ölür, yüzlerce kişi de yaralanır. İngilizlere ait petrol şirketlerinde çalışan işçilerin greve gitmesi ve sendikal hak talepleri neticesinde çıkan bu olaylarda da yine zarar gören Türkmenler olmuştur.

14 TEMMUZ 1959 KATLİAMI:

31 Kasım 1958 günü, Kerkük II. Tümen Komutanı Türk dostu General Nazım Tabakçalı, Irak Devlet Başkanı General Kasım'a Kerkük'te Kürtler tarafından dağıtılan, iki tebrik kartını gönderir. 

Bu kartlarda dört konuda imaj verilmek istendiğini açıklar. 

Bu kartlarda;

''Rus askeri elbisesinde Mustafa Barzani Kürdistan'ın lideridir. 

Irak'ın kuzeyinde geçerli olan bayrak, Kürdistan bayrağıdır. 

Kerkük, Kürdistan'a dahildir. 

Kerkük petrolleri Kürtlerindir, ifadeleri yer almaktadır.'' 

Ayrıca Tabakçalı, Irak Askeri istihbaratı aracılığıyla göndermiş olduğu bu raporunda; 

''Lütfen, bu konuyu Sayın Abdülkerim Kasım'a arz edin, çünkü Kürtlerin amacı, çoğunluğu Türklerden oluşan Kerkük'ü Kürtleştirmek ve civar bölgelerdeki Kürtleri bu şehre toplamaktır. 

Bu eylem önlenmediği takdirde çok daha vahim sonuçlar doğabilir, '' şeklinde uyarıda bulunmaktadır.

General Tabakçılı'nın bu ikazları dikkate alınmıyor, bu yöndeki faaliyetler de hız kazanmaya başlıyordu. Nitekim Demokratik Kürdistan, Komünist Kürdistan ve Milli Birlik Cephesi, Partilerinin hedeflerini şöyle sıralıyordu:

İddialarınca; Dicle'nin doğusundan başlayıp Basra'nın doğusuna kadar uzanan Kürdistan bölgesi içerisinde, Kürtlere milli haklarının verilmesi için Irak Hükümeti'ni her türlü vesilelerle ikna etmek.

Irak Kürdistan'ı ilan etmek ve Türkiye ile İran'daki Kürtlerin de bu bölgeye dahil edilmesi için zemin hazırlamak.

İlk safha olara Kürdistan Eğitim Müdürlüğü'nün acilen Kerkük'te kurulmasını ve başına bir Kürt'ün getirilmesini sağlamak.

15 Şubat 1959'da General Nazım Tabakçalı, Askeri istihbarata uyarı niteliğindeki son raporunu da yazdı. Bu tarihten sonra kominist Kürtler tarafından Devlet Başkanı Kasım ikna edilerek, General Tabakçalı Kerkük II.Tümen Kumandalığından aldırıldı. 

Yerine komünist eğilimli bir general olar Davut Al-Cenabi getirildi. Kerkük Belediye Başkanlığına sol meyilli bir Kürt olan Maruf Berzenci'nin atanması sağlandı.

İlk olaylar kominist Kürtlerin, Türklerin çoğunlukla oturdukları kahvenin önünden geçerken başladı. 

14 Temmuz Kahvesi'nin sahibi Osman Hıdır,  

ilk şehit olarak, bir kurşunla öldürüldü. 

Osman Bey'in çırılçıplak edilen vücudu, bir jipin arkasına iple bağlandı, sokak sokak gezdirildi. 

Ceset tanınmaz hale gelince de bir kenara atıldı.

Komünist Kürtlerin asıl hedef Türklerin lideri durumunda olan ve II.Tümen'in eski kumandanı, Nazım Tabakçalı'nın mesai arkadaşı ve II.Tümen'in eski İstihbarat Şefi Emekli Binbaşı Ata Hayrullah ve onun kardeşi Dr. İhsan Hayrullah idi. 

Her ikisi de baltayla parça parça edilerek öldürüldüler. Nice Türkmen II.Tümen Karargahı'na götürülerek öldürüldükten sonra ağaçlara asılmıştır. Daha nice genç ve ihtiyar Türk, arabaların arkasına bağlanarak diri diri sokaklarda dolaştırıldı. 

Çoğu da ters yönde giden iki arabaya bağlanarak cesetleri ikiye bölündü. Şehit yakınlarının bir kısmı çıldırdı. Kısacası; yirmi sekiz Türk, yirmi sekiz dehşet verici biçimde şehit edildi.

İngiliz tarihçi George Kirk, bu katliamın şahitlerindendir. 

1961 yılında katliamı şöyle kaleme almıştır:

''Türkmenler cumhuriyetin kuruluşunun birinci yıl dönümünü kutlamak münasebetiyle şehrin çeşitli yerlerine 133 tak yaptırmışlardı. 

Türkmen kutlamacılarla Kürt Komünistler arasında tartışma ve kavga çıktı. Birkaç gün sonra Kasım,  

120 kişinin öldüğünü ilan etti. Bunların çoğunluğu zalimane bir şekilde Kürt komünistler tarafından öldürülmüştü.''

Olaylardan sonra Badat'taki Kerküklü Türkler Türk Büyükelçiliği'ne gitmişler ve yardım istemişler, bunun üzerine şu cevapla karşılaşmışlardı: 

''Aman bize gelmeyin, sizin için tehlikeli olur.''

Kaynak: İçişleri Bakanlığı Eğ. ve Araştırma Merkezi.

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *