Cibali Baba'nın Duası...
Cibali Baba:
Fetihten çok çok yıllar önce İstanbul'da küçük bir İslam azınlığı içinde ''Cibali Baba'' adında bir Veli yaşamakta imiş. Bu Dervişin vazifesi, Türk-İslam sevgisini Bizans'a aşılamak, onları Allah'ın Hanif dinine davet etmekmiş.
Cibali Baba, çevresinde herkesi sevgisi ile kendine bağlamış, onların güvenini kazanmış bir kişi olarak kendine Bizanslılardan büyük bir cemaat toplar.
O herkesi çok sever, kimselere kıyamaz, bütün vaktini tekkesinde onlarla sohbet ederek geçirirmiş.
Artık Allah'ın uygun gördüğü fetih vakti yaklaşmıştır.
Ordular hazırlıklarını tamamlamış Haliçten İstanbul'a gireceklerdir. Cibali Baba'nın içini bir üzüntü kaplar, ister ki, kimseler zarar görmesin Müslüman ettiği gavurcukları ölmesin.
İstanbul top tüfek ile değil, irşad ile fethedilsin. Çünkü senelerce o insanlar ile birlikte yaşamış, onlarla yemiş, onlarla sohbet etmiştir.
Hemen Sultan Mehmet Hana niyetini ulaştırır. Oturduğu semtin Osmanlı orduları tarafından topa tutulmamasını ister. Çünkü orada konu komşusu, birlikte yaşadığı sevdiği insanlar vardır.
Sultan Mehmet Han önce bu talebini kabul eder. Fetihte madde ve mana orduları birleşmiş, Ak Şemseddin, Molla Gürani, Emir Buhari, Molla Fenari, Ansar Dede, Zuhurat Baba ve İslam ricali toplanıp bir karar almışlardır, erenler fethin kılıçla topla gerçekleşeceği fikrinde birleşirler.
Fakat ordu komutanları bu semte top atılmamasına bir anlam veremezler. İstanbul top atışları ile dövülmelidir. Burası çok önemli bir mevkidir.
Daha doğrusu Haliçten giriş kapısıdır. Baskılara dayanamayan Sultan Mehmet Han, bu bölgeye top atılmasına izin verir. Topçular Cibali semtine gülle atmaya başlarlar. Fakat atılan her gülle ya surlara değmeyip havada geri dönmekte, ya da değse bile bir zarar veremeden suya düşmektedir. Hiç biri bu işe akıl sır erdiremez.
Bu sebepledir ki, fetih iki aya yaklaşan bir süreye rağmen gerçekleşemez. Bizans'ın bu kadar gücü olmadığını Osmanlı ordusu bilmektedir. Dayanabilmesinin sırrı ne olabilir diye düşünmeye başlarlar. İşte bu büyük Veli'nin ''Gavurcuklarım'' diye bağrına bastığı o cemaate duyduğu büyük sevgi sebebi ile var gücünü gösterip atılan gülleleri havada eli ile yakalayıp suya göndermesidir.
İslam anlayışının Cihana şumul sevgisini gösteren bu gerçek, İstanbul'da bir semte adını veren ''Cibali Baba'nın'' bir kerametidir.
Keramet, Yüce Mevladan olup onun ikram etmesi ile olur. Kuşatmanın uzamasından çok sıkılan Sultan Mehmet, bu hakikati Allahın kendisine ihsan etmesi ile büyüklerine danışıp Cibali Babaya elçiler gönderir. Bu işten vazgeçmesini, başka türlü fethin gerçekleşemeyeceğini bildirir.
Ama Cibali Baba kararlıdır. O gavurcuklarım dediği, kendisini seven, aynı semtte birlikte yaşadığı evlatlarını korumak la görevli hisseder kendini.
Bunun üzerine Sultan Mehmet ve Akşemseddin Hazretleri bütün geceyi dua ederek geçirirler.
''Ya Rabbi! Ya benim ruhumu kabzeyle, ya da onun ruhunu kabzeyle yoksa Fethi gerçekleştiremeyeceğim'' diye dua eder.
İşte nasıl Allah'a yakarıp bir dua etmiştir ki, bu mübarek dua Hakkın katında kabul edilip bütün duaların önüne geçmiştir.
Cibali Babanın o gece Ruhu kabzolur ve fetih Sultan Mehmet'e nasip olur.
***
Yıl, 1453 istanbul kuşatılmış ama bir türlü feth edilemiyor...fatih in hocası akşemseddin hoca her an fetih için dua ediyor ama fetih bir türlü gerçekleşemiyor. Hoca evliya olduğu için kalp gözü ile görüyor ki, feth için yapılan dualara bizans tan başka bir dua engel oluyor.
Bizans için o duayı yapan da Cibali baba namında başka bir evliya. Cibali baba çok saf ve temiz ayrıca çok özel bir nedeni olmamasına rağmen her gece bizans için YA RABBİ GAVURCUKLARIMI KORU diye dua ediyor, akşemseddin bunun farkına varıyor ve YA RABBİ YA ONUN CANINI AL YADA BENİM diye dua ediyor netice malum cibali baba o gece vefat ediyor ve sabah fatih gerçekleşiyor...
***
Cibali Baba'nın Duası:
Derler ki, insanlara beddua etmekden çekinin.
Ne kadar layık olduklarını bilseniz de çekinin.
Çünkü bedduaya layık gördüğünüz o şahsı sevenler de olabilir ve o sevenler içinde duası makbul birileri de varsa ve ona dua etmiş ve etmekteler ise, sizin yaptığınız beddua o hayırdua kalkanından geri döner ve size isabet edebilir.
Hele hele meşhur insanlara beddua ederken çok daha dikkatli olmak gerekir. Çünkü meşhur insanların seveni de sevmeyeni de çoktur, sevenleri ve dua edenleri içinde duası makbul Allah dostları olup olmaması çok şeyi değiştirmez.
Kalabalığın duası da çokluğu nisbetinde güçlü olur.
