Osmanlı'nın Kemikleri Sızlıyor...
İsrail, yine terör estiriyor, Filistinde gariban halkın evleri bombalanıyor, kadın çocuk demeden öldürüyor, yakıyor, yıkıyor. Mahmut Abbas, gücümüz yok demekle yetiniyor.
Sırası gelmişken soruyorum; acaba Mahmut Abbasın çocukları Filistindemi yaşıyor..?
Bu öldürülen çocuklar kimin çocukları...?
Hemen söyleyim; Fakir, gariban ve savunmasız ailelerin çocukları...Ölen çocuklar, Mahmut Abbasın acaba çok mu umurunda.
1948'den beri sen hiçmi tedbir almadın? Bu kadar Filistine yapılan yardım paraları nerede?
Hiçmi bir silah alamadın.
İsrail, Avrupayı, başta Amerikayı peşine takmış, Ortadoğuda terör estiriyor, kimseden çıt yok.
Allah şahidim olsun ki, üzüntüden gözüme uyku girmiyor. Daha önceki lider Yaser Arafatın hanımı kaç bin dolar emeklilik parası alıyor, ve nerede yaşıyor?
Kısaca demek istediğim, Filistin halkına yazık oluyor.
***
Yavuz Sultan Selim Han'ın 1516 Mısır seferiyle hedefi; ''Hacc kervanlarını vuran eşkıyalardan Halep, Şam, Kudüs ve Kahire'yi fethederek, bu ticaret yolunu kontrol altına almaktı.''
Mercidabık'ta Yavuz'un kuvvetleri karşısındaki yenilen Kölemen ordusundan sonra Halep ve Şam teslim alındı.
Üç ay sonrada Gazze civarında, Ridaniye'de Kölemen güçleri Osmanlı askerleri karşısında zayıf bir direniş gösterseler de, fazla etkili olamamışlar, Yavuz, ordusuyla birlikte Kudüs'e törenle girmiştir. Böylece, tüm Filistin toprakları da Osmanlı hakimiyeti altına girmiş oldu.
KUDÜS İNGİLİZLERE GEÇİYOR:
Ekim 1917, İngiliz Genarali Allenby, 138 bin askerle Gazze'yi işgal ettiğinde, tüm Filistin'i de işgal etti. İmkansızlık, yokluk, çaresizlikler ve açlık için de kıvranan Osmanlı askerleri İngiliz 20. Kolordusu ve Osmanlıyı devirmekte kararlı olan Arapların kuşatmasına üç ay kadar dayanabildi.
Osmanlı askerleri, İngiliz işgalcilere karşı vuruşa vuruşa Gazze'den binlerce şehit ve esir vererek, geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Sadece Kudüs savunmasında Osmanlı ordusu kahramanca savaşarak, 30 bin üzerinde şehit ve binlerce yaralı vermiştir.
11 Aralık 1917 de Kudüs'e giren Allenby; "Artık burada Türkler olmayacaktır" derken, Abdülhamid Han'a "Haydi gel Filistini kurtar'' demek istemiştir. İşte o gün; İsrail'in ilk temel taşı konulmuş Filistin, Kudüs kan ağlamaya o günden itibaren başlamıştır.
***
Peygamber Efendimizin övgülerine mazhar olan Şam da bugün oluk oluk insan kanı akıyor.
Ne oldu da bu hale geldiler...?
Osmanlının gözbebeği, alimlerin ilim merkezi Şam, bugün kan kokuyor, barut kokuyor. Aynen Bağdada yapılan zulümler ve ihanetler şimdi Şama yöneldi.
Libya bitti. Leş Kargaları emellerine ulaştılar.
Mısırda bitti.
Şu anda sıra;
Irak Suriyede. Öyle gösteriyor ki, Beşar Esed, diktatör babasından devraldığı başkanlığını kaybedecek. Ancak bu ülkelerin sonu ne olacak, belli değil.
Bu ülkeleri Osmanlıdan sonra parça parça bölen İngilizler, acaba Ortadoğunun sınırlarını nasıl değiştirecek..?
ABD önce Saddam Hüseyini kahraman ilan etti ve Kuveyt senindir işgal et dedi. Arap dünyasının liderliğine soyunan Saddam Hüseyin, Kuveyte girdi.
Diğer Körfez ülkeleri telaşa başladı. ABD, Kuvvetlerini S. Arabistan da Zahrana yığdı ve petrol pazarlığı bittikten sonra da Saddam Hüseyine Kuveyti terket dedi. Sonuç, Irak işgal edildi. Milli değerleri yağmalandı. Tapu daireleri yakıldı, müzeleri soyuldu yağmalandı. Milyonlarca kadın dul, milyonlarca çocuk yetim kaldı. İffetleri kirletildi. O asil Irak halkı işkencelere maruz kaldı, ve Saddam Hüseyin herşeyini kaybettikten sonra idam edildi.
Kaderin cilvesine bak ki, Saddamın makamına baş düşman saydığı insanlar geldi oturdu.
Irak toprakları kanla yoğrulmuş, kanla devam edecek.
Yazık oldu; YÜCE ECDADIMIN KEMİKLERİ SIZLIYOR...
