Mevlevilik...
MEVLEVİLİK, Mevleviyye; 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi'nin görüşleri ve tasavvufî düşünceleri üzerine, kendisinin ölümünün ardından gelişen tarikat.
Mevlana bir tarikat kurmamış olsa da bunun temellerini attı.
Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi.
Zamanla Mevlana'nın fikirleri yayıldı ve toplantılarına katılmak isteyenlerin sayısı arttı.
Bu kişilerin bazıları İran ve Arabistan gibi yabancı ülkelerden geliyorlardı.
Mevlana, toplantılara düzen vermek için bazı kurallar koydu. Bu düzen, Mevlevilik tarikatı ritüellerinin kökenini oluşturacaktı. Gönül dostu Şems'i kaybettikten sonra Mesnevi'yi yazdırır.
Oğlu Sultan Veled, talebesi Hüsamettin Çelebi ve ardından gelenler bunu geliştirip önce Anadolu'ya daha sonra da diğer yörelere yaymışlardır. Mevlana'nın torunlarından biri de Kütahya'da Dönenler Camii'nde yatmaktadır.
Mevlana'nın oğlu Sultan Veled postnişin ''şeyh'' olduktan sonra bir tarikat merkezi ''tekke'' inşa edildi. Bu tekkede Kur'an ve Mesnevi okunuyordu.
Böylece mevlevilik, sufi tarikatlardan biri haline geldi. Mevlana'nın, yakınları ve dostlarının defnedilmiş olduğu Konya'daki Yeşil Kubbe ''Kubbe-i Hadra'', tarikatın manevi merkezi halini aldı.
Bugün de pek çok müslüman bu türbeyi ve yanındaki tekkeyi ziyaret etmektedir.
Mevleviliğinin başlangıcında sema ayini, dervişlerin vecde gelmesiyle başlıyordu.
Ulu Arif Çelebi zamanında semadan önce Kur'an ve gazeller okunmaya başladı. Sema ayini Mukabele denilen günümüzdeki şeklini 15. yüzyılda Pir Adil Çelebi zamanında aldı.
Mevleviliğin gelişmiş bir adap ve kural sistemi vardır.
Misal, ortak tabaktan yemek yeniyorsa kaşığın bir tarafı ile yemek alınır, diğer tarafı ile yemek yenir. Kaşığın ağıza değen kısmının yemeğe değmemesine özen gösterilir. Ayrıca alemdeki tüm varlıkların Allah'ın birer parçaları olduğu varsayılarak onlara değer verilirdi. Örneğin; kaşık öpülerek yemeğe başlanır, sırtlarına giydikleri yelekler öpülerek giyilirdi.
Mevlevilikte de diğer tarikatlarda olduğu gibi yün giyilir, bu da maddi ve özellikle manevi fakirliğin bir gösteriliş şeklidir.
Mevlana'nın tasavvufu, sırf mistik ve idealist bir tasavvuf olmayıp mahdut varlıktan, ferdiyetten ve ferdi ihtiraslardan tamamiyle sıyrılmak ve halka, topluluğa yayılmak suretiyle tecelli eden ve sosyal hayatta sınırsız bir sevgi, insani bir görüş ve mutlak bir birlik halinde, moral sahadaysa herkesin kendisini, bir kamile uymak suretiyle ıslahı ve umumi olarak hayra, güzele ve iyiye doğru bir gidiş, insani bir terbiye halinde tezahür eden ve böylece de realitede amelî karaktere sahip olan bir tasavvuftur.
İslam felsefesi olarakta bilinen tasavvufta mevlana ve mevleviliğin önemi büyüktür.
Mevlevilik insan odaklı olup hoşgörüye, güzele ve ihlasa yöneliktir, pes etme yoktur pişman olma ve affetme vardır.
***
Mevlevi tarikat silsilesi:
Mevlevilik Altın Zinciri I. silsilesi
Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa
Ali bin Ebu Talib
Hasan bin Ali
Hüseyin bin Ali
Ali Zeyn el-Ab-ı Din
Muhammed el-Bakır
Cafer es-Sadık
Musa el-Kazım
Ali er-Rıza
Maruf-u Kerhî
Seri-i Sekati
Cüneyd-i Bağdadi
Ebu Osman Mağribi
Ebu Ali Rubari
Ebu Ali Katib
Şeyh Ebu'l Kasım Gurgani
Ebu'l Necip Abdul Kahar Sühreverdî
Bitlisli Ammar-ı Yâsir
Şeyh Necm-ed-Dîn-i Kübrâ
Sultan'ul Ulema Muhammed Baha-ed-Din Veled
Seyyid Burhan-ed-Din Muhakkık-ı Tirmizi
Celaleddin Rumi
Şems-i Tebrizi
Sultan Veled
***
Mevlevilik Altın Zinciri II. silsilesi:
Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa
Ali bin Ebu Talib
Hasan-ı Basri
Habib-i Acemi
Davud-u Tai
Maruf-u Kerhi
Seri-i Sekati
Cüneyd-i Bağdadi
Ebu Bekr-i Şibli
Muhammed Zeccac
Ebu Bekir Nessac
Ahmed Gazali
Ahmed Hatibi
Şems-ül Eimme Serahsi
Sultan'ul Ulema Muhammed Baha-ed-Din Veled
Seyyid Burhan-ed-Din Muhakkık-ı Tirmizi
Celaleddîn Rumi
Şems-i Tebrizi
Sultan Veled
