Mekke'nin Eski Hatıraları Yok Oluyor...
Kabe-i Muazzama denildiğinde, Cemerat, Mina, müzdelife, Arafat, Mescid-i Hayf, Mekke'nin eski evleri, Hz. İbrahim ve Peygamberimiz'e ve ashab-ı kirama, Hulefa-yı Raşidin'e, Ehl-i Beyt-i Resul'e ait bir çok hatıra, birçok unsurlar, yapı, kale ve binalarla diğer bazı mukaddes yerler, Cennetu'I- Mualla mezarlığı ve Hz. Hatice'nin türbesi başta olmak üzere diğer türbeler ve emanetler mevcut bulunmaktaydı. Medine-i Münevvere'de de aynı şekilde Ravza-i Mutahhara, Hz. Peygamber'in türbesi ve Mescid-i Nebevi ve çevresi, hurmalıklar ''Fedek hurmalığı dahil''.
Medine kalesi; Hz. Resul-i Ekrem'in babasının
kabr-i şerifleri, Cennetü'I- Baki mezarlığı,
Hz. Osman, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan, Hz. İmam Ca'fer Es-Sadık ve sair İslam büyüklerinin Hz. Hamza ve diğer Uhud şehitlerinin türbeleri, evleri, bulunmaktaydı.
Bu yapı ve mekanlar geçmişteki olayları tazeliğiyle yansıtabilecek, zihinlerde neredeyse canlı tutabilecek şekildeydi .
İslam tarihi boyunca Harre Vak'ası, Haccac-ı Zalim, ve Kırmıtilerin saldırıları gibi bazı olaylar hariç genellikle bu şehirler önemli ölçüde tarihlerini, hatıralarını koruyabilmişlerdi, ta ki, son on yıllara kadar.
1925'ten sonra Hz. Peygamber'in türbesi hariç tüm türbe ve kabirler ortadan kaldırıdı.
Bir çok ev, İmaret , Medrese, Tekke, Yapılar yıkılıp yağmalandı.
Hz. Peygamber ve Ashaba ait bir çok kutsal emanet ve hatıra da şirk ve putperestlik denerek yok edildi.
Hz. Hatice, Hz. Hamza, Hz. Osman ve Hz. Hasan başta olmak üzere bir çok islam büyüğünün kabir ve türbeleri, İslam eserleri yok edildi.
Böylece, maziden gelen Hicazdaki tarih, sanat ve kültür eserlerimiz de yağmalanıp ortadan kaldırıldı. Zamanla Mekke ve Medine'nin silueti değişmeye başlası.
Osmanlı tarihine ait hatıralar birbir yok oldu.
Petrolün de verdiği zenginlik etkisiyle, Mekke ve Medine modern bir kent görünümü almaya başlandı. Bu süreç, 90'lı ve 2000'li yıllarda oldukça hızlandı. Mekke ve Medine'de Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi çevresinde çok katlı, yüksek, modern beton binalar, gökdelenler peşpeşe yer aldı.
Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'den başlayarak, özellikle
Hz. Peygamber dönemine ait hatıralar da bir bir silindi.
Osmanlı döneminde bu hatıraları canlı tutmaya matuf kubbeli eski mimarideki eserler yok edilerek, zevksiz beton yapılara dönüştürüldü. Safa ve Merve tepeleri büyük ölçüde traşlanarak etrafları betonlaştırıldı.
Cemerat, Mina, Müzdelife ve Arafat da aynı akibete uğrar modern asfalt yollar, beşyıldızlı, yüksek oteller benzin istasyonları, eskinin yerini alıyor.
Mescid-i Hayf gibi son derece, mükemmel bir mimari yapıya sahip olan tarihi cami genişletme adı altında yıkılmış olup, kafe ve bara benzeyen bir yapıya dönüştürülmüştür.
Mekke'de Ka'be binasının kendisiyle, Hira dağı ve mağarası dışında geçmişi hatırlatan hiçbir unsur bırakılmamıştır.
Özellikle Safa Tepesi'nin devamı olan Ebu Kubeys Tepesi, bir bölümü üzerine Kral Halid döneminde saray inşa edilmiş, diğer kala kısmı da, geçen yıl düzlenerek ortadan kaldırılmıştır.
***
Özetliyecek olursak, Artık müslümanlar bölündü.
Müslümanım diyen devletler de bölündü.
İslam, artık bir kaç tane Ramazan hasatçısının meydanlarda anlattığı İsraili hikayelere dönüştürülmek isteniyor.
