14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Muhammed Baba Semmasi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Hace Ali Ramiteni hazretlerinin yetiştirdiği evliyanın büyüklerinden. Kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük İslam alimlerinin onüçüncüsüdür. 

Ramiten ile Buhara arasında bulunan ve Ramiten'e iki kilometre, Buhara'ya ise, altı kilometre uzaklıkta bulunan Semmas köyünde doğdu. 

1354'de orada vefat etti. Tasavvuf ilmini büyük alim Ali Ramiteni'den öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufda yüksek dereceye ulaştı. 

Hocası, kendisinden sonra irşad makamına Muhammed Baba Semmasi'yi vekil bıraktı. 

Diğer talebelerine de, ona tabi olmalarını vasıyyet etti.

Hocasının vefatından sonra irşad makamına geçen Muhammed Baba Semmasi, çok talebe yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvufda yüksek makamlara kavuşturdu. Bu talebelerinin başında, kendisinden sonra yerine geçen ve ilim deryasında sadef misali olan Seyyid Emir Külal hazretleri gelmektedir. 

Bir talebesi de, Şah-ı Nakşibend Behaüddin-i Buhari hazretleridir. Behaüddin Nakşibend hazretleri,  

Kasr-ı Hindüvan'da doğdu. Henüz o doğmadan evvel, hocası Muhammed Baba Semmasi onun doğduğu yerden geçerken; ''Bu yerden büyük bir zatın kokusu geliyor. Pek yakında Kasr-ı Hindüvan, Kasr-ı arifan olur'' buyurdu.

Birgün yine oradan geçiyordu. ''Şimdi o güzel koku daha çok geliyor. Ümid ederim ki, o büyük insan dünyaya gelmiştir'' buyurdu. 

Böyle buyurduğu zaman, Behaüddin-i Buhari hazretleri doğalı üç gün olmuştu. Dedesi, çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Baba Semmasi'ye getirince; 

''Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabul eyledik'' buyurup, talebelerine de; ''Kokusunu aldığım işte bu çocuktur. Zamanının rehberi ve bir tanesi olacaktır'' buyurdu. 

Sonra halifesi Emir Külal hazretlerine, bu çocuğun iyi yetiştirilmesini tenbih etti.

Behaüddin Buhari hazretleri anlatır; ''Evlenmek istediğim zaman, büyük babam beni Muhammed Baba Semmasi hazretlerine gönderdi. Ona gideceğim günün gecesi, içimde gözyaşı ve dua isteği kabardı. 

Muhammed Baba Semmasi'nin mescidine gidip iki rek'at namaz kıldım ve Allah'ü Te'alaya şöyle dua ettim: ''İlahi! Bana, belalarına tahammül için kuvvet ve aşkın yüzünden doğacak mihnetlere meşakkat ve sıkıntılara karşı güç, kuvvet ver!'' 

Sabahleyin hocamın huzuruna varınca; ''Bir daha dua ederken, İlahi, senin rızan nerede ise, bu kulunu orada bulundur!'' diye dua et! Eğer Allah, dostuna bela gönderirse, yine inayeti ile o belaya sabır ve tahammülü de ihsan eder. Fakat, Allah'tan ne geleceğini bilmeden, bela ister gibi dua doğru değildir, buyurdu. 

Muhammed Baba Semmasi'nin bir gece evvelki halimi keşfetmekteki kerametini anladım ve ona tam bağlandım.

Yine Behaüddin-i Buhari hazretleri anlatır: 

''Bir defasında Hocam Muhammed Baba Semmasi ile yemek yiyorduk. Yemek bitince, bana bir ekmek uzatıp; Al, bunu sakla!'' buyurdu. Yemek yediğimiz halde, bana bu ekmeği vermesinin hikmetini düşünmeye başlamıştım. 

Bu sırada bana; ''Faydasız düşüncelerden kalbi muhafaza etmek lazımdır!'' buyurdu. 

Daha sonra yolculuğa çıktık ve bir tanıdığımın evinde misafir olduk. Misafir olduğumuz evin sahibinin sıkıntılı bir halde olduğu görülüyordu. Hocam ona; ''Niye üzülüyorsun?'' buyurdu. O da; ''Bir kase sütüm var, fakat ekmeğim yok ki, süte banıp da yiyeyim. Ona üzülüyorum'' dedi. 

Hocam bana dönüp; ''İşte acaba ne için ayırıyoruz? diye düşündüğün ekmek bu iş için idi, ver sahibine yesin'' buyurdu.

Ehl-i sünnet alimlerinin ve evliyanın en büyüklerinden olan Hace Muhammed Baba Semmasi hazretlerinin yetiştirdiği, tasavvufta yüksek derecelere kavuşmalarına vesile olduğu yüzlerce evliya olup, bunlar içinde dört tanesini kendisine halife seçmiştir. 

Bunlardan birincisi; Hace Sufi Suhari, ikincisi kendi oğlu Hace Muhammed Semmasi, üçüncüsü Mevlana Danişmend Ali, dördüncüsü ve en büyükleri Seyyid Emir Külal hazretleridir. 


 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *