Efendimize vahyin gelişi....
Efendimiz, kırk yaşına gelince, Allah, onun kerametini açıklamayı ve kullarına, onunla rahmet etmeyi diledigi zaman, Kendisine, ilk vahiy ve peygamberlik başlangıcı, uykuda Sadık rü'yalar görmekle olmuştur.
Peygamberimiz, altı ay bu hal üzere kaldı.
Yüce Allah, bu altı ay içerisinde Peygamberine, uykuda, sonrada uyanık Vahiyetti.
Peygamberimiz, her yıl, Ramazan ayında Hıra dağında bir ay itikafa girer, Kureyşilerin yapageldikleri gibi, yanına gelen yoksullara yemek de yedirirdi.
Peygamberimiz, kavminin sürü sürü putlara tapıp durduklarını gördükce, onlardan uzaklaşmayı, halvet ve uzlete çekilmeyi özler, Hira dağına girer, Halvet ederdi.
Peygamberimiz, yüce Allah tarafindan Peygamber olarak gönderilecegi ve ilahi rahmetin, kulları, onunla ihsan olunacagi gün, gelmiş bulunuyordu.
Peygamberimiz; Ramazan ayının on beşinci cumartesi ve on altıncı pazar gecelerinde, Hıra mağarasında uyuduğu bir sırada, Rüyasında, Vahy meleği Cebrail (as) atlastan bir kab içinde bir kitapla gelip Peeygamberimize; ''OKU'' dedi.
Peygamberimiz, ''Neyi okuyayim?'' diye sordu.
Cebrail, Peygamberimizi, nefesi kesilinceye kadar sıktı.
Peygamberimiz, kendisini ölecek sandı.
Bundan sonra, Cebrail as, birakıp Peygamberimize;'' OKU'' dedi.
Peygamberimiz; ''Neyi okuyayim?'' diye sordu.
Cebrail Aleyhisselam, Peygamberimizi, tekrar, nefesi kesilinceye kadar sıktı.
Peygamberimiz, kendini ölecek sandı.
Sonra, Cebrail Aleyhisselamın sıkmasından kurtulmak icin;''Neyi okuyayım?'' diye sordugu zaman, Cebrail Aleyhisselam, Alak suresinin basindaki beş ayeti okudu.
Peygamberimiz de, onları, okudu.
Cebrail Aleyhisselam, ayrılıp gittiği ve Peygamberimiz, uykudan uyandığı zaman, o ayetler, sanki, bir kitap olarak Peygamberimizin kalbine yazılmış gibi idi.
Peygamberimiz, magaradan ayrılıp Hıdra dağının ortasına geldiği zaman, gökten, bir ses işitti ki;
''Ya Muhammed! Sen, Allahin Resulusun! Ben, Cebrailim'' diyordu.
Peygamberimiz, başını kaldırıp bakınca, Cebrail Aleyhisselam'ı ayaklarını, gögün ufukuna basmış bir insan suretinde gördü!.
''Ya Muhammed! Sen, Allahın Rasulüsün! Ben, Cebrailim!'' Diyordu.
Peygamberimiz, duraklamış, Ona, baka kalmıştı.
Ne bir adım ilerliyebiliyor, ne de, gerileyebiliyordu!
Evine döndügünde, gördüklerini hazreti Haticeye anlattı, hazreti Hatice; ''Sana Müjdeler olsun!''
Yüce Allah sana, hayırdan başka bir şey yapmaz.! diyerek, onu teselli etti.
Peygamberimiz, yüce Allah tarafindan, Cebrail Aleyhisselamın getirip tebliğ ettiği Risalet vazifesini kabul ederek, evine dönerek, hiç bir ağaca ve taşa rastlamadıki, kendisini selamlamasın!.
Peygamberimiz, yüreği titreyerek eve gelip; ''Beni örtünüz!, beni örtünüz!'' buyurdu.
Kalkınca, hazreti Haticeye başından geçen olayları anlattı.
Hazreti Hatice de onu alıp Hıristiyanlığa girmiş olan, Veraka b. Nevfel'in yanina götürdü. Ona, Ey Amcamın oğlu! Dinle bak! Kardesiyin oğlu, ne söylüyor!
Veraka! ''Ne gördün kardesimin oglu?'' diye sordu.
Peygamberimiz; gördüklerini, işittiklerini, haber verince, Veraka; ''Senin bu gördügün, Allah tarafından Musa Aleyhisselama indirilmiş olan Namusul-Ekber''dir.
Ah Keşke, kavminin, Seni yurdundan çıkaracakları zaman, ben, sag ve genc, dinc olsaydim!'' dedi.
Peygamberimiz; Onlar, beni çıkaracaklarmı ki?'' diye sordu.
Veraka; ''Evet! Cıkaracaklardır.''
Şünkü, senin gibi, bir şey getirmiş kimse yoktur ki, düşmanlığa ve işkenceye uğramasın!
Eğer, ben, Senin davet günlerine yetişirsem, Sana, son derece yardım ederim!'' dedi.
Çok geçmeden de, vefat etti.
İLK ABDEST VE İLK NAMAZ:
Peygamberimiz, Hıradan döndüğü ve Mekke'nin yukarı tarafinda bulunduğu sırada Cebrail Aliyhisselam, gelip vadinin bir köşesinde ökçesini yere vurdu.
Oradan, bir su kaynadı.
Cebrail Aleyhisselam, ondan Abdest aldı.
Peygamberimiz, Cebrail Aleyhisselamın Abdest alışına bakıyordu.
Cebrail Aleyhisselam, Namaz için nasıl Abdest alınıp temizlenileceğini görsün diye, yüzünü dirseklerine kadar ellerini yıkadı.
Ağzını, su ile çalkalandı.
Burnuna, su çekti, ve ona, Abdest almayı, Namaz kılmayı öğretti.
Peygamberimiz de hanımı hazreti Haticeye, Cebrailin öğrettiklerini öğretti.
Allah, ilk teblig emri olan; ''Ey örtülere bürünen Resulüm, kalk ve insanları uyar.'' Ayeti celilesi gelince Peygamberimiz tebliğ görevine başlamış
ve insanları Allahın birliğine, davet etmeye başlamıştı.
Davete ilk icabet edip müslüman olanlarin isimleri sunlardır:
''İlk Müslümanlık şerefine sahip olan kişi hazreti Hatice'dir.
Hz. Ali, hz. Ebubekir, hz. Zeyd b. Harise, Bilal-i Habeşi ve Annesi Hamame, Ebu Fukeyhe, Halid b.Said, Umeyne bint-i Halef, Amr b.Said, Zubeyr b.Avvam, hz. Osman, hz.Talha b. Ubeydullah, Sad b. Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Ebu Ubeyde b.Cerrah, Ebu Seleme, hz Ümmü Seleme, Osman b.Mazun, vb...''
Kaynak: İslam tarihi...
