Ölüm hak, Mizan da hak...
Terazi, ölçü aleti; ahirette günah ve sevapların iyilik ve kötülüklerin ölçülüp tartılacağı manevi ölçü aleti.
Mizan; sadece eşyanın ağırlık miktarını tartıp bilmeye mahsus ölçü aleti değildir.
Sıcaklık, soğukluk ve hız gibi arazları ölçmeye yarayan ölçü aletleri de vardır. Mizan; eşyayı ve bir takım arazları ölçmek için kullanıldığı gibi; hukuk, iyilik ve kötülüğü ölçmek için de mecazen kullanılır.
Allah Te'ala, bu çeşitli miktar ve değerlere şamil olmak üzere teraziyi Kur'an'da şöyle beyan eti:
''llah, göğü yükseltti. Mizanda tartıda haksızlık yapmayın diye teraziyi koydu. Tartmayı doğru ve adaletle yapın, terazide mizanda haksızlık ve eksiklik yapmayın".
(er-Rahman, 55/7-9).
Kıyamet gününde iyi ve kötü amellerin tartılarak miktarının bilinmesine mahsus mizan haktır ve konulacaktır.
Yüce Allah kıyamet gününde konulacak bu terazi için şöyle buyurur:
"Kıyamet günü adalet terazileri koyacağız.
Hiç bir kimseye hiç bir haksızlık yapılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız.
Hesab görenler olarak bizler yeteriz" (el-Enbiya; 21/47). "O gün kıyamet günü, gerçek ve dosdoğru olan vezin tartı vardır." "O gün vezin amellerin tartılması haktır ve gerçektir. Mîzânları ağır basanlar, işte onlar kurtulanlardır. Mîzânları hafif gelenler, âyetlerimize yaptıkları haksızlıktan ötürü kendilerini zarar ve ziyana uğratanlardır" (el-A'râf, 7/8-9). Bir terazinin ağır gelmesi, onunla tartılan şeyin (mevzun'un) ağırlık ve miktarı ile orantılıdır. Ahirette terazinin ağır gelmesi istenilen tarafı iman ve iyi amellerin konulduğu gözüdür.
Terazide imanla birlikte iyilikleri, hayır ve hasenatı ağır gelenler kurtulacaklardır.
Kur'an-ı Kerim'in vezin ve mizanla ilgili beyanlarından çıkan netice şudur:
''Ahirette amellerin tartılması için her halde bir mizan konulacaktır. Mizanda amellerin tartılması, amel defterlerinin verilmesinden sonra olacaktır.
Mizan ile vezin esnasında, zalimin hasenesi varsa, alacağı oranında mazluma verilecek:
Hasenesi iyiliği yoksa, mazlumun günahı olacağı miktarda, zalime verilecektir.''
Herkesin muhtelif amellerinin tartılmasından sonra kar ve zarar hesabı hepsinin toplamından çıkarılacaktır.
Mutezile; "Mizandan murad, Allah'ın koymuş olduğu adalettir.
Ameller arazdır, iadesi mümkün olsa bile, tartılmaları imkansızdır. Kulların amelleri Allah'ın malumudur, tartılması faydasızdır" dedi.
Ehl-i Sünnet; Mutezilenin bu iddiasına şöyle cevap verdi: "Mizanda amellerin vezni bütün halkın içinde Allah'ın dostlarını düşmanlarından ayırdetmek ve dosdoğru ve mükemmel adaletini göstermek içindir.
Böylece herkes, Cenabı Allah'ın zulmetmekten münezzeh olduğunu anlayacaklardır. Mîzânda iyilikleri ağır gelenlerin derecelerinin kemali ve faziletlerinin zuhuru sebebiyle ferah ve sürurları artacaktır. Kötülükleri ağır gelenlerin ise, gam, hüzün, korku, rezillik ve rüsvaylıkları artacaktır.
Mevazin lafzı sırf adalet üzerine hamledilir, diyenlerin delilleri tutarsızdır.
Lafza hakiki manasından aklî bir zaruret olmaksızın mecaz manası vermek caiz değildir. Mîzân konusunda şu anlamda hadisler varid olmuştur:
Mizanda, tartılacak olan, amel defterleridir.
(İbn Kesir).
Gerekli olan değerlerine göre iyilikler güıel ve nurani suretlere miktarlara kötülükler de çirkin suretlere çevirilerek tartılırlar. (Fahrüddin er-Razi, Mefatihu'l-Gayb).
İnsan bir defa sırtına iyiliklerini yüklenerek sevabıyla tartılır, ayrıca da veballerini sırtına yüklenerek günahıyla tartılır.
(İbn Kesir).
O halde kulların amellerinin vezni için mizanı tasdik etmek gerekir.
Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyenlere gelince;
''Allah onların amelleri için hiç bir vezin ve tartı işlemi yapamayacaktır.''
Mizanda vezin, iyilikleri ve kötülükleri bulunanların sevap ve günahlarının miktarı belli olsun diye gerçekleşecektir. Allah'ı, öldükten sonra diriltilerek, hesap vermeyi inkar ettikleri için kafirlerin iyilikleri boşa gitmiştir.
Çünkü iyilikleri tutan ve muhafaza eden kap imandır. Ahirette kafirin küfür ve günahından başka hiç bir hasenesi kalmayacağından dolayı onun için vezin ve mizana gerek kalmaz.
Cenabı Hakk şöyle buyuruyor:
"De ki; Size amelce en çok ziyanda olanı haber vereyim mi. Bunlar dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiş olanlardır. Oysa onlar güzel iş yaptıklarını sanıyorlardı. İşte bunlar, Allah'ı ve Ona kavuşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. O halde onlar için kıyamet gününde tartı işlemi yapmayacağız vezin ikame etmeyeceğiz" (el-Kehf; 18/103-105).
Peygamberimiz mahşer gününde üç yerde korku ve endişesi sebebiyle kimse kimseyi hatırlamayacağım söyler:
Mizan başında terazisinin ağır çekip çekmeyeceğini öğreninceye kadar.
Amel defterinin verildiği ve "alın kitabımı okuyun" denildiği zaman kitabının sağında mı solunda mı yoksa arkasında mı bulunacağını öğreninceye kadar,
Cehennemin üstüne kurulduğu vakit Sırat'ın yanında (et-Tac).
