NE OLACAK BU TÜRKMENLERİN HALİ?

Ortadoğu, kan gölüne döndü.

Amerika ve silah arkadaşları, daha fazla kan akması için değişik senaryolar sahneliyor.

Başrolde Müslüman olmadığı halde cihat bayrağı açan İŞİD var.

Film, korku üzerine kurgulanmış.

Korku romanları yazarı Stephen King'i kıskandıracak sahneler, izleyenleri dehşete düşürüyor.

İŞİD;

Din adına işkence yapıyor.

Din adına, baş kesiyor.

Din adına toplu infaz gerçekleştiriyor.

Din adına kadınlara tecavüz ediyorlar.

Din adına militanlar rahatlasın diye, kaçırılan kadınlardan genelev kuruyor.

Gölge oyununda ipler kimin elinde açık ve net görülüyor.

Filmde, Işid'i, Amerika, İngiltere ve Fransa'nın yönettiği algısı var.

Oysa gizli rejisör, Yahudiler.

Cihat bayrağı açan her topluluk ilk olarak Kudüs'ü, İsrail'i,

Hıristiyanları hedef alır.

Müslüman olduğunu iddia edip, hilafet ilan eden İŞİD ise tam tersini yapıyor.

İslam dünyasına savaş açıyor. Camileri yıkıyor.

Medreseleri yakıyor. Kâbe'yi dümdüz edeceğini söylüyor.

İlginç olan, buna rağmen Müslümanlar akın akın Işid'e militan olmak, Müslüman kanı dökmek için gidiyor.

Filmde, ise Türkmenlere biçilen rol,

Ölmek, topraklarından sürülmek, işkence görmek aşağılanmak, tecavüze uğramak.

Yönetmenin kurgusu mükemmel.

Türkmenleri, İŞİD tehdidi ile Arap ve Kürt bölgelerine sürmek.

Topraklarını, Araplara ve Kürtlere peşkeş çekmek.

Senaryo, algı üzerine kurgulanmış.

Filmde, Türkmen soykırımı ve asimilasyon anlaşılmıyor.

Bir sahnede, Ezidiler öne çıkıyor.

Diğer sahnede, Kürtler. Dünyaya mendil dağıtılıyor.

Silah tüccarları devrede. Muhaliflere silah yardımı yapılıyor.

Kürtler, Araplar, Yezidilere silah dağıtılıyor.

Türkmenler, yardım dışı. Onlara nasihat bile yok.

Bırakın Amerika, İngiltere ve Fransa'yı...

Türkiye'de öz be öz kardeşleri, kanı canı Türkmenleri görmüyor.

Sadece bugün değil. Dün de görmüyordu.

Gelişmeler, yarın da görmeyeceğini gösteriyor.

Elbette ki Türk halkı hükümet gibi duyarsız ve tepkisiz değil.

Milliyetçi Hekimler Derneği bu duyarsızlığa karşı kollarını sıvadı.

Milliyetçi Hekimler Derneği (MHD) 27 Eylül 2014 Cumartesi günü Kültür Ocağı Vakfı (KOCAV) salonlarında

(Ayşe Kadın Hamamı Sokağı No: 24 Süleymaniye/İST) saat 10-16 arasında;

''Irak Türklerinin dünü, bugünü, yarını, sorunları ve çözüm yolları'' konulu bir günlük bir ÇALIŞTAY yaparak konuyu tartışmaya açacak.

Türkmenlerin binlerce yıldır Irak Coğrafyasında yaşadığı anlatılacak,

MHD Başkanı Prof.Dr Orhan gedikli;

Türkmenlerin bugün yok olmanın eşiğine geldiklerini,

1920'den itibaren pek çok katliamlara maruz kalıp, ana yurtlarından sürüldüğünü,

Türkmenlerin topraklarının Kürtler ve Araplara peşkeş çekildiğine dikkat çekiyor.

MHD Başkanı Profesör. Dr Orhan Gedikli ayrıca:

Türkmen soykırımını Irak Türkmen Cephesi yetkilileri,

Irak Parlamentosundaki Türk Milletvekilleri,

Diğer Türkmen yetkilileri ve halkın her gün Türk ve Türkmen televizyonlarında ağlayarak ifade ettiklerini söylüyor.

MHD Başkanı. Gedikli'nin şu açıklaması tüyleri diken diken ediyor;

" Türkiye Cumhuriyet Hükümeti, maalesef Irak'tan gelen Kürt, Yezidi, Arap, Hıristiyan, Ermeni ve Süryani kısaca her türlü etnik göçmene kapılarını açıp ekmeğini bölüşürken, onlar için çadır kentler kurarken, Türk(men)ler'den bir kişiyi dahi ülkeye kabul etmemiştir.

Türkmenleri almamayı Irak'taki Türkmen nüfusun azalmaması düşüncesine bağlayarak kabul edebilirim.

O zaman Türk sınırına yakın Irak toprakları içinde (örneğin Telafer bölgesinde) oluşturulacak güvenlik koridorunda Türkmenlerin güvenliği için her türlü tedbir almak gerekirdi.

Maalesef o da yapılmamış ya da yapılamamıştır. "

Ve TÜRKMENLERİN soykırımına uğramasının önü,

Bizzat bu hükümetçe açılmıştır diyor Türk Dünyasının Dede Korkut"u, Gedikli Hocamız.

Evet, Dostlar işte bu meseleler Cumartesi Çalıştayında tartışılacak,

İnsanlarımız gazeteci dernek bilim adamlarınca aydınlatılacak.

Biz orada olacağız.

Tüm gönül dostlarını da bekliyoruz.