28 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Şehrullahil-Muharrem...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

25 Ekim 2o14 M.1 Muharrem 1436 H.

Muharrem ayının başlangıcıdır.

Muharrem ayının İslam tarihinde belli başlı üç önemli özelliği vardır. 

Birincisi oruç,  

ikincisi Hicri takvimin başlangıcı olması,  

diğeri de Hz.Hüseyin ve evlatlarının Kerbela'da şehit edilmesidir. 

Muharrem ayında tutulan oruç tarihi seyri yönüyle de bir özellik taşıyor. 

Peygamberimiz Medine'ye hicret ettikten sonra Medine'de yaşayan Yahudilerin oruçlu olduğunu öğrendi. O gün Muharrem ayının 10. günü Aşura günüydü. 

''Bu ne orucudur?'' diye sordu. 

Yahudiler; ''Bugün, Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.), bir şükür olarak bugün oruç tutmuştur'' dediler. Peygamberimiz onlara; ''Biz, Musa'nın sünnetini yaşatmaya sizden daha çok yakınız ve hak sahibiyiz'' diyerek, kendisi ve Müslümanlar o gün oruç tuttular. 

O yıl henüz Ramazan orucu farz olmamıştı. Fakat ertesi sene Ramazan orucu farz kılınınca Müslümanların oruç ayı Ramazan oldu. 

Aşura günü orucu konusunda ise; Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. 

''İsteyen tutar, isteyen tutmayabilir'' dedi. 

Böylece bu oruç, müstehab bir oruç olarak kaldı. 

İbni Abbas'ın rivayet ettiği bir hadiste de ifade edildiği üzere, bir karışıklığa meydan vermemek ve Yahudilere benzememek için Aşura gününden önceki günle sonraki gün ilave edildi, böylece üç gün oruç tutmak sünnet olarak uygulanır oldu. 

Ne Peygamberimiz, ne Sahabiler, ne mezhep imamları ve müctehidler, ne de daha sonraki İslam alimleri Muharrem ayının ilk on günü oruç tutulması konusunda bir beyanda bulunmamışlardır. 

Muharrem ayının İslam tarihinde bir takvim başlangıcı olması, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde tespit edilmiş, o tarihten bu yana pek çok İslam ülkesince kullanılagelmiştir. 

1 Muharrem'in Hicri yılbaşı olması, Noel kutlaması gibi bir geleneği olmamakla beraber, yılın ilk günü olması açısından bir önemi de bulunmaktadır. Kur'an'da ise, Muharrem'in ayının farklı bir özelliğinden söz edilir. 

Tevbe Suresi; 36); ''Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı gün Allah'ın yazdığı şekilde, on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır, dosdoğru hesap işte budur'' şeklinde bildirildiği gibi, bu dört aydan biri de Muharrem ayıdır. Haram ayları, değerli, ünemli ve bu yönüyle de farklı özelliği olan aylardır ve o aylara karşı saygılı olunması bildirilmiştir. 

Peygamberimizin ifadesiyle ''Şehrullahi'l-Muharrem- Allah'ın ayı Muharrem'' olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, bollaştığı bir aydır. 

Muharrem ayının peygamberler tarihinde de ayrı bir yeri vardır. 

Başta Hz. Adem olmak üzere, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz.Davud, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Eyyub, Hz. Yunus ve Hz. İsa gibi peygamberler Aşura günü, özel olarak bazı nimetlere ermişler, bazı sıkıntılardan kurtulmuşlardır. 

Bu yönüyle bir yıl dönümü kabul edilmektedir. 

Hz. Hüseyin (r.a) ve evlatlarının hunharca şehit edilmesi meselesine gelince, esas itibariyle şehitler mükafatını almış, en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en adil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. 

Allah'ın ayı olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Evet; bu ayda Resulullah'ın gülü şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin, zalim Maviyenin oğlu Yezit tarafından hünharca şehit edildi ama, İslam dünyasında lanetten başka bir sevapta kazanmadan gittiler.

Salatü selam Resulullah ve ehli beytinin üzerine olsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *