Mazlumun Ahı...
Hz. Ömer halife olunca, ashabın önde gelenleri ile bir toplantı yaptı.
Onlara:
''Sizlerin de bildiği gibi ben ticaretle meşgul olan biriyim. Allah bana ailemin geçimini ticaretle sağlamamı lutfetmişti.
Üstlendiğim bu iş ticaret yapmama engel oldu.
Ne dersiniz hazine malından almam helal olur mu diye sordu.''
Ashabın çoğu; ''Elbette olur'' derken, Hz. Ali sessiz kaldı.
Onun görüşüne özel bir değer veren Halife Ömer,
''Sen ne dersin ey Ali? diye sordu.
Hz. Ali:
''Örfe göre senin ve ailenin geçineceği miktar ne ise o kadar alabilirsin, '' dedi.
Ashab;
''Hz. Ali'nin görüşü yerindedir, '' diyerek,
Halife Ömer'e belli bir miktar maaş bağladılar.
Ancak ailesi kalabalık olduğu için maaş yetmiyor,
çok büyük zorluk çekiyordu.
Hz. Ali, Hz. Talha ve Hz. Zübeyr gibi sahabiler, durumun farkına varınca bir araya gelip konuyu görüştüler ve Hz. Ömer'in maaşını artırması gerektiğine karar verdiler.
Hz. Ali:
''Halife ile görüşüp ondan bunu yapmasını isteyelim, '' dedi.
Hz. Osman bunun kolay olmayacağını söyledi.
Hz. Ömer'den bahsediyoruz. Bunu ona kim söyleyecek dedi.
Düşünmeye başladılar. Sonunda Hz. Ömer'in kızı
Hz. Hafsa'ya gitmeye karar verdiler. Evine gidip durumu anlatarak babası ile konuşmasını rica ettiler.
Teklifi kabul etti.
Hz. Ömer'in yanına giden kızı durumu anlattı. Kızını dinleyen Hz. Ömer çok kızdı. Kızgınlığı yüzünden belli oluyordu.
Kızına;
''Seni bana kim gönderdi'' diye sordu.
Allah Resulü gibi yaşayacağım:
Hz. Ömer;
''Söyler misin Allah Resulü'nün yirmi yıldır arpa ekmeğine doyduğunu, üç gün peş peşe yemek yediğini, günleri açlık çekmeden geçirdiğini gördün mü? Şimdi seni nefsinle baş başa bırakıyorum.'' Efendimizin çektiği sıkıntıları anınca ağlayan halife gözyaşlarına boğuldu.
Sonra;
Şunu iyi bil ki! Gücümün yettiğince Allah Resulü ve Hz. Ebu Bekir'in zor yaşam şekline uyacağım.
Belki bu sayede ahirette rahata kavuşurum, dedi.
(İbn Sa'd, Tabakat)
***
3+3 maaş zammı yaptık diyerek övünen sorumlularımız vebal altında.
M.Vekillerinin maaşları, veya üst düzeyde çalışanların maaşları düşündürücüdür.
Bir de evi kira, çocuklarını okutabilmek için çırpınan ve asgari ücretle çalışan vatandaşa, ömrünü tüm zorluklara göğüs gererek, emekliye ayrılmış, belki rahat ederim diyen emekliye, 3+3 kuruş maaş zammı verdim, demek gülünç geliyor.
Sayın Başbakan, inançlı bir insan.
Bunları gözönüne alarak, tekrar bakması gerekir, diye düşünüyorum. Bu güzel ülkemizin temeline dinamit koyup patlatmak isteyenlerin aldıkları maaşa bir baksın, birde bu vatan uğruna canını göz kırpmadan verecek olanların asgari ücretle nasıl geçinebileceğini bir kere daha düşünmelidir diyorum.
Burada büyük ve haksız dağılım, adaletsizlik görüyorum.
Mazlumun hakkına ve ahına dikkatli olunmalı, aksi halde....!
