Şam'ın önemi hakkında...
Zeyd İbn. Sabit Rasulullah (s.a.v)'in yanında otururken bir gün;
''Ne mutlu Şam'a! Ne mutlu Şam'a! buyurdu.
Ben;
''Şam'ın durumu nedir? Diye sordum.
Rasulullah (s.a.v) da;
''Melekler kanatlarını Şam'ın üzerine germişlerdir, '' buyurdu.
(Tirmizi'nin rivayeti esas alınmştır).
Ebu Derda (r.a) şöyle rivayet etmiştir;
Rasulullah (s.a.v):
''Muhakkak ki sizler ilerde ordular bulacaksınız.
Bir ordu Şam'da, ''bir ordu'' Mısır'da, ''bir ordu'' Irak'ta ve bir ordu Yemen'de, buyurdu.
Ashab; Ey Allah'ın Rasulü! Bizim için tercih et hangisine katılalım? Dediler. Rasulullah (s.a.v) da;
''Şam ordusuna katılın, buyurdu.''
Ashab bu defa:
''Ey Allah'ın Rasulü! Biz koyun sürüleri olan kimseleriz. Şam'a gitmeye güç yetiremeyiz, '' dediler.
Rasulullah (s.a.v) da:
''Şam ordusuna katılmaya güç yetiremeyen kimse Yemen ordusuna katılsın. Şüphesiz Allah Şam'a ve ehline benim için kefil olmuştur, '' buyurdu.
(Ebu Davud, Ahmed, İbni Hibban, Hakim, Taberani)
Abdullah bin Amr bin el-As (r.a) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
''Kitabın direğinin yastığımın altından çekildiğini görür gibi oldum. Gözümle onu takip edince onun yükselen bir nur olduğunu, onun Şam'a bırakıldığını gördüm. Dikkat edin şüphesiz iman fitneler meydana geleceğinde Şam'da olacaktır.''
(Taberani)
''Şam helak olduğunda artık ümmetimde hayır kalmamış demektir.
Ümmetimden bir taife kıyamet gününe kadar hak üzere Deccal'le savaşmaya devam edecektir.''
(Elbani bu lafız için, zayıf demiştir.)
Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
''Allah'ın emri kıyamet gelinceye kadar bu ümmet, her nereye yönelseler galip gelmeye devam edeceklerdir. İnsanlardan onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremezler. Onları çoğu; Şam halkıdır.''
(Kenzu'l-Ummal)
İbni Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (s.a.v):
''Allah'ım! Şam'ımıza ve müddümüze bereket ver mübarek kıl. Mekke'mize ve Medine'mize bereket ver mübarek kıl. Şam'ımıza ve Yemen'imize bereket ver mübarek kıl, diye dua etti. Toplulukta bulunan bir adam:
''Ey Allah'ın Peygamberi! Irak'ımıza da dua et, '' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v):
''Şeytanın boynuzu orada ortaya çıkacak ve fitne orada yayılacaktır, '' buyurdu.
(Buhari, Tirmizi, Ahmed, İbni Hibban)
Abdullah bin Havale el-Ezdi (r.a), Rasulullah (s.a.v)'a:
''Ey Allah'ın Rasulü! Kalmam için bana bir belde şehir söyle. Eğer senin ölmeyeceğini bilsem, hiçbir şeyi senin yakınında olmaya tercih etmezdim, '' dedi.
Rasulullah (s.a.v) da:
''Şam'a git, buyurdu. Abdullah der ki, Şam'ı sevmediğimi görünce Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu;
''Allah'ın Şam hakkında ne buyurduğunu biliyor musun?
Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyuruyor:
''Ey Şam! Sen benim şehirler arasında seçkin kıldığımsın! Kullarımın hayırlılarını sana girdiririm.''
Şüphesiz Allah benim için Şam ve ehline kefil olmuştur.
(Heysemi'nin rivayeti esas alınmıştır.)
Abdullah bin Amr, babasından (r.a) şöyle rivayet etmiştir.
Rasulullah (s.a.v);
''Kıyametten önce Hadramevt'ten veya Hadramevt tarafından bir ateş çıkacak ve insanları etrafında toplayacaktır.''
Ashab;
''Ey Allah'ın Rasulü! O zaman bize ne yapmamızı emredersin? Diye sordular.
Rasulullah (s.a.v) da;
''Şam'a gidin, '' buyurdu.
(Tirmizi'nin rivayet esas alınmıştır.)
Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (s.a.v)'ın şöyle buyurduğunu işittim:
''Savaşlar ve kargaşalar ortaya çıktığında, Dımeşk'te mevaliden bir birlik çıkacaktır.
Onların atları Arapların en asil atları, silahları da en iyi silahları olacaktır.
Allah onlarla dinini destekleyecektir.''
(Hakim'in rivayeti esas alınmıştır.)
Avf bin Malik el-Eşcai'nin şöyle dediğini işittim:
Tebük gazvesinde Rasulullah (s.a.v)'ın yanına geldim. Kendisi deriden bir çadır içindeydi.
Bana:
Ey Avf! Kıyametten önce şu altı şeyi say:
''Benim ölümüm, sonra Beyt-i Makdis'in fethi, sonra koyunların ani ölümlerine sebep olan bir hastalık gibi aranızda hızla yayılan ölümler, sonra aranızda malın birinize yüz dinar verilse öfkeleneceği kadar çoğalması, sonra Arapların evlerinden girmedik hiçbir ev bırakmayan bir fitne, sonra sizlerle sarı oğulları arasında yapılacak ve onlar tarafından her bir sancak altında on iki bin kişinin bulunacağı seksen sancak altında üzerinize gelip bozacakları bir antlaşma, buyurdu.''
(Hakim'in rivayeti esas alınmıştır.
Ahmed, Taberani)
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
''Mü'minler yurdunun merkezi, Şam'dadır.''
(Taberani)
''Şam halkı, Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır.
Allah, onlar vasıtasıyla dilediği kimselerden dilediği şekilde intikam alır.
Şam münafıklarının, Şam mü'minlerine üstün gelmesi haramdır.
O münafıklar ancak dert, öfke ve keder içinde ölürler.''
(Ahmed'in rivayeti esas alınmıştır.)
