Cuma günü gusletmek...
İbn. Abbas şu açıklamayı yaptı; ''Farz değil'', ancak temizliğe çok uygundur ve gusleden için pek hayırlıdır.
Yıkanmayan üzerine de vacib değildir.
Ben size guslün nasıl başladığını anlatayım:
''İnsanlar meşakkatli işler yapıyorlar ve yünlü elbiseler giyiyorlardı. Çalışmaları çoğunlukla sırtlarında yük taşımak şeklinde oluyordu. Mescidleri dardı ve tavan alçaktı, yani ariş denen üzeri hurma dallarıyla örtülmüş çardak şeklindeydi.
Sıcak bir günde Resulullah aleyhissalatu vesselam minbere çıktı. Cemaat yün elbiselerin içinde terlemişti. Terleri sebebiyle onlardan çıkan kokular ortalığı sardı ve herkesi rahatsız etti.
Koku Resulullah aleyhissalatu vesselam'a da uzanınca;
''Ey insanlar, bu gün gelince yıkanın.
Ayrıca herkes, bulabildiği en güzel kokuyu sürünsün!'' buyurdular.
İbn. Abbas açıklamasına devam etti;
''Bilahare Cenab-ı Hakk'ın lütfu yetişti bolluk arttı, herkes yünlüden başka elbiseler giydiler, çalışmaları hafifledi, mescidleri genişletildi.
Birbirlerini rahatsız eden terlerin bir kısmı ortadan kalktı.''
Sahiheyn'in Tavus'tan kaydettikleri rivayette, Tavus der ki; İbn. Abbas radıyallahu anhüma'ya sordum; ''Halk, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın;
''Cuma günü yıkanın, başlarınızı da yıkayın, cünüb olmasanız dahi!. Ayrıca koku da sürünün!'' buyurduğunu söylüyorlar, ne dersiniz, doğru mudur?
İbn. Abbas şu cevabı verdi:
''Guslü emretmesi doğrudur. Kokuya gelince, o hususta bir şey bilmiyorum!''
(Ebu Davud).
Semüre İbn. Cündeb radıyallahu anh anlatıyor; ''Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki; ''Cuma günü kim abdest alırsa bununla o, sünneti yerine getirmiş, fazilete ermiş olur ve sünneti yapmış olma nimetine erer.
Ama cuma günü kim de guslederse bilsin ki gusül daha faziletlidir.''
(Ebu Davud).
Yahya İbn. Said rahimehullah anlatıyor:
''Bana ulaştığına göre, Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur:
''Sizler, günlük iş takımınızdan hariç bir de cuma takımınız olsa ne kaybedersiniz?''
Ebu Davud.
Nafi rahimehullah der ki ''İbnu Ömer radıyallahu anhüma ihramlı olmadıkça yağlanıp kokulanmadan cumaya gitmezdi.''
(Muvatta).
İbn. Ömer radıyallahu anhüma'nın, Fıtır bayramında, musallaya gitmezden önce yıkandığı rivayet edilmiştir.
(Muvatta).
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor:
''Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki, ''Her müslüman yedi günde bir kere yıkanmalıdır, bu gün de cuma günü olmalıdır.''
(Nesai).
***
Hamam Hakkında:
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kadınları da erkekleri de halmama girmekten nehyetmişti. Sonradan izarlarına sarınmış olarak erkeklerin girmesine izin verdi."
Bir başka rivayette şöyle denmiştir;
Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanına, Şamlı kadınlardan bir grup girmişti.
Hz. Aişe; ''Sizler herhalde, hanımları hamamlara giren bölgedensiniz!'' dedi.
Kadınlar; ''Evet!'' diye cevap verdiler. Hz. Aişe;
''Ama ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın, ''Elbisesini evinden hariç bir yerde çıkaran her kadın, mutlaka Allah'la kendi arasındaki perdeyi yırtmış olur'' dediğini işittim buyurdu.
(Ebu Davud).
Abdullah İmnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor;
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki; ''Size Acem diyarının fethi müyesser olacak. Oralarda hammam denen evlere rastlıyacaksınız. Sakın ola erkekler onlara izarsız girmesinler.
Nifas veya hastalık hali dışında kadınların oralara girmesine izin vermeyin.''
(Ebu Davud).
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor:
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki; ''Allah ve ahiret gününe inanan kimse izarsız hammama girmesin. Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa, bir özrü olmadan hanımını hammama sokmasın.
Kim Allah'a ahirete, inanıyorsa üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın.''
(Tirmizi, Edeb).
