Bugün aynı sahne; İngiliz, Amerika ve İsrail...
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
19. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti'nin Araplarla meskun olan vilayetlerine, aslında casus olup topograf, seyyah, doktor, eczacı ve arkeolog gibi muhtelif kılık ve kıyafetler altında girmeyi başaran Katolik, Protestan, Ortodoks ve Yahudi misyonerler, Yemen'e de girmeyi başarmışlar; bunlar, görüşme fırsatı buldukları şeyh, seyyid, şerif gibi Yemen'in önde gelenlerine;
"Arapların Türklere karşı isyan etmelerinin gerektiğini" söyleyerek lileri her fırsatta Türklere karşı isyana kışkırtmaktan geri durmamışlardır.
Avrupa devletleri içinde Yemen'le en çok İngilizler ilgilenmişler 16 Ocak 1839'da Aden'i işgal etmişler; Aden gibi önemli liman şehrini işgal ettikten sonra Babülmendep Boğazı'nın girişindeki stratejik önemi olan Perim Adası'nı işgal edip, bu boğazı kontrolleri altına almışlar;
Osmanlı Devleti 1873'de hakimiyet sahasını Lahic arazisine doğru genişletmeye kalkınca karşısına çıkmışlardır.
Fransızlar da İngilizler gibi Yemen'le çok erken tarihlerde ilgilenmeye başlamışlar; onlar da önce Yemen'e misyonerlerini göndermişler;
1840'da Babülmendeb Boğazı'na hakim Şeyhsaid Bölgesi'ne asker çıkarıp, bu bölgeye yerleşmişler. 1871'de Osmanlı Devleti 7. Ordu birliklerinin gelmesi üzerine Şeyhsaid'i boşaltmak zorunda kalmışlardır.
İngilizlerden siyasi destek ve yardım gören İtalyanlar, önce Kızıldeniz'in Somali, Sudan ve Habeşistan kıyılarına yerleşmişler; onların kışkırtmaları sonunda İmam Muhammed Hamidullah iki kez devlete karşı isyan etmiştir.
Osmanlı Devleti'ni Trablusgarb'da zor duruma düşürmek için İskenderiye'deki konsolosları vasıtası
ile İmam İdris'i kışkırtmaktan geri durmamışlardır.
Sonuç olarak Yemen, Osmanlı'ya bir dertli yük olmak'tan başka birşey elde edilmedi.
Yemene giden yağız gençlere türküler ve ağıtlar yakıldı.
***
''Yemen'e de benim ağam Yemen'e
Endi mola Mehrali Bey Yemen'e
Kurdu mola çadırları çimene
Oğul köz düştüğü yeri yakar kime ne.
Havada bulut yok bu ne dumandır
Mehlede ölüm yok bu ne figandır
Şu Yemen illeri ne de yamandır.
Burası Huş'tur, yolu yokuştur
Giden gelmiyor, acep ne iştir.''
Evet; Yemene giden nice yağız eli kınalı gençlerimiz birdaha dönemediler. Hanımları dul, çocukları yetim kaldılar.
***
Bugünde Ortadoğu da aynı senaryolar, devam ediyor.
Gaye; İslam ülkelerini daha da parçalamak, daha da fakirleştirmek ve yeraltı, yerüstü kaynaklarını yiyebilsinler..
İsrail, artık ''Yahudi Ulus Devleti'' olmanın gururunu yaşıyor.
Asrlarca üç kıtaya hükmeden Osman-i Ali'nin
torunları olarak; ''BÜYÜK TÜRK MİLLETİ BÜYÜK TÜRK DEVLETİ'' olmak bizim hakkımız değil mi...?
Avrupalılar, müslüman TÜRK MİLLETİNİ sevmez.
Bunu ben söylemiyorum.
Bunu mukaddes kitabımız Kur'an'ı Kerim söylüyor:
5:51 ''Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar birbirinin tarafını tutarlar.
İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır.
Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez. (Diyanetin tercemesi)
Ömer.N.Bilmen'in Tercemesi:
5:51 ''Ey iman edenler! Yehud ile Nasara'yı dost tutmayınız. Onların bazıları bazılarının dostudur.
Ve sizden her kim onları dost edinirse muhakkak o da onlardandır. Şüphe yok ki Allah Te'ala o zalimler olan kavme hidayet etmez.''
Sonuç olarak;
''TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR...
Örnek mi; Fransada sıvacı olarak çalışan bir işci kardeşimizin şehit edilen askerimizin çocuğuna evini bağışlamasıdır.
Ortadoğu da katledilen müslümanların dörtte biri bir batılı ülkede olsaydı n'olurdu acaba diyorum.
***
Bağdat Üniversitesinde öğrenci iken,
Kerkük Türkmenlerinden bir konuşmacıyı dinlemiştim:
Melekler, Cenab-ı Allaha şöyle diyorlar;
''Yarab, İngilizler harbe giriyor.
Cenab-ı Allah; bırakın girsinler,
Tekrar Melekler; Yarab Amerika savaşa giriyor,
Cenab-ı Allah; Bırakın girsinler,
Melekler, Yarab, TÜRKLER savaşa giriyor deyince, derhal benim çizmelerimi getirin der.
Melekler tekrar sorar;
Yarab, İngiliz Amerika savaşa girsinler dedin, TÜRKLER gelince çizmeni istedin derler.
Cenab-ı Hak Meleklere şöyle der;
''Yeryüzünde kıyamete kadar Benim İsmimi zikredecek olan; TÜRKLERDİR..
Türkler, beni çok severler, benden çok utanırlar,
onun için Türklere kıyamam der...
Haşa Cenab-ı Allah'ı eşyadan tenzih ederiz..
Burada bir gerçek var ki; Türkler Allah'ı ve Onun Peygamberini çok severler ve şehadete koşarlar...
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
