13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz. Ali (r.a)...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

İslam'dan önce Araplarda Hat yoktur, yazı vardır. 

Yazı da daha çok noktasız yazıdır. 

O dönemde kullanılan yazı ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılırdı. 

Sanat haline henüz gelmemişti. 

Sanat haline gelmesi Kur'an'la birlikte başlamıştır. Kur'an'ı nasıl daha güzel yazabiliriz düşüncesiyle bu yazı bir sanat haline gelmiştir. 

Bu güzel yazma işi ilk önce, Hz. Ali'yle başlar.

Hz. Ali'nin çok güzel bir yazı üslubu vardır. Topkapı'da Hz. Ali tarafından yazıldığı söylenen Kur'an-ı Kerim vardır. 

Hz. Osman tarafından yazılan Kur'an-ı Kerim de var orada. 

Hz. Ali'nin yazdığı Kur'an-ı Kerim'deki harfler o kadar muntazam bir şekilde yazılmış ki, cetvelle çizilmiş adeta. Hz. Ali bu işin ustası ve bununla ilgili sözleri vardır. Bunlardan biri şöyledir; 

''Çocuklarınıza yazıyla ikramda bulunun ki yazıda çok güzel işler vardır. İnsana sürur verir, içinde rahatlık ve keyfiyet vardır.'' 

Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'in yazımından sonra biz yazının piri olarak Hz. Ali'yi başlangıç kabul ederiz. 

Yazı sanatı diyoruz. Çünkü sanat ve zanaat arasında büyük bir fark vardır. Herkesin bir zanaatı vardır, ama bunu sanata dönüştürmek farklı bir şey. 

Sanatta derinlik vardır. Ruha hitap eden bir güzellik oluşur orda. Hatta sanatla uğraşmayanlar, bu işten anlamayanlar bile hayranlıkla seyrederler bütün bunları. 

Tabii Hz. Ali'yle başlayan yazı olduğu gibi kalmamış, geliştirilmiş ve daha bir zenginleştirilmiştir. Hz. Ali'den sonra Hat sanatında büyük dahiler yetişmiştir. 

Bunların başında, el-Muntakini, İbni Mukle, İbni Vehhab var.

***

Mehmed Tevfik Ebuzziya:

Maliye Sergi Kalemi memurlarından Hasan Kamil Efendi'nin Mehmed Tevfik 17 Şubat 1849'da İstanbul'da doğdu. 

Osmanlı dönemi gazetecilerinden ve yayıncılarındandır. Asıl ismi; Mehmed Tevfik olan sanatçı, Cevriye Kalfa Sıbyan Mektebi'ni bitirdi. Babasını küçük yaşta yitirince öğrenimini bırakarak Maliye Sergi Kalemi'nde çalışmaya başladı. 

Özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. 

1864'te Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde yazmaya başladı.

Namık Kemal ve Şinasi ile tanıştıktan sonra Yeni Osmanlılar Cemiyeti'ne girdi. 

Tasvir-i Efkar, Terakki, Diyojen, Hayal, Çıngıraklı Tatar, Hakayikü'l-Vekayi gibi gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Şuray-ı Devlet danıştay üyeliğine seçildi. 

1872'de bu görevden ayrılarak kendisini tümüyle yazmaya verdi. Namık Kemal, Reşad ve Nuri beylerle 1872'de "İbret" gazetesini yayınlamaya başladı. 1872'de "Hadika" isimli bir günlük gazete,  

1873'te "Salname-i Hadika" isimli özel bir yıllık çıkardı. 

1873'te günlük "Sirac" gazetesini yayınladı.

1873'te Namık Kemal'in "Vatan Yahut Silistre" oyununun sahnelenmesinden sonra çıkan olaylar nedeniyle Rodos'a sürüldü. 

Sürgün yıllarındaki yazılarında Ziya'nın babası anlamına gelen Ebüzziya imzasını kullandı. 

5'inci Murat'ın tahta çıkmasından sonra bağışlandı. 1876'da İstanbul'a döndü. 

Aynı yıl Kanun-i Sani'nin anayasa hazırlık çalışmalarına katıldı. 

1877'de Bosna Mektupçuluğu'na atandı. 

1878'de yurda dönüşünden sonra "Salname-i Ebüzziya" isimliği yıllığı yayınlamaya başladı. 

Bu yıllığı "Salname-i Kameri, Rebi-i Marifet, Nevsal-i Marifet" ve "Takvim-i Ebüzziya" adlarıyla 1900'e kadar çıkardı. 

1889'da kadınlar için "Takvimü'n-Nisa" adlı bir yıllık daha çıkardı. 1880'de "Mecmua-i Ebüzziya" dergisini çıkarmaya başladı, 1882'den sonra "Kitaphane-i Meşahir, Kitaphane-i Ebüzziya" adıyla iki dizi halinde kitaplar yayımladı.

1881'de "Matbaa-i Ebüzziya" adıyla modern bir basımevi kurdu. 

Gazetecilik ve yayıncılığının yanı sıra usta bir hat ve tezhip sanatçısıdır. 1900 yılında Konya'ya sürüldüğü dönem, daha önceden de çalıştığı "Kufi Hat", "arabesk" süsleme çalışmaları yapan Ebuzziya Konya'da bu ilgisini duvar seccadelerine yansıttı.

Necm Suresi'nin ilk ayetlerini yazan Mehmet Tevfik Ebüzziya'nın Kufi yazıyla başta kitap başlıkları olmak üzere güzel eserleri vardır. İstanbul Kızıltoprak'daki Zühtü Paşa Camii'nin kufi hatla yazılan kuşak yazısı Ebüzziya'nın eserleri arasındadır. 

Yaşadığı dönemde Osmanlı paralarının tasarımını da yapan Ebüzziya, 27 Ocak 1913'te İstanbul'da vefat etti.

kalemguzeli.org...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *