Kaygusuz Abdal...
Yaşamına ilişkin bilgileri menakıbnamelerden öğrendiğimiz Kaygusuz Abdal'ın doğum ve ölüm tarihleri konusunda kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak, gerek şiirlerinde geçen tarihi kişilerden gerekse menâkıbnâmelerden yaşadığı döneme ilişkin bilgilere ulaşabilmekteyiz.
Kaygusuz Abdal'ın gerek şiirlerinden, gerek Menakıb-name'sinden onun Abdal Musa'nın müridlerinden olduğu anlaşılmaktadır.
Bazı tarihi kaynaklar Abdal Musa'nın Bursa'nın fethine katıldığını belirttiklerine göre Abdal Musa XIV. asırda yaşamıştır.
Asıl adı; Alayı Gaybi Alaeddin Gaybi olan Kaygusuz Abdal XIV. yüzyılın ortalarında Alaiye'de doğmuştur. Doğum tarihi 1341-42'den eskiye gidemez.
Babası Alaiye Beyi Hüsameddin Mahmud; dedesi Alaeddin bin Yusuf'tur.
Alaiye Beyleri ailesi Karamanoğulları'ndan inmektedir. Bir söylenceye göre aynı ailenin bir tarafı da Anadolu Selçukluları'na dayanmaktadır.
Bu devirde Alaiye, zengin bir ticaret merkezi ve önemli bir limandır.
Mısır ve Suriye tüccarları Alaiye'de ticaretle uğraşmakta ve Alaiye'den değişik ülkelere büyük miktarlarda kereste ihraç edilmektedir.
Ayrıca Alaiye Beyliği; Antalya, Karaman ve Memlukler'le sıkı siyasi ve askeri ilişkiler içindedir. 1361-1373 yılları arasında, Teke ve Alaiye beyleri Kıbrıs Krallığı ile çetin mücadeleler vermişler; Teke Beyi Mübarizeddin Mehmed, Alaiye Beyi Hüsameddin Mahmud ve Karamanoğlu Alaeddin Ali ortaklaşa Kıbrıs Krallığına karşı savaşmışlardır.
Bu çetin savaşlarda Antalya on yıl kadar Kıbrıslıların elinde kalmış, bir ara Alaiye dahi Kıbrıs donanması tarafından işgal edilmiştir.
Alaiye beylerinin şehre on mil mesafede bir sarayları vardır. Alaeddin Gaybi işte böyle bir aile ve sosyal çevre içinde çocukluk ve gençlik yıllarını geçirmiştir.
Kuşkusuz zamanının bütün bilimlerini öğrenmiş, ayrıca avcılık, okçuluk gibi hünerleri de saraya mensup bir bey oğlu olarak en mükemmel şekilde kavramıştır.
Genç yaşında Elmalı'daki Abdal Musa'ya intisap ederek Kaygusuz adını almış ve uzun süre Abdal Musa'nın hizmetinde bulunmuştur.
Anadolu'da, hiç olmazsa Güney ve Batı Anadolu'da bir süre dolaşmış olmalıdır.
1424-1430 tarihleri arasında Rumeli'ye geçmiş; Edirne, Yanbolu, Filibe ve Manastır'da bulunmuştur. Bundan sonra muhtemelen tekrar Anadolu'ya belki de Mısır'a dönen Kaygusuz, tahminen 1444 yılında vefat etmiştir.
Kaygusuz Abdal'ın aruzla yazdığı şiirlerden oluşan bir divanı, cönklerde ve mecmualarda bulunan heceyle yazılmış nefesleri, dolaba sorduğu sorudan ve onun cevabından oluşan ''Dolab-name'si'' heceyle yazılmış ''Yaş-name'' adlı uzunca bir şiiri, ''Cefriyye-i Kaygusuz'' adlı mesnevî tarzında ve ilerde olacak şeylere ait aruzla yazılmış diğer bir şiiri, ''Budala-name'' yahut ''Dilgüşa'', ''Maglata-name'', ''Esrar-ı Huruf'' adlı mensur risaleleri vardır.
Şiirlerinden bir örnek:
''Dost senin yüzünden öze
Ben kıble-i can bilmezem
Pirin hüsnünü severim
Bir başka iman bilmezem''
***
Bana derler ki şeyatin
Senin yolunu azdırır
Ben şu zerrak sofulardan
Gayri bir şeytan bilmezem
***
Sofi-i salus nedendir
Hüsne münkir geçindiği
Ne acep bela gelüptür
Şu ki ben Haktan bilmezem
***
İnsan-ı kamil ki derler
Mustafadır Murtazadır
Dahi kim vardır cihanda
Ben gayri insan bilmezem
***
O Şah-ı hüsnün aşkına
Özümü viran kılmışam
Kaygusuz Abdal'dır adım
Cübbe ve kaftan bilmezem
